Askeri Sağlık Sistemi’nin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesi sonrası sistemi işlevsiz kılan imar planlarına bir yenisi daha eklendi.
Devir sonrası Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (GEAH) veya eski adıyla Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nin (GATA) Ankara’daki arazisine önce Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından cami ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne ait binalar yapıldı. Devamında ise millet bahçesi projesi ihaleye çıktı.
‘PLANA İTİRAZ EDİLEBİLİR’
Son imar planı ile de millet bahçesi olarak tahsis edilen ve inşaatı süren alanda Sağlık Bilimleri’ne bağlı “yüksek öğretim tesis alanı” ve Gençlik ve Spor Bakanlığına tahsisli yurt yapılması öngörülüyor. Cumhuriyet'ten Çağdaş Bayraktar'ın haberine göre, 2 Haziran’a kadar itiraz süresi olan plan hakkında konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Başkanı Kubilay Yalçınkaya, imar planına “Bu yapılaşma dönüşü olmayan sonuçlar doğurur” diyerek tepki gösterdi.
‘KAMPUSU İKİYE BÖLDÜ’
GATA’nın Sağlık Bakanlığı’na devri sonrası “askeri sağlık kampusu” olma özelliğini kaybettiğini belirten Yalçınkaya, yeni imar planıyla beraber GATA’nın “sağlık kampusu” özelliğini de yitireceğine dikkat çekti.
Yalçınkaya, kampusta GEAH küçük bir alanda sıkışık durumda bırakılmış olup öncelikle Diyanet’e bağlı cami, Sağlık Bilimleri’ne bağlı üniversite, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı yurtlar bulunduğunu söyledi.
“Sağlık kampusu alanında bu kadar yapılaşma, sağlık hizmetlerinin bütünlüğü için de risk olmaktadır” diyen Yalçınkaya, “Millet bahçesi projesi zaten askeri sağlık kampusunu adeta ortadan ikiye bölüyor. Bu işlemlerle de kampusun yeşil alanı plansız betonlaşmaya kurban ediliyor” ifadelerini kullandı.
'BÖLGENİN YÜKÜNÜ ÇEKİYOR'
Gülhane’nin askeri hastane dışında da bölge için ciddi yükünü çektiğini vurgulayan Yalçınkaya şunları söyledi:
2022 yılında yaklaşık 2.4 milyon ayaktan başvuruyu 50 bin yatan hasta başvurusunu karşılamıştır. Bu kadar yoğun başvurunun yapıldığı kampusun sağlık tesislerini bir binada toplamak ve nefes alanı bırakmamak yoğunluğunu stres düzeyini de artıracaktır. Bu yanlıştan bir an önce dönülmelidir.”