Bakıyorum yorumlara, herkes kendi camiasına oynuyor. Amasız, fakatsız önce ''Geçmiş olsun'' diyen yok. Sn. Ali Koç bence de içeri girmemeli, bir yöneticisini göndermeliydi. Saldıranı meşrulaştırma çabalarını hayretle takip ettim. Arkadaş darp var darp. Şiddet şiddeti doğurur. Stat tuvaletlerinde cam çerçeve inmiş. Yazık günah.
En tehlikelisi ne diye sorarsınız, aynı yerden söyletilen ''Aynısını Trabzon'da yapabilir misin?'' kaşımaları. Sana ne kardeşim? Senin kendi stadın yok mu? İstiyorlar ki Trabzonspor-Fenerbahçe maçı onlara bol malzeme versin. Onlarca kez bu iddialı maçları anlatmış, zaman zaman zor anlar da yaşamış bir futbol adamı olarak söylüyorum, avuçlarını yalayacaklar felaket tellallığı yapanlar. İki kulüp başkanı, aralarında TFF Başkanı. Polis hazırlıklı. Bilmiyorlar Sn. İbrahim HACIOSMANOĞLU'nun şehirdeki ağırlığını. Ben yaşadım gördüm. Bu arada TFF Başkanı'ndan acil bir açıklama bekleme hakkımız da var. Acilen. Fenerbahçe taraftarı niye alınmamış, konuk takım taraftarına çevrili dev kolonlardan çıldırtıcı müzik yayını niye kesilmemiş?
Bu uyarıyı şimdiden yapmak gereği hissettim kenarda dursun.
Saha içi mi?
Hocaya yazar.
İsmail, öldü çocuk. Çift forvet, almışsın skoru. Yanında İrfan, Ferdi, Fred oturuyor. Ver desteği İsmail'e. Maç sonunda da aklının devre arası olaylarda kaldığını ima etti, bir gönderme daha. Bu sezon bol bol hoca-yönetim dokundurmaları izleyeceğiz tüm takımlarda. BERBAT hakem yönetimlerine ise diyecek bir şeyim yok. İşin ruhunu bilmeyen gençler ve çooook güvenilen!!! MHK Başkanı.