Tüketici fiyatları Mayıs ayında yüzde 3,37, ilk beş ayda yüzde 22,72 arttı, yıllık enflasyon yüzde 75,45’le son 18 ayın en yüksek düzeyini gördü.
Beklenenin üzerinde gelen enflasyon sonrası Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “En kötüsü geride kaldı!
Geçmiş 12 ayın birikimli etkilerini içeren yıllık enflasyonda en yüksek seviyeyi bu ay gördük. Enflasyonla mücadelede geçiş dönemi böylece tamamlandı, dezenflasyon sürecine giriyoruz.
Enflasyonda kalıcı düşüş haziranda başlayacak. Yıllık enflasyon yüksek ihtimalle üçüncü çeyrek sonunda yüzde 50’nin altına gerileyecek” dedi.
Enflasyon verisiyle birlikte moraller bozuldu ama diğer yandan yılın ilk yarısının verisi doğrultusunda yapılacak zamların çokluğu da söz konusu. Tabii kira vb zamların çokluğu da…
Enflasyon dışındaki veriler açıkçası çok daha iç açıcı.
TCMB'nin swap hariç net rezervleri, 29 Mart 2024’ten itibaren 66,5 milyar dolarlık iyileşme ile 31 Mayıs Cuma günü artıya geçerek 1,5 milyar dolara çıktı. Yani 128 Milyar Dolar olayından sonra ilk kez brütü değil, neti konuşabildik.
Nebati ekonomisi dönemi epistemolojik kopuşları konuşurken ihracat rekorları ile övünüyorduk. Bu rekorlar nedense dış ticaret açığını daha açık hale getiriyordu. İthalat öyle bir duruma gelmişti ki be ihraç edersen et ülkenin zararı büyüyordu. İşte bu gidiş sonlandı. Son bir yılda dış ticaret açığı 35 Milyar Dolar iyileşti. Mehmet Şimşek bu konu ile ilgili, “İhracatın yüzde 11,4 arttığı, ithalatın ise yüzde 10,3 daraldığı mayısta dış ticaret dengesi yıllık 6 milyar dolar iyileşti.
Nisandaki geçici bozulmanın ardından dış ticaret dengesindeki iyileşme öngörülerimiz doğrultusunda devam etti. Son 20 yılda ortalama yüzde 3,8 olan cari açığın milli gelire oranının yıl sonunda yüzde 2,5 civarında gerçekleşmesini bekliyoruz. Açığın daralması dış kaynak ihtiyacımızı azaltarak kalıcı rezerv birikimine imkan sağlayacaktır. Dezenflasyonun dengelenmeye eşlik edeceği bir döneme giriyoruz” dedi.
Medyada;
Reisçiler ve muhalifler,
Yolunda reisçiler ve yolunda muhalifler,
Biraz da gazeteciler var.
Sosyal medyada sanki herkes yolunu kaybetmiş gibi…
YouTube’u ayrı tutuyorum. Orada iyi işler yapılıyor.
Ancak özellikle bu “yolunda” takımı, “ben de yer edineceğim” heveslisi ve troll tayfa artık insanları bıktırdı. Herkese bir efelenme, had bildirme, itibar suikastı, laf yetiştirme hevesi…
Yahu bizim İşimiz:
- Halkın ulaşabileceği haberleri derleyip anlatmak.
- Halkın ulaşamayacağı haberler ortaya çıkarmak.
- Fikr-i takip yapmak.
- Haberleri ve olayları gazetecilik etiği çerçevesinde yorumlamak.
- Bilgisel veya belgesel halinde neden sonuç ilişkilerini hikayeleştirmek.
- 4. Güç olarak devlete karşı denetim mekanizması olmak.
Bizim işimiz olmayanlar ise:
- Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek.
- Bir tarafın sesi olmak.
- Dezenformasyon yapmak.
- Ona buna ahkam kesmek.
- Yorum adı altında operasyon yapmak.
- Haber adı altında trollük yapmak.
- Kendin gibi düşünmeyenleri itibarsız kılmaya çalışmak