Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye-Rusya ilişkilerini belirleyen iki kritik konuda, doğal gaz borçları ve nükleer santral yatırımlarında tartışmalara yol açan önemli açıklamalar yaptı. Bayraktar, önceki Bakan Fatih Dönmez’le ayrışarak, BOTAŞ’ın, Rusya’ya doğal gaz borcu olmadığını savundu. Bayraktar, “Bizim kimseye borcumuz yok. Asla öyle bir şey söz konusu değil” dedi.
Bayraktar, Rus Gazprom’un, Türkiye’ye indirimli fiyatlar üzerinden doğal gaz sattığını da öne sürerek, “Biz Gazprom ile yaklaşık 40 yıla yakındır çalışıyoruz. Elbette ki çok daha özel bir ilişkimiz var. Bu anlamda biz geçtiğimiz yıl yaz ve kış aylarında fiyat formülünden bağımsız, bazı özel fiyatlar alıyoruz. Bunlar zaman zaman olur” diye konuştu.
Bayraktar, Rusya’nın Akkuyu’nun ardından Sinop’a da nükleer santral inşa etme konusunda istekli olduğunu yineledi. Rosatom’un, Sinop’la ilgili hazırlık süreci tamamlanana kadar Akkuyu’yu bitirip, ardından Sinop’a geçmek istediğini anlatan Bayraktar, “Önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde lisanslama çalışmaları Sinop’ta bitecek. O ekip Akkuyu’dan yukarı gidecek. Dolayısıyla onların bu işe doğal istekli olmasının en temel noktası bu ve bu anlamda bana ve birçoklarına göre de öndeler” dedi.
Dış Politika Analisti Aydın Sezer’le, Bayraktar’ın açıklamalarını ve Türk-Rus ilişkilerini konuştuk. Sezer, sorularımızı şöyle yanıtladı.
-Bakan Bayraktar’ın, Türkiye’nin, Rusya’ya doğal gaz borcu olmadığı yönündeki sözlerini nasıl karşıladınız?
Sayın Bakan’ın, BOTAŞ’ın, Rusya’ya doğal gaz borcu olmadığını belirtmesiyle birlikte yeni bir tartışma süreci başladı. Ertelenen doğal gaz borç tutarımız tam olarak bilinmiyor. Eski bir dış ticaret uzmanı olarak dış ticaret istatistikleri üzerinden yaptığım çalışmada, bu borcun en az 12-15 milyar dolar düzeyinde olduğunu defalarca belirttim.
Ancak, bu tutarın çok daha yüksek olduğunu söyleyen uzmanlara ve açık kaynaklarda yer alan haberlere de rastladık. Benim, bu konuda son duyumum 20-23 milyar dolar bir borç olduğu yönünde...
-Önceki Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in ertelenen doğal gaz borçlarına ilişkin bir TV’ye yaptığı açıklama vardı. Dönmez, doğal gaz borcunu teyit etmiyor muydu?
Evet. Bir önceki Enerji Bakanı Dönmez’in, borçların ertelendiğine ilişkin teyit verdiği bir TV programı söz konusuydu. Sayın Bakan, 2023 yılı itibarıyla bunu belirtmişti. Ancak, rakam konusunda bir açıklama yapmamıştı.
-Borçların ödendiği anlamını çıkarabilir miyiz?
Bakan Albayrak’ın açıklamasından anladığımız üzere, BOTAŞ’ın borcu olmadığına göre bu borcun ödendiği düşünülebilir.
Türkiye’nin, çok cüzi miktardaki S-400 taksitlerini ödeyemediği, bu nedenle de temerrüde düştüğü, Putin’in gecikmeden doğan 17 milyon dolarlık faiz alacaklarını sildiği bir ortamda Türkiye’nin doğal gaz borçlarını ödemiş olması bir mucize anlamına geliyor.
Burada Bakan Bayraktar, BOTAŞ’ın borcu olmadığını söylerken, doğru söylüyor de olabilir. Çünkü, ülkedeki gelişmeler çerçevesinde BOTAŞ’ın Hazine’nin kontrolünde olmadığını, Türkiye Varlık Fonu’na devredildiğini biliyoruz. Dolayısıyla Hazine, BOTAŞ’ın görev zararlarından sorumlu durumda...
Her ne kadar 2023 yılı Sayıştay raporlarına henüz ulaşmamış olsak da BOTAŞ’ın, 2023 yılı sonu itibarıyla 260 milyar TL düzeyinde, 10 milyar dolarlık bir görev zararı söz konusu.
Kamudaki muhasebe sisteminin nasıl yapıldığı ya da yapılıp yapılmadığı bilinmediği için Sayın Bakan’ın söylediklerini ihtiyatla karşılamak lazım.
Diğer yandan bu borç, ödenmişse bundan da mutluluk duyarız.
-Bakan Bayraktar’ın, Türkiye’nin, Rusya’dan indirim doğal gaz almasına yönelik sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu kış doğal gaza zam yapılmayabilir mi?
Sayın Bakan’ın, Türkiye’nin Rusya’dan hep bir anlamda tavizli fiyatlar üzerinden doğal gaz aldığı sözlerine de bakılacak olursa, BOTAŞ’ın bırakın görev zararı yapmasını doğal gaza zam yapmasını gerektirecek bir ortam olmadığını da söyleyebiliriz.
-Peki, Türkiye ile Rusya, Sinop’a inşa edilecek ikinci nükleer santral için anlaştı mı?
Sayın Bakan Bayraktar’ın, Sinop nükleer santralıyla ilgili açıklamaları da dikkat çekici.
Rus Rosatom, aylar öncesinde “Sinop tamam; biz şimdi Trakya nükleer santralı için devredeyiz” şeklinde açıklamalar yapmıştı.
Sinop’taki nükleer santralın finans yöntemiyle ilgili soru işaretleri gündemde bulunuyor. Ruslar, Akkuyu yöntemiyle Sinop’ta taahhüt üstlenmek istemiyor.
Rusların dışında üçüncü ülkelerden de bu yatırıma yönelen yabancı firmaların ön koşulunun finans olduğunu biliyoruz.
Dolayısıyla daha çok nükleer santralın finansmanına ilişkin ayrıntılar ile Rusların talep ettiği Sinop’ta ilave enerji kaynaklarına yönelik yatırımlar konusunun görüşüldüğünü söyleyebiliriz.
Ruslar, Astana’da, Erdoğan-Putin görüşmesinden sonra Sinop’ta rüzgar ve güneş enerjisiyle ilgili yatırımları da planladıklarını açıklamışlardı.
Sinop’ta ne olup bittiği konusunda Külliye ile Enerji Bakanlığı arasında özellikle bilgi açısından bir farklılık var. Külliye’nin yürüttüğü müzakerelerin detaylarına, Enerji Bakanlığı’nın sahip olduğuna inanmıyorum.