CHP Genel Başkanı Özgür Özel seçim kampanyasına destek vermek için sahaya indi. İndi inmesine de Özgür Bey özellikle İstanbul için iyi giden kampanyada Ekrem İmamoğlu’na sanki olumlu katkıdan çok olumsuz katkı sağlıyor.
Özgür Özel’in Erdal Beşikçioğlu’nun adaylığını “Behzat Ç’yi aday yaptık ve bu bizim polis teşkilatına olan hürmetimizi gösteriyor” gibi açıklamalarının yanısıra Ekrem İmamoğlu’nun genelde galip çıktığı polemiklere dahil oluşu bu görüşü dile getirmeme sebep oldu.
Polemik yaratıp avantajlı çıkma konusunda Murat Kurum’a göre mahir olan Ekrem İmamoğlu, CHP’nin ve hatta Erdoğan karşıtı muhalefetin 2028 için en önemli figürü. Doğal lider ve partisinin çok üzerinde bir karşılığı var. Özgür Özel muhtemelen bundan rahatsız oldu ve İmamoğlu’nun gerisinde görünmek üzerinde bir baskı yarattı ki tartışmalara girdi. Girdi ama sanki çok iyi olmadı. Örnek vermek gerekirse,
Özel: Ben bu adayı Tayyip Erdoğan’ın yerinde olsam çekerdim. Murat Kurum orada duracağına oraya bir tane Pinokyo koysa Murat Kurum’dan daha inandırıcı olur. Murat Kurum’u çek, İstanbul’dan Pinokyo’yu aday göster. Bu kadar riyakarlıkla bir şey yapmaya çalışan ikinci bir belediye başkan adayı Türkiye’deki bin 300 seçim bölgesinde yoktur. Murat Kurum’dan daha seviyesiz, daha siyasetin acemisi, insanların aklını hafife alan bir belediye başkan adayı görmedim.
Kurum: Bu milletin değerlerinin düşmanı, kuran kurslarımızı orta çağ zihniyeti olarak niteleyen Özgür Özel çekiyor. Benim şahsıma ağza alınmayacak hakaretler ediyor. Bir de kalkmış bize çaptan bahsediyor. CHP’nin eş genel başkanına sormak lazım; Genel başkanının, Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklanınca kameralar karşısında timsah gözyaşları döken sen değil misin? Sonra genel başkanını arkadan hançerleyen sen değil misin? Koyun postuna girmiş kurt gibi gezen sen değil misin? Deprem üzerinden kirli bir siyaseti üreten sen değil misin? Şehit cenazesinde kahkaha atan sen değil misin? Gazzeli kahramanlara terör örgütü diyen yine sen değil misin? Sonra kalkıp bize çaptan bahsediyorsun öyle mi? Senin çapın olmadığı gibi, belli bir duruşun bile yok! Ve bana en son konuşacak kişi sensin! Murat Kurum’un hedeflerine, sizin hayalleriniz bile yetişemez!
Bunlar neden bu kadar hırçınlar, neden rahatsız oldular biliyor musunuz? Çünkü bu Yetersiz Eş Genel Başkan; seçimden sonra koltuğundan olacak. Telaşı bu.
Ekrem İmamoğlu’nun farklı kesimlerden oy alma avantajını kaybetmesine yol açabilecek Kur’an kursları, Hamas gibi söylemleri olması da bir başka gerçek. Özgür Özel’in Hamas’a yönelik terör suçlamaları özellikle muhafazakarlar için çok rahatsız edici olacaktır. Örneğin;
2012 yılında attığı bir tweette “AKP kongresi en çok Hamas Lideri Meşal’i alkışladı oysa Hamas tüm dünyada terör örgütleri listesindedir” demiştir. Bir açıklamasında, “Hamas bir terör örgütüdür, Filistin’de ve İsrail’de çatışmaların olmadığı bir durumda Hamas sivillere roketli saldırı düzenlemiştir” ifadelerini kullanmış ve partisinin grup toplantısında, "Hamas'ın yaptığı terörist saldırılara İsrail orantısız cevap verdi" gibi o mahallenin kabul edemeyeceği şeyler söylemiş.
Ama Özgür Özel’e de hak vermek lazım. Ekrem İmamoğlu gölgesinde kalmak bir CHP Genel Başkanı için çok zor. Seçimden sonra sonuç ne olursa olsun CHP’de yarım kalan bir şeylerin tamamlanacağı aşikar. Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktan gönderilmesi sürecin tamamlanması değil, yalnızca yerel seçim öncesi geçiş sürecinin bir parçası.
Ekrem İmamoğlu yerel seçim gündemini Murat Kurum üzerinde tutma peşinde. Genel seçimde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı aldığı tavrın bir benzerini gaflar üzerinden, “acemi aday” gibi lakaplar takarak yapıyor. Konuşulmasını istediği şey en başta kendisinin siyaseten daha üstün, geleceğinin daha parlak oluşu ve asıl güç merkezinin ve Erdoğan’a karşı muhalefetin umudunun kendi oluşu. Konuşulmasını istemediği şeyler ise şu anda daha kritik. Çünkü anketlerin hepsinde en büyük fark dahi yüzde bir buçuk.
1. DEM ile ittifak konusunun konuşulması istenmiyor.
2. Genel merkezlerin ittifak kuramaması konusunun tartışılması istenmiyor.
3. İstanbul’un kronik sorunları olan trafik ve yapı stoku konusunun uzun uzadıya tartışılması istenmiyor.
4. 2028’e yürüyüş sloganlarda olsun, muhaliflerin lideri konumu korunsun ama İstanbul’un asıl hedef olmadığı görüntüsü olsun da istenmiyor.
5. Buğra Kavuncu, Azmi Karamahmutoğlu ve Meral Danış Beştaş ön planda olsun istenmiyor.
Murat Kurum da tüm bunların karşıtı olarak İstanbul’a proje konuşmak, İmamoğlu’nun derdinin İstanbul olmadığını anlatmak, merkezi idareyle uyum olmadan İstanbul’un kronik sorunlarının çözülemeyeceğini seçmene hissettirmek, polemikçi değil teknokrat aday profili çizmek istiyor. Ama tabii onun da istemediği şeyler var.
1. Genel seçim kampanyasına benzeyecek bir sürecin olması istenmiyor. Anti-Erdoğanizm’in İstanbul’da kazanacağı çok iyi biliniyor. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan sahaya inmeden 14 Mayıs’taki Cumhur İttifakı’nın toplam oyunu tekrar kazanmak istiyorlar.
2. İmamoğlu ile polemik istenmiyor. Bu nedenle ortak yayına sıcak bakılmıyor. Bunun İmamoğlu’nun bir tuzağı olduğu görüşü hakim.
3. Genel ekonominin sorunları ile kampanyada boğuşmak durumunda kalıyorlar.
4. Yeniden Refah’ın öne çıkması istenmiyor.
Özellikle DEM tarafını dinledim ki tam bir anlayayım nedir bu kent uzlaşısı diye… Ama anlamadım. CHP tarafını dinlemeye gerek yok. Çünkü onlar “Esenyurt adayını sağlık sorunları gerekçesiyle değiştirdik” açıklamasıyla bu konudaki güveni kaybettiler.
Açıkçası ben kendim anlamaya çalıştım. Bakalım neler var.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan’ın dediğine göre Kent Uzlaşısı, Esenyurt, Mersin BB ve Mersin Akdeniz’de sağlandı. Tamam.
Benim bazı sorularım var. Çünkü tatmin olmadım.
1. DEM, İstanbul’un 22 ilçesinde neden aday çıkarmadı?
2. İçinde ablaların oturup broşür dağıttığı, gençlerin önünde halay çektiği çadırlar nerede? Meral Danış Beştaş’ın kampanyasına neden rastlayamıyorum?
3. Birkaç kanalda, “CHP listelerinde 31 DEM Partili belediye meclis üyesi adayı var” haberi okudum. Bunların tamamı kent uzlaşısı sağlanan Esenyurt’ta olamayacağına göre açıklanmayan başka uzlaşı alanları neler?