BIST 100 9.550 DOLAR 34,54 EURO 36,01 ALTIN 3.005,46
8° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Ücret artışlarına hedef enflasyon ayarı... Ücretler dip yapacak, yoksulluk patlayacak

Ekonomik kriz derinleşiyor. Kriz, başta dar ve sabit gelirliler olmak üzere geniş kesimleri Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş biçimde yoksullaştırıyor.

Yoksulluk, dehşet bir hızla dalga dalga yayılıyor. Yüksek enflasyon ortamında gelirler eriyor. Zam yağmuruna maruz kalan vatandaş, yaşamda kalmak için çetin bir mücadele veriyor. Yeme-içme, barınma ve giyim-kuşam gibi doğal ve zorunlu gereksinimlerini karşılamaktan her geçen gün daha da uzaklaşıyor.

Emekli, 10 bin TL (gelecek aydan itibaren 12 bin 500 TL olacak) aylıkla, ilerlemiş yaşında ekonomik yalnızlığa ve çaresizliğe itiliyor. Çocuklarının eline bakar hale geliyor. 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde, 2024 yılında Türkiye’de hazin bir tablo yaşanıyor.

Bu denli büyük bir krizin yükü, emeğiyle geçinen kesimlere ve emeklilere yükleniyor. İktidar, “adil” bir bölüşüm için yükselen çığlıklara kulaklarını tıkıyor.

Küçük bir azınlık servetine servet katarken, on milyonlarca kişi ücretleri baskılandığı için kriz ortamında deyim yerindeyse inim inim inliyor.

Ücretlere hedef enflasyon ayarı

Bu kadarı yetmezmiş gibi ücretleri daha da baskılayacak bazı mekanizmalar üzerinde duruluyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s raporunda, Türkiye ile ilgili olarak “ücretlerin geriye dönük endekslenmesi uygulamasına son verecek reformlara" yapılan vurgu dikkat çekti.

Ekonomi yönetimi, diyelim ki bu yönde bir karar aldı. Bu durumda 2025 yılında ücret artışları (başta asgari ücret) , 12 aylık hedef enflasyona göre yapılacak.

Merkez Bankası’nın, 2025 yılı enflasyon beklentisi yüzde 14. Evet, yanlış okumadınız yüzde 14...
Ücretlerde, bu düzeylerde yıllık artışlar yapılacak. Orta gelir gruplarını da içine alacak biçimde yoksulluk küresi genişleyecek.

Geçmiş enflasyona göre yapılan ücret artışları, çalışanların alım gücünü korumak için önemlidir. Bu uygulamanın sona erdirilmesi, çalışanların enflasyon karşısında alım güçlerini kaybetmelerine neden olacaktır.

Ücret artışlarının geçmiş enflasyon oranlarına göre yapılmaması, çalışanlar arasında memnuniyetsizliği ve sosyal gerilimleri artıracaktır. Düşük gelirli çalışanlar için yaşam standartları dip yapacaktır. Bu durum, gelir dağılımındaki adaletsizliklerin de artmasına yol açacaktır.

Görünen o ki 2025’te 2024 yılını arayacağız.