Bu köşede Saadet Partisi’nin kongre sürecine dair iki yazı yayımladık. İkisi de partinin yeni seçilecek genel başkanı için konuşulan kulislerdi. Bu kulislerde bir değişiklik yok. Ama camia içi dengeleri derinden etkileyen bazı şeyler oldu.
Birkaç hafta önce Saadet Partisi Genel Başkanı ve Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Temel Karamollaoğlu sosyal medya hesabı X üzerinden bir paylaşım yaptı. Paylaşımda, ‘’IMG (Uluslararası Milli Görüş Yardım Organizasyonu) Başkanı Yakup Özdoğru ve Türkiye Temsilcisi Ahmet Akif Çoban’ı beraberlerindeki heyetle Genel Merkezimizde ağırladık. Dünyanın farklı coğrafyalarında yardım faaliyetleri sürdüren IMG, Türkiye'de de çalışmalarına başladı. Bir Milli Görüş kuruluşu olan IMG'ye ülkemizde yapacakları çalışmalarda muvaffakiyetler diliyorum’’ ifadelerine yer verildi.
Ancak herkes bilir ki İMG, Avrupa’da İGMG yönetimi Saadet Partisi’nden AK Parti saflarına doğru geçtikten sonra kuruldu ve faaliyet alanı olarak yalnızca Avrupa belirlendi. Türkiye’de MİLKO (Milli Görüşçü Kuruluşlar) olarak yardım faaliyeti yürüten kurum ise Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ydi.
Cansuyu, 2005 yılında Ankara’da Necmettin Erbakan’ın emriyle kuruldu. Onun kuruluşunda da İHH’nın AK Parti ile yakınlığı sebep olarak konuşulmuştu. Yani partiler gibi yardım kuruluşları da bölünme üzerinden hep kuruldu.
Ben de bu gidişatta yeni bir bölünme kokusu aldığım için kongre yazılarına devam ederken İMG - Cansuyu konusunu önce sosyal medyadaki Saadet Partililere tartıştırdım. Sonra da Cansuyu Derneği Başkanı Mustafa Köylü’ye sordum. Mustafa Köylü aynı zamanda 20. dönem milletvekili olarak partinin siyasi tarafında da etkin bir isim.
Facebook hesabımdaki takipçilerimin neredeyse tamamı -ki bu rakam 5 binden fazla- Saadet Partili. Ben de şöyle bir post paylaştım, ‘’Yardımları Cansuyu’na mı, İMG’ye mi yapıyorsunuz?’’
Gelen cevapların çok büyük kısmı, ‘’Tabii ki İMG’ye… Genel Merkez’i karşısına alan bizi de alır… İMG, emir komuta içinde itaat ediyor. Bu nedenle oraya… Davasına sadakatle bağlı olan İMG’ye…’’
‘’Hasan Basri fitne peşinde’’ ve ‘’Cansuyu da bizim İMG de bizim’’ diyenler de yok değildi tabii. Ama ‘’Cansuyu’nu tek yazan sayısı çok azdı’’
Yani Cansuyu Derneği’nin Karamollaoğlu yönetimiyle arasındaki görüş farkları ve Karamollaoğlu’nun İMG’yi Türkiye’ye getirmesi tabanda kurumlar nazarında bölünme oluşturmuş.
Ben de Cansuyu Derneği Başkanı Mustafa Köylü’yü aradım. Hem İMG’nin Türkiye faaliyetlerine başlamasını, hem Karamollaoğlu’nun ‘Milli Görüş Kuruluşu olarak’’ ifadesi ile paylaşmasını hem de kongre sürecini sordum.
Köylü bana ‘’işlerinin iyi gittiğini, Cansuyu’nun kurumsallığının oturduğunu ve yarım milyona yakın yardımseverden bir eksilme olmadığını, Saadet Partisi’nin kongre sürecine dahil olmadıklarını, bu konuya dair söyleyecek bir şeyinin olmadığını, başka kurumlarla ilgili bir şey söylemek istemediğini’’ söyledi.
Karamollaoğlu’nun paylaşımını tekraren sorduğumda ve ‘’Siz MİLKO musunuz?’’ dediğimde ise şu cevabı aldım:
‘’Biz Milli Görüşçüyüz. Bu bir şeyi boyayarak ya da boyasını çıkararak değişecek bir şey değil. Diğer konular da zaman geçtikçe herkes tarafından daha net anlaşılır.’’