2011 Seçimlerinde Türkiye’yi sap sarı yapan seçmen kararı sonrası AK Parti’nin ezici vekil çoğunluğuna rağmen her partiye eşit koltuk verilerek kurulan Anayasa Komisyonu ile demokrasi için umudumuz artmıştı.
Bu komisyon 25 ay çalışmıştı ve 60 maddede uzlaşmıştı. Uzlaşmalarına rağmen 60 maddelik bir anayasa değişikliği teklifi görmemiştik.
Kasım 2013’te tekrar toplanacağız diyerek ayrılan komisyon 17/25 Aralık operasyonları, 4 tane seçim ve birçok tartışmadan sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmesinin ardından tekrar toplanacaktı. MHP’nin HDP olmadan görüşmelerin olma isteğini de TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın yapacağı çağrı aşacaktı.
O günlerde de öncesinde de en büyük tartışma Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bize en uygun sistem başkanlık” açıklamasıydı. Seçimler döneminde “Seni başkan yaptırmayacağız” sloganı öne çıkmıştı. Anayasa çalışmaları “Başkanlık” tartışmalarına sıkışmıştı.
Ahmet Davutoğlu masayı tekrar kuracakken başbakanlığa veda etti. Sonra 15 Temmuz yaşandı. Ardından OHAL döneminde biz 60 maddeyi değil, yönetim sistemini değiştirdik.
2018, 2019, 2023, 2024 seçimlerini bu şekilde geçirdik ancak 2021 yılında anayasa tartışması tekrar gündemimize geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Yeni ve sivil bir anayasa” diyerek darbe anayasasını değiştirmeyi tüm partilere teklif etti. MHP birkaç ay sonra 100 maddelik taslağı ile karşılık verdi. Sonra 2023 ve 2024 seçimleri ile gündem meşgul oldu ancak Erdoğan seçimlerden sonra anayasa gündemleri olacağını hep söyledi. Tabii 6’lı Masa’nın bir araya gelme sebebi de önceki tartışmadan kalan rövanştı. Parlamenter sisteme dönmeyi planladılar ama rövanşı da kazanan Erdoğan oldu.
Bugünlerde HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yazıcıoğlu’nun 4. Madde çıkışı etrafında tartışılan “Yeni Anayasa” için Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş parti gruplarına tura çıkmaya hazırlanıyor.
Hasılı…
60 madde dışında adam akıllı tartıştığımız tek şey sistemmiş ve onu da değiştirmişiz. 6’lı Masa onu değiştirmek için bir araya geldi ve başarısız oldu. Bugün ise bundan zaten söz eden yok. Bugün kimin neyi değiştirmek istediği ise meçhul. Darbe anayasası değişecek de hangi maddelerden rahatsız olduğumuz belli değil. Vesayet kurumları olan YÜKSEK kurumları kaldırıp yerine özerk yapılar getirebilecek misiniz? Üniversiteleri, yargıyı kendi dinamiklerine bırakabilecek misiniz? Sanmıyorum. Bu yüzden yeni anayasayı destekliyorum ama “ne” sorusunu soruyorum. Cevap alamıyorum.