BIST 100 9.032 DOLAR 34,48 EURO 36,50 ALTIN 2.946,88
18° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Kasım'da siyaset başkadır

Çok çetin bir Kasım olacak. Yeni şeyler duyacağımız ve hatta göreceğimiz kesin. Herkesin akşam programlarında tartıştığı sorulardan ziyade önce gerçek sorunlara bakalım. Son durum ve açmazların bazılarını inceleyelim. Sonrası zaten malum.

Tayyip Erdoğan devam mı edecek?
Ekrem İmamoğlu mu gelecek?
Mansur Yavaş mı Beştepe’ye gidecek?
Özgür Özel sürpriz mi yapacak?
Kılıçdaroğlu geri mi dönecek?
Milliyetçi partiler ne yapacak?

Bunları geçelim.

Geçim, terörün bitme ihtimali ve adalet gündemlerine katkı verelim.

“FETÖ ile mücadelede yalnız bıraktıkları liderlerini bu meselenin ciddiyetini görmeyip yalnız bırakanlar ve destek olmayanlar bunun hesabını veremez. Çünkü FETÖ konusunda parti içinde haklı çıkan yegane isimdi Tayyip Erdoğan. Bugün de Devlet Bahçeli ile bir karar verdiler ve bunun altını dolduracak insanlara ihtiyaçları var.”

Bu tırnak içinde yazdığım cümleler hem Öcalan çağrısı ve sonrası için hem ekonomi modelinin uygulanma süreci için geçerli.

Lider kararı ve bürokratik devlet gücü ile işin başarılması bence mümkün değil. Siyasetin ve medyanın elini taşın altına sokması elzem.

“Şimşek’ten kurtulsak ne güzel olur” ve “Nereden çıktı bu yeni çözüm” diyenlerle kongreye kadar bile gitmemek gerektiği kanaatindeyim.

Diğer bir diyeceğimse, her iki sürecin de başarıya ulaşabilmesi için siyasetin de desteği yetmez. Özgürlükleri ve demokratik hukuk devleti kurallarını uygulamıyor görüntüsü ile hem ekonomik sorunların çözümü hem de terör sorununun çözümü nasıl mümkün olacak?

Sembolik olarak AİHM kararlarının uygulanması ve yargı - yürütme dengesin sağlanması görüntüsünün oluşması ekonomi programının başarısını hızlandıracaktır ve kesin sonuca Türkiye gidecektir.

MHP Lideri Bahçeli’nin başlattığı süreç ve çok üst perdeden açtığı tartışma herkesin her şeyi konuşabilmesine olanak sağladığı gibi karşısında yer alması muhtemel tüm Kürt aktörlerini de destekler yönde hizaladı.

Yalnız terörün üzerine giderken, böyle bir projeyi de uygulamaya koyarken Kürt vatandaşların talepleri önemsenmezse başarı zor. Ve ben hangi Kürt’le konuşsam “Demirtaş” diyor…

Şimdi yazının en başındaki sorulara gelebiliriz.
Bu ülkede nasıl bir yönetim olursa olsun oturduğunu düşündüğüm olumlu şey, “Sandık!”

Bir şekilde sandıktan çıkan sonuca etki edilse de (illegal bir şeyden bahsetmiyorum -algılar, dezenformasyonalar vesaire-) sandığın belirlediği sonucu yaşıyoruz. Yani oyla bazı şeyler değişebilir.

Bu nedenle o sorular o kadar da önemsiz değil. Hatta ekonomi, adalet ve terör sorunu sıralamasının ardına koyacağım ilk önemli gündem Ekrem İmamoğlu olur. Çünkü bu hafta yaptığı konuşma sadece adaylık konuşması değildi. Sadece sistem eleştirisi değildi. Düzeni değiştirmekten bahsediyordu.

Ne yalan söyleyeyim ben ardından istinaftaki davadan ses bekliyordum ama olmadı. Esenyurt ile uyandık.

Özgür Özel’in Esenyurt konuşmasını dinlerken belki ben yanlış anladım ama aday artık Ekrem İmamoğlu. Mansur Yavaş zaten buna karşı adaylığı için çalışmaya başlamıştı. Yavaş için başkaları da çalışmaya başlamıştı. Medyadakiler hala ne olur ne olmaz modundalar ama muhalefette en az iki aday var. Tabii istinafta da dava var.

“Normalleşme süreci bitti!”

Ve bu bitişin ülkeye getireceği yükler olacak.
Normalleşme sürecinin yarattığı konfor alanı sayesinde griler görünür olmuştu. Şimdi yine bağıran kafalar…

Çok çetin bir Kasım olacak. Yeni şeyler duyacağımız ve hatta göreceğimiz kesin.