Cumhuriyet'in 98. yılında Yeni Akit Gazetesi, bugünkü yazılarının büyük bir kısmını Cumhuriyet'i hedef almaya ayırdı. Gazetenin yazarlarından Ali Karahasanoğlu, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) binasının açılışını, "Müteahhitlere 2 milyar daha kazandırıldı" başlığıyla verirken, Abdurrahman Dilipak, "Cumhuriyetin ilk yılları, İstiklal Mahkemelerinin gölgesinde, çoğunluğun değil, 'tek adam'ın kararları çerçevesinde geçti" ifadelerini kullandı. Arşiv belgelerini de yer veren gazetede, "Laik sistemle yetişen bir neslin Cumhuriyet'in kuruluş belgelerini okuyamaması" başlığı kullanıldı.
'DİNİMİZİN İLKELERİNE AYKIRI ORGANİZASYONLAR'
Yeni akit yazarı Ali Karahasanoğlu, AKM'nin yenilenen binasına ilişkin, "Atatürk Kültür Merkezi’ne ihtiyaç yok. Opera sahnelemek için, o güzelim yere, öyle bir bina yapmaya gerek yok. O binaya, o kadar para harcamaya, hiç gerek yok" ifadelerini kullanarak başladığı yazısında, "Ordaki faaliyetlerin büyük çoğunluğunun dinimizin ilkelerine aykırı organizasyonlar olacağı aşikar" iddiasında bulundu.
Yazısında AKP'yi savunmaya devam eden Karahasanoğlu, AKM'nin restorasyonu sürecinde eleştirilerde bulunan kurumları da hedef aldı. Karahasanoğlu, geçiş garantili köprülere halkın cebinden ödeme yapılmasına dair eleştirileri AKM üzerinden değerlendirerek, "Şu veya bu hizmete 'israf' diyerek karşı çıkanların da 'saçı' önlerine dökülüyor.." diye yazdı.
DİLİPAK HEM CUMHURİYET'İ HEM LAİKLİĞİ HEDEF ALDI
Gazetenin bir diğer yazarı Abdurrahman Dilipak ise 'Cumhuriyet' başlıklı yazısında, "Cumhuriyetin ilk yılları, İstiklal Mahkemelerinin gölgesinde, çoğunluğun değil, “tek adam”ın kararları çerçevesinde geçti" ifadelerini kullandı. Laikliği hedef alan Dilipak, yazısında şunları söyledi:
Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında 1933 yılında gerçekleşen onuncu yıl kutlamaları 10. Yıl marşı eşliğinde yapıldı. Mustafa Kemal 10. yıl nutkunu irad etti ve 11 Haziran 1933 tarihinde TBMM’de görüşülen ve 12 maddeden oluşan 2305 sayılı 'Cumhuriyet’in İlanının Onuncu Yıl Dönümü Kutlama Kanunu' kabul edildi. Kanunla 10. yıl kutlamalarının üç gün sürmesi ve bugünlerin resmi tatil olması kararlaştırıldı. Ülke genelinde, 10. yıl bayram kutlama törenlerinin yapıldığı yerlere 'Cumhuriyet Meydanı' adı verildi. İsim konma törenleri sırasında hatıra olarak 'Cumhuriyet Anıtı' veya 'Cumhuriyet Taşı' denilen anıtlar yapıldı. O dönemde 'Cumhuriyet' adı verilen, meyhane, lokanta, işkembeci gibi yerler açıldı.
Aslında, bu işin buraya geleceği başından belli idi. Lale devri, Tanzimat derken, 1. Meşrutiyet, 2. Meşrutiyet, İmparatorluğun dağılması ile Osmanlıyı o felakete sürükleyen İttihat Terakki’nin askeri kanadı yurtdışına gidince, siyasi kanadı 2. Mecliste bugünkü Laik Cumhuriyete yol verdi. Oysa 1. Meclis “dindar” bir meclisti. 2. Mecliste kindar bir grub acımasızdı. İnşallah bir gün, tarihle övünmeyi-dövünmeyi bir kenara bırakır, gerçeklerin peşine düşeriz. Gerçek herkes için en iyi olandır.
'LAİK SİSTEMLE YETİŞEN NESLİN OKUYAMAMASI...'
Tarihçi Murat Bardakçı'nın Habertürk'teki köşesinde yer verdiği arşiv fotoğraflarını da kullanan gazete, "İşte Cumhuriyet'in Arap harfleriyle yazılan 98 yıl önceki kuruluş belgeleri" başlığını kullandı.
Haberin kapak fotoğrafında, "Laik sistemle yetişen bir neslin Cumhuriyet'in kuruluş belgelerini okuyamaması" ifadelerini kullanan gazete, "1928 tarihli harf devriminden sonra yetişen neslin bu belgeyi okuyamaması tarihi bir ironi olarak dikkat çekti" iddiasında da bulundu.
GAZETEYİ CUMHURİYET DÜŞMANLIĞINA AYIRDILAR, TURKCELL'DEN REKLAM ALDILAR
Cumhuriyet düşmanlığına geniş yer ayıran gazetenin sürmanşetinde Turkcell'in Cumhuriyet reklamı yer alması da dikkat çekti. "Cumhuriyet güneşi ışında birlikte nice bayramlara" yazılı reklam, gazetenin sürmanşetinde yer aldı.
AKM GERÇEĞİ
Öte yandan Gezi direnişi sırasında sıkça gündeme gelen AKM'nin restarasyonu hikayesi ise Ali Karahasanoğlu'nun aktardığı gibi değil.
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, projenin, kendisinin görevden alınmasından sonra emirle durdurulduğunu söylüyor. Dönemin görevden alınan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ihaleden önce bakanlığın 40 milyon liralık fon ayırdığını, Sabancı Vakfı'nın ise 30 milyonluk bir kaynak aktardığını açıklamıştı. Projenin, kendisinin görevden alınmasının ardından bir emirle durdurulduğunu söyleyen Günay, şöyle demişti:
(AKM'nin) ihalesi yapılmıştı, ihale kurulundan, kültür varlıkları koruma kurulundan geçmişti, yer teslimi yapılmıştı. Bakanlık olarak biz fon ayırmıştık, 40 milyon lira civarına gelmişti bu fon. Sabancı Vakfı'nın ayırdığı 30 milyonluk bir kaynak da vardı. Yani kaynağı da hazırdı, şantiyesi kurulmuştu, çalışmalar başlamıştı. Gezi olaylarının ardından (o dönemki) Başbakan Erdoğan sesini yükseltince bakanlık çevreleri bunu derhal ferman kabul etti. Bir yazı yazdılar ve çalışmalar durduruldu. Bu durdurma kararı tamamen hukuksuzdur.