BIST 100 10.075 DOLAR 35,37 EURO 36,49 ALTIN 3.000,80
7° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Devre arası haritası

Süper Lig’in ilk yarısında futboldan çok hakemler ve verilen kararlar konuşuldu. Bazen bu kararların konuşulması gerçekten elzem iken, 5-1’lik, 6-2’lik maçlarda bile hakemlerin konuşuluyor olması, futbola aşık bu topluma ve futbolun içinde olan paydaşlara yakışmadı. Şampiyonluk yarışında da puan kaybeden takımların, her puan kaybı sonrası basın açıklaması yapıp TFF’yi istifaya davet etmesi ve ver yansın etmesi adeta olmazsa olmazımız haline geldi.

Tam da bu noktada, Futbol Federasyonu’nun çıkıp hakemlerini koruma refleksi göstermesini beklerdim. Eğer bunu yapmıyorsan, yabancı hakem getirip herkesi susturman gerekir. Ancak bunu da yapmadı. Adeta “Ateşi gördüm, ben de ateşe benzin döküyorum,” dercesine davrandı. Hakemleri kamuoyunun önüne attı ve hatta operasyon yapmakla suçladı. Herkes, ortak akıl ve sağduyu ile bir konsensüs oluşturup bu konuları çözmek yerine, mağlubiyetlere ve puan kayıplarına gerekçe bulmayı tercih etti. Bu anlamda, kimse çıkıp yarınlarda “Hakem şöyle yapmasa böyle olurdu,” ya da “VAR nasıl görmez bu pozisyonu?” falan demesin. Bu sistemin bu hale gelmesinde herkes suçlu: susan da suçlu, çözüm için bir öneride bulunmayanlar da; dahası TFF ve Kulüpler Birliği de…

Şimdi geldik devre arasına ve Ocak ayı transfer dönemine. Transfer dedikoduları ayyuka çıktı diyebiliriz. Görünen o ki, dört büyükler devre arasında, sanki sezon başı gelmiş gibi, çok sayıda transfer gerçekleştirecekler (çok kaynakları varmış gibi!). Oysaki Süper Lig’de geçmiş yıllarda yaşanan tecrübeler ve istatistikler bize, Ocak ayında yapılan transferlerin genellikle takımlara pozitif etki etmediğini gösteriyor. (Mühim olan taraftara hoş görünmek mantığı!) İstisnalar tabii ki var, ama gerçekten takımına faydalı olan, istatistikleriyle kendini belli eden ve takım için vazgeçilmez bir oyuncuyu hiçbir takım devre arasında göndermeye sıcak bakmaz. GS, Yunus Akgün’ü ya da BJK, Rafa Silva’yı verir mi sizce devre arasında? Ya da hangi şartlarda verir?

Şimdilerde “Financial Fair Play kriterleri kulüpleri oyuncu satmaya zorluyor” yorumları ne kadar doğru, tartışılır! Zira bizim kulüplerimiz hep alıyor, yine alıyor. Nasıl ve nereden kaynak bulunuyor? İş kitabına mı uyduruluyor, bilmiyoruz. Tek bildiğimiz, UEFA’nın kulüplerle ilgili iki başlığa takmış durumda olduğu:
1- Gelir-Gider Dengesi
2- Sürdürülebilir Mali Yapı.

Ve bu iki kriterin bizim kulüplerimizde bulunmadığı açıkça görülüyor.

Sonuç olarak, bu yıl Ocak ayı transfer döneminde yine takımlarımız birbirlerinin talip olduğu oyunculara talip olup fiyat arttırarak diğer kulüplere zarar verecek. Yine 30 yaşın üzerinde, atletik olmayan ve kulüplerinde oynayamayan birçok oyuncuyu Türkiye’ye getirip başımıza bela edeceğiz. Akıllanmıyoruz, akıllanmayacağız. istisna olarak, Galatasaray’in yoneldigi oyunculara bakildiginda (JArias, osayi samuel, mikoutadze,Kolo Muani,Skriniar,Dybala) ; mevcut kadrosu lig için yeterli iken 2 genç ve dinamik transfer yapar ise eger Avrupa Liginde final hatta kupa hedefleyebilir diye düşünüyorum. Unutulmamalidir ki takimlarimizin transfer yapabilmek icin once bazi yabanci oyunculari gondermesi gerekiyor , bu da dusunulenden daha maliyetli olabilir.