Yeşilçam'ın 'kötü adamı' sitem etti: Yumruğu yiyen ben, hiç bahsedilmeyen ben

‘Korkusuz Korkak’ filminde ‘Gaddar Kerim’, ‘Umudumuz Şaban’da ‘Mardinli Arif’i ve ‘Tatar Ramazan’da ‘Cıbıl Halil’ karakterleriyle hafızalara kazınan Hikmet Taşdemir, son olarak ‘Arka Sokaklar’ dizisinde rol aldıktan sonra oyunculuğu bıraktı.

50 yıldır İstanbul Silivri’de yaşayan Taşdemir, oyunculuk yapmak istemediğini belirtti. Taşdemir, sinema sektöründe artık saygı görmediklerini söyledi.

“BİZLER OLMASAK SİZ NE OLURDUNUZ?”

Yeşilçam oyuncularına vefasızlık yapıldığını söyleyen Hikmet Taşdemir, “Günümüz sinema sektöründe saygı yok. Bizim gibi oyunculara da efsane yönetmenlere de saygı gösterilmiyor. Çok kıymetli yönetmenlerimiz, Arif Memduh Ün, Natuk Baytan, Osman Fahir Seden, Kartal Tibet, Remzi Jöntürk… Bu isimleri anmadan geçersem çok ayıp olur, Allah rahmet eylesin” dedi.

Hikmet Taşdemir “Bizler olmasak siz kimsiniz, ne olurdunuz? Yumruğu yiyen ben, hiç bahsedilmeyen ben. Bir gün Erol Taş’tan Hayati Hamzaoğlu’ndan, Kazım Kartal’dan hiç bahsedildi mi? Hangi kanalda bunların ölüm yıl dönümlerinden bahsettiler” dedi.

“CÜNEYT ARKIN’A KIRGINIM”

Uzun yıllar aynı setleri paylaştığı Cüneyt Arkın’a kırgın olduğunu söyleyen Hikmet Taşdemir, bir gazeteci arkadaşıyla röportaj yapmasını rica ettiğini, bu isteğini geri çevirdiği için çok üzüldüğünü anlattı. Cüneyt Arkın’ın kitabını bu nedenle okumadığını söyleyen Taşdemir, “Güya beni çok severdi. Ricamı kırmaması gerekirdi” dedi.

Cüneyt Arkın’ın kitabında Orhan Gencebay’dan ‘arabeskçi’ olarak bahsettiği yorumlarıyla ilgili konuşan Taşdemir “Kendisiyle 10 filmde, Orhan Gencebay ile 5 filmde oynadım. İkisi de çok delikanlı, iyi arkadaşlar. O ifadeyi Orhan Gencebay için söylediğini pek sanmıyorum, öyle bir şey söylemişse de ayıplıyorum” dedi.

“NÜFUS KAĞIDINDA OĞLUM AMA KALBİMDE DEĞİL”

Oyuncu Hikmet Taşdemir, özel hayatında da büyük bir yıkım yaşadığını belirterek, yakın zamanda 56 senelik eşi Rafiye Taşdemir’i kaybettiğini, oğlunun annesinin ölümünden kendisini sorumlu tuttuğunu paylaştı.

Taşdemir, “Eşim Alzheimer hastasıydı. Oğlum diyor ki benim yanımda olsaydı ölmezdi. Oysa eşime benim baktığım gibi bakabilir mi? Annesinin cenazesine gelmedi. Benim için bir yıkım oldu. Nüfus kağıdında oğlum ama kalbimde oğlum değil” dedi.

Taşdemir, eşinin bulunduğu mezarlıkta kendisi için mezar yaptırdığını da söyledi. (DHA)