Yerel seçimlere bir ay kala, seçim atmosferi icraat ve projelerin değil, algının ön plana çıktığı bir döneme girmiş durumda. İktidar ve ana muhalefet partisi, seçimlerde avantaj elde etmek adına diğer partilerle ittifak arayışında veya onları yanlarına çekmenin yollarını arıyor. Bu kapsamda, Yeniden Refah Partisi ve DEM Parti gibi partilerin üzerinde özellikle duruluyor.
Dem Parti, kendi tabanında önemli bir tepkiyle karşı karşıya. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde izlenen yol ve sonrasında yaşananlar, DEM Parti'nin aday belirleme sürecinde yapılan ön seçimlerle ilgili tabanda bir rahatsızlık yaratmış durumda.
Özellikle Diyarbakır'da ön seçimlerin demokratik olmadığı yönünde yaygın bir görüş bulunuyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi aday belirleme sürecinde yaşananlar, özellikle İstanbul seçimlerinin hatırlanmasına neden oluyor ve bu durum partililer arasında ikircikli düşüncelere sebep oluyor.
DEM Parti, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı aday adaylarından ve ön seçimlerde birinci geldikten sonra adaylıktan çektirildiği iddia edilen Garip Kandemir "Önseçim sürecinde algı operasyonu yapıldı. Karanlık odaklar beni hedef aldı” demişti. DEM Parti seçmenleri parti içerisindeki veya ön seçimine müdahale eden KARANLIK ODAKLAR kim? Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yanlışa götüren yine aynı odaklar mıdır? diye fısıltı halinde sorguluyor.
DEM Parti içerisindeki tecrübeli isimlerin yurt dışına çıkması ve parti içi politikaların oluşturulmasında yaşanan sıkıntılar, bölgede ciddi endişelere yol açıyor. İstanbul'da belediye başkan adaylarının belirlenmesinde yaşanan sorunlar da bu endişeleri artırıyor.
Bölgede, 31 Mart yerel seçimlerine katılımın düşebileceği ve DEM Parti'nin bu seçimlerde bir miktar kan kaybedebileceği konuşuluyor. Bazı il ve ilçelerin kaybedilme olasılığı da gündemde.
DEM Parti'nin anadil konusundaki tavrının özellikle Batman ve Diyarbakır'da bazı muhafazakar oyları HÜDA-PAR'a kaydırabileceği belirtiliyor.
31 Mart yerel seçimleri sonrasında Türkiye genel siyasetinde değişim beklentisi bulunuyor. DEM Parti'nin olası bir başarısız sonucuyla birlikte parti yönetiminin ciddi şekilde tartışılacağı ve Türkiye genel siyasetinde yeni oluşumların ortaya çıkabileceği konuşuluyor. Bu durumun bölgede de benzer etkileri olabileceği ifade ediliyor.