Korkusuz yazarı Can Ataklı bugünkü köşe yazısında, 27 Aralık’ta Gebze’de ön gösterimi yapılacak olan İtalyan firması Pininfarina tasarımlı 'yerli otomobilin', nerede üretildiğine dair merak edilen bir soruyu gündeme getirdi.
"Bana göre böyle bir otomobil yok. Ama ortaya derli toplu otomobile benzeyen bir şey koyabilirler" diyen Ataklı, "Şu anda en büyük sır, otomobil fabrikasının nerede olduğu. Bunu bilen yok" diye yazdı.
Ataklı'nın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:
Sarayın bakan olarak atadığı memurlardan teknolojiye bakan Mustafa Varank, üstü örtülü iki otomobil önünde fotoğraf çektirmiş.
Söylediğine göre, üstü örtülü arabalar Türkiye’nin ürettiği ilk yerli otomobiller.
AKP Genel Başkanı da aralık ayı sonuna doğru bu otomobillerin tanıtılacağını söyledi biliyorsunuz.
Açıkçası pek merak etmiyorum.
Niye biliyor musunuz?
Çünkü bana göre böyle bir otomobil yok. Ama ortaya derli toplu otomobile benzeyen bir şey koyabilirler. Ama böyle bir otomobili, bizim Tele1 binasının bulunduğu Seyrantepe Sanayi Mahallesi’nde yapabilecek en az 10 usta tanıyorum.
Mesele prototip otomobil yapmak değil ki. Bunun seri üretimine geçmeniz, çok daha önemlisi de ülke içinde sattığınızdan kat be kat fazlasını dışarı satabilmeniz gerek.
Şu anda en büyük sır, otomobil fabrikasının nerede olduğu.
Bunu bilen yok.
Ama Gebze’de üretilen bir model olması mümkün. Burada merak ettiğim asıl husus da şu;
Bu otomobil özel Türk sermayesi tarafından mı üretilecek, yoksa bizzat devlet mi yapıyor?
Çünkü şu ana kadar “beş babayiğit” olarak tanıtılan isimlerden hiçbir şey duymuyoruz. Onlar çalışıyor, otomobil üretiyor ama nedense açıklamaları sarayın memurları yapıyor. Bu arada Yeniçağ gazetesinde harika bir haber gördüm. Saraya en yakın gazetelerden biri olan Yeni Şafak gazetesi, Erdoğan’ın “Yerli otomobil yapıyoruz” dediği 2011’den bu yana tam 71 kere “Yerli otomobil görücüye çıkıyor, yerli otomobil yollarda” türü haberler yapmış.
Dile kolay, tam 71 kere.
Bu bile, böyle bir otomobilin olmadığını, olamayacağını göstermiyor mu bize?