Topraklarımızı işgal etmişlerdi.
Topraklarını işgal ettiler.
Evlerimizi, eşlerimizi, hayatlarımızı ellerimizden alıyorlardı.
Evlerini, eşlerini, hayatlarını ellerinden alıyorlar.
Devlet olamıyordun, millet olamıyordun, orduna izin yoktu, bir arada yürümene, ibadetine dahi izin yoktu.
Devlet olamıyorlar, millet olamıyorlar, Ordu kuramıyorlar, bir araya gelemiyorlar, ibadet edemiyorlar.
Seçimin tanınmadı, Meclisin kapatıldı, yönetimin sayılmadı, kukla yönetim istendi.
Seçimleri tanınmadı, meclisleri dağıtıldı, yönetim terör örgütü ilan edildi, kukla yönetim ve yöneticinin sırtına bindiler.
Ne yaptın?
Eline silah aldın, organize oldun, “Bismillah” dedin, yürüdün düşmanın üstüne gerilla taktiği ile.
Ne yapıyorlar?
Uluslararası toplumun harekete geçmesini mi beklesinler?
BMGK’da 5 emperyalistin bir anda zulümden değil, mazlumdan taraf olmasını mı beklesinler?
Ne yapsınlar?
Yüz yıl önce biz ne yaptıysak onu değil mi?
Yürütme AK Parti’de.
Meclis Cumhur İttifakı’nda.
Belediyeler CHP’de.
Anayasa değişikliği için Cumhur İttifakı’nın önce kendi içinde sonra da muhalefetle anlaşması gerekiyor.
Ana muhalefet CHP’de.
Anlaşılması gereken diğer muhalefet partileri, İYİ Parti, Dem, Saadet, Gelecek, DEVA…
Ya da bunlardan birkaçı.
Önceki dönem CHP’de olan belediyelerin belediye meclisleri artık CHP’de ama yeni CHP’ye geçen belediyelerin meclislerinde çoğunluk Cumhur İttifakı’nda.
İktidar Millet!
7 Cumhurbaşkanı Yardımcısı olan bir yürütme istemeyen,
“Ortak mutabakat” deyip İstanbul Sözleşmesi’nde, dış politikada, ekonomide, Kürt meselesinde, mezhep tartışmalarında yani ülkenin kutuplaştığı hiçbir konuda ortak görüş belirlemeyenleri istemeyen,
kibri, şatafatı, dengesiz yönetimi, ülkenin tapusunu kendinde hissedecek olanı da belediyelerde istemeyen,
Anayasa değiştirmek istenirse herkesi tek masada oturtmak isteyen,
Hizmet gördüğüne yerelde yetkiyi tam veren,
Hizmet istediği için diğerine şans veren Millet!
“Mesajı aldık” sözlerinin doğruluğunu tüm taraflar için yakın zamanda göreceğiz.
Filistin’de,
Ekonomide,
Belediyelerde,
Hizmette,
Liyakatte,
Özeleştirinin sahiciliğinde göreceğiz.
Devredebilme erdeminin büyüklüğünde de, haddini bilmenin azametinde de göreceğiz.
İktidarın, “kendi” olduğunu sanarak milleti unutanları zaten millet görecek. Biz de “onlar” arasında saf olmayacağız. Milletin yanında ses olacağız.