Birgün'den Uğur Şahin'in haberine göre, Fail hakkında ağırlaştırılmış müebbet istenirken iddianamede yer alan bilgilere göre, kamu görevlileri eve geldiğinde Zeynep Şenpınar muhtemelen hayattaydı.
Ancak Katil Kemaloğlu, 112 görevlilerinin eve ilk vardığı esnada Şenpınar'a müdahale etmesini geciktirdi. ‘Mağdur’ olarak iddianamede yer alan polisler ile 112 ekibi ‘görevi yaptırmamak için direnme’ suçuna ilişkin Katil Kemaloğlu’ndan şikâyetçi bile olmadı!
İddianame Muğla 1'inci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Tutuklu bulunan Kemaloğlu, “ağırlaştırılmış müebbet hapis” istemiyle 8 Ekim'de hâkim karşısına çıkacak.
DAHA ÖNCE DE ŞİKÂYETÇİ OLMUŞ
İddianamede yer alan bilgilere göre, Şenpınar, daha önce şiddet görmesi nedeniyle karakola giderek Kemaloğlu’ndan şikâyetçi oldu. Kemaloğlu hakkında 6284 Sayılı yasa kapsamında tedbir kararı verildi. Ancak Şenpınar’ın şikayetten vazgeçmesi üzerine dosya takipsizlikle sonuçlandı ve tedbirler de kaldırıldı.
HAYATTAYDI, KATİL MÜDAHALEYİ ENGELLEDİ
İddianamede Zeynep Şenpınar’ın milli boksör Selim Ahmet Kemaloğlu tarafından öldürüldüğü ana ilişkin bilgilere de yer verildi. Buna göre, 24 Mayıs tarihinde Kemaloğlu, saat 06.59.29’da 112’yi aradı ve ambulans istedi. Saat 07.00.37’ye kadar Kemaloğlu ile 112 görevlileri üç kez daha görüştü. Bu görüşmeler esnasında Kemaloğlu konuşurken ara ara arkadan bir kadının sesi duyuldu. Savcılık’a göre bu sesler Şenpınar'ın aramalar sırasında hayatta olduğuna işaret ediyor. 112 ekibi saat 07.04’te olay yerine ulaştı ancak kapalı kapıyı açamadılar. Bunun üzerine de polis talep edildi. Bu esnada Kemaloğlu, kamu görevlilerine direndi ve 112 ekiplerinin Zeynep Şenpınar’a müdahale etmelerini engelledi. Kemaloğlu’nun kapıyı açmaması ve sonrasındaki engelleyici davranışları nedeniyle 112 görevlileri Şenpınar’a saat 07.29.20’de müdahale edebildi. Müdahale sırasında da Şenpınar’ın öldüğü tespit edildi.
İddianamede şu detaylar yer aldı: “112 ekibinin saat 07.04’de olay yerine vardığı, kapının kapalı olması ve açılmaması üzerine ekip sorumlusu S.A.’nın komuta merkezinin arayarak polis talep ettiği, 5-10 dakika içerisinde polis ekibinin olay yerine geldiği, kapıya vurdukları halde kapının açılmadığı, içeriden bir erkek sesinin geldiği ve kapının kilitlendiği, polislerin bina sahibinden anahtar temin edip kapıyı açmaya çalıştıkları ancak kapıyı açamadıkları, bunun üzerine evin camını kırarak içeriye girdikleri ve 112 görevlilerini içeriye aldıkları S.A.’nın içeriye girince yatak odasında yüzüstü yatan bir kadın ve sırtüstü yatan bir erkek şahıs gördüğü, şüphelinin S.A.’yı görünce onun üstüne yürüdüğü, bunun üzerine 112 görevlilerinin dışarıya kaçtığı, bu sırada şüphelinin ayağa kalkıp giriş kapısına yöneldiği, görevlilere ‘gelmeyin’ şeklinde bağırarak evin dış kapısını kapatmaya çalıştığı, bu sırada evin dışına çıkan polis memurlarından birinin kapıya ayağını koyup kapanmasını engellediği, şüphelinin yaralı olması nedeniyle bir süre sonra yere düştüğü, bunun üzerine polislerin şüpheliye müdahale ettikleri…”
Olay sonrası yapılan incelemede, Şenpınar'ın üzerinde kan lekesi bulunan kıyafetlerinin değiştirildiği belirlendi. Şenpınar’ın katledildiği eve yakın parkta kan izlerinin tespit edilmesi üzerine de araştırma yapıldı. Araştırmanın ardından bir apartmanın güvenlik kamerasının görüntülerinin tespit edildi. Buna göre Şenpınar evden çıkmayı başardı ancak katil Kemaloğlu peşinden koştu ve onu eve geri götürdü.
PSİKOLOJİK SORUNLARI OLDUĞUNU İDDİA ETTİ
İddianamede intihara kalkışan Kemaloğlu’nun tedavisinin ardından verdiği ifade de yer buldu. Fail, psikolojik sorunları olduğunu öne sürerek, cezadan kurtulmayı amaçladı ama savcılık bunu inandırıcı bulmadı. Katil, ifadesinde şunları bahane etti: “Hem Zeynep Şenpınar hem de tüm çevresiyle ilgili şüphecilik halinin olduğunu, bununla ilgili doktora başvurduğunu, ilaç kullandığını, olay gecesi Zeynep’ Şenpınar’ın aniden temizlik yapmaya başladığını, bu hareketi nedeniyle eve birilerinin geleceğini düşündüğünü (...) Olay gecesi havanın fırtınalı olduğunu, dışarıdan sesler geldiğini, Zeynep Şenpınar’ın sürekli kapıya yöneldiği için korktuğunu, elinde bir bıçak olduğunu hatırladığını ancak olayların bundan sonraki kısmını hiç hatırlamadığını…”
Savcılığın değerlendirmesine göre Kemaloğlu, psikolojik sorunları olduğunu bahane etse de cezai ehliyete sahip. Kemaloğlu’nun cinayetin gerçekleşmesine ve sonrasına ilişkin hiçbir hususu hatırlamadığını beyan ettiğine vurgu yapan Savcılık, bunu inandırıcı bulmadı.
KAMU GÖREVLİLERİ ŞİKÂYETÇİ OLMAMIŞ!
İddianame, “Mağdur” olarak iddianamede yer alan kamu görevlilerinin Kemaloğlu’ndan ‘görevi yaptırmamak için direnme suçuna’ ilişkin şikâyetçi olmadığını da açığa çıkardı. Oysa, ekipler ilk eve vardığı sırada Zeynep Şenpınar'ın halen hayatta olması muhtemeldi.
İddianamede şöyle denildi: “Şüpheli, üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme suçunu bıçakla ve birden fazla kamu görevlisine karşı işlediğinden somut olayda zincirleme şekilde işlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluştuğu, şüphelinin bu direnme eylemi sonucunda 112 görevlilerinin ilk eve vardığı sırada halen hayatta olması muhtemel olan (ihbar kayıtlarındaki inleme sesi, ihbar saati ve eve varış arasındaki sürenin kısalığı dikkate alınarak) öldürülene müdahaleyi de geciktirdiği dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesi gerektiği…”
8 EKİM’DE HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK
Muğla 1'inci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianameye göre, tutuklu sanık Kemaloğlu hakkında TCK’nin 82’nci maddesinde yer alan “Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiyi canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet istemiyle dava açıldı. Muğla Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan katil, 8 Ekim’de hâkim karşısına çıkacak.