“Zombi hücreler sadece cildi değil, saçlarımızı da mahvediyor”
Saç dökülmesi problemin covid 19’dan bu yana dünyanın geneli yaşıyor. Nedeni Covid’in sadece bir virüs değil dolaşım problemi kaynağı da olması. Stres, eksik ya da sağlıksız beslenme, kireçli sular, güneş saç problemlerini daha da üst seviyeye taşıyor. Dünyanın saçla ilgili çalışan ünlü fitoterapi devi Arkopharma, Forcapil ürünleriyle bir süredir Türkiye’de. Yazarlarımızdan Anıl Kurtuldu Markanın Tıbbi Danışmanı Levent Gök ile ölen ama cilt ve saçlardan bir türlü ayrılmayan zombi hücreleri ve saçların nasıl kurtarılacağı üzerine merak ettiklerini sordu.
-Saç sağlığı ile eş anlamlı anılmaya başlayan Forcapil saçlarda neleri düzeltiyor. Bunu nasıl yapıyor?
Forcapil, 40 yılı aşkın süredir fitoterapi konusunda Avrupa’nın en önemli markalarından ve Ar-Ge merkezlerinden biri haline gelmiş olan Arkopharma’nın saç sağlığı için geliştirdiği özel formülleri içeren bir ürün yelpazesi. Bu yelpaze içinde saçları beslemek için gerekli vitamin, mineral ve aminoasitlerin yanında saçları hem içerden, hem dışarıdan destekleyen önemli bitki ekstreleri bir arada bulunuyor. İhtiyaçlara göre en uygun olan Forcapil ürününü eczanelerde danışman eczacınızın da yardımıyla seçebilir ve bir kür oluşturabilirsiniz.
-Kişi uzun süredir dökülme yaşıyorsa ve artık saçları çok azalmışsa ne yapmalı?
Öncelikle dökülmenin nedenlerini araştırmak gerek. Erkeklerde genel olarak ilerleyen yaşla birlikte biraz daha genetik nedenlere bağlı olan dökülmeler görülebiliyor. Kadınlarda ise hormonal veya beslenme yetersizlikleri veya çevresel faktörlere bağlı olarak dökülmeler görülüyor. Burada en önemli nokta beslenme alışkanlığının düzeltilmesi. Saçları besleyecek şekilde – hatta genel olarak tüm bedeni besleyecek şekilde – sebze, meyve, yeşillik ağırlıklı bir beslenme tarzı önemli. Protein ve aminositleri de unutmamak gerekiyor. Bunun yanında özellikle çevresel toksinlerden veya saçlara zarar verebilecek kimyasalları içeren saç ürünlerinden de uzak durmak gerekiyor.
Klişe olmakla beraber önemli faktörlerden biri stresten uzak durmak. Evet günümüz hayatında bu pek mümkün olmayan bir durum, o halde stresi yönetmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Stres ilginç bir şekilde saç, cilt sağlığından tutun, dolaşıma, bağışıklık sistemine ve mental sağlığa kadar bir çok alanda sağlığımıza direkt bozucu etkiler yapabiliyor. Buna dikkat etmek gerek!
-Bölgesel dökülmede neleri, nasıl kullanmalarını öneriyorsunuz? Hele de uzun süredir saçlarında açık bölgeler meydana gelmişse?
Bölgesel dökülmede eğer altında yatan bir cilt sorunu varsa bunu düzeltmek gerekiyor. Bunun için bir dermatoloğa baş vurmakta büyük yarar var. Ayrıca hormonal bazı değişiklikler ve daha önce belirttiğimiz gibi stres önemli faktörler arasında olabiliyor. Haricen ve dahilen besin eksikliklerini tamamlayan ve saçlı deriyi besleyip güçlendiren ürünlerin kullanılması da destek olabiliyor. Burada özellikle doğal içerikli ve güvenilir ürünleri seçmek gerektiğini hatırlatalım.
-Covid saç dökülme sürecini nasıl hızlandırdı ve artırdı?
Bu ilginç ve önemli bir soru. Coronavirüs ağırlıklı olarak solunum yolunu etkileyen bir virüs olarak görülse de pandeminin devam ettiği 2021’de ‘Covid aslında bir dolaşım problemi olabilir’ diyen yayınlar çıkmıştı. Bazı kişilerde ağır semptomlar veren coronavirüs, bazı kişilerde soğuk algınlığı gibi görüldü. Bunun nedeninin yaşlanan hücrelerin az veya çok olması (ki bunlara zombi hücreler de deniyor) ve dolaşımın/damarların durumu olduğu düşünülüyor. Saç ve cilt de aslında bedenin genel durumunun bir göstergesi gibi. Dolayısıyla dolaşımın çok etkilendiği durumlarda saç dökülmesinin de arttığını gözledik, artık yeterince beslenemeyen saçlar daha çok dökülmeye başladı. Burada yine vitamin-mineral-aminoasit alımının dengeli ve yeterli olmasına çok dikkat etmek gerekiyor.
-Gençlerde bile yaygın saç dökülmesini kireçli sulara, doğru beslenmemeye, strese ve güneşe bağlayabilir miyiz?
Maalesef bağlayabiliriz! Aslında sadece saçlarımız değil, genel olarak bedenimiz son dönemde hızla değişen, dijitalleşen, her şeyi “uzaktan” halletmeye çalışan dünyadan etkilendi. Sanıyorum sabah 8’de evden çıkıp bütün gün sokakta oynayıp sonra hava kararmak üzereyken zorla eve çağrılan en son kuşak X-Jenerasyonu (Gen X) oldu. Sonrasında gittikçe kapanan, bir ekran karşısına hapsedilen, sentetik gıdalarla beslenmeye çalışan, sürekli stres altında olan toplumlara dönüştük. Saçlar nasıl dayansın buna?
-Saçı dökülen kişi beslenmesinmde neleri değiştirmeli, neler eklemeli, nasıl bakmalı saçlarına?
Saçlarımızı beslemek istiyorsak aşağıdaki besin maddelerini hergün optimum miktarlarda almamız gerekenler:
İdeal olan bu besin maddelerini her gün sebze, meyve, balık ile alabilmek. Ancak günümüz dünyasında bu çok mümkün olmadığı için uygun besin takviyeleriyle saçlarımızı ve cildimizi destekleyebiliriz. Ayrıca olabildiğince kimyasal veya tartışmalı etken maddeler içermeyen doğal saç ürünleriyle saç bakımını yapabiliriz. Örneğin hem saç diplerini, hem dolaşımı destekleyen ginkgo biloba, bambu, ısırgan otu ve silisyum kaynağı atkuyruğu ekstresi gibi bitkiler ekstreler saçımızı beslemek için ideal kaynaklar.
#anılkurtuldu #leventgök #arkopharma #forcapil