Mehmet Tezkan AKP Meclis grubunun toplanmama nedenini pandemi nedeniyle olmadığını söyledi. Tezkan yazısında, "Erdoğan, Meclis'e gidip grup toplantısı düzenlemediği için neyi destekleyip neye karşı çıkacaklarını bilmedikleri için sessiz sedasız oturuyorlar. İstinasız hepsi Saray'a ters düşmemek için ağzına fermuar çekmiş." ifaelerini kullandı.
Tezkan'ın yazısı:
"Neden AKP'li vekiller bir araya gelip memleket meselelerini konuşmuyor?
Yanıt belli; çünkü genel başkanları Meclis'e gitmiyor. Erdoğan, Meclis'e gidip grup toplantısı düzenlemediği için vekiller de bir araya gelemiyor.
AKP Genel Başkan Vekili bile...
AKP TBMM Grup Başkanı bile...
Başkanvekilleri bile milletvekillerini bir araya toplayıp gündem üzerine konuşamıyor.
Neden?
Yasak mı?
Hayır, galiba ne söyleyeceklerini, neyi destekleyip neye karşı çıkacaklarını bilmedikleri için sessiz sedasız oturuyorlar.
Çünkü, AKP'lilerin tamamı, bakanından vekiline, Meclis Başkanı'ndan il başkanına, ilçe başkanından meclis üyesine kadar herkes Saray'a bakıyor.
İstinasız hepsi Saray'a ters düşmemek için ağzına fermuar çekmiş. Kendi fikirlerini değil Saray'ın fikrini mutlak doğru kabul etmişler.
Tamam alt kadronun hâli bu da AKP Genel Başkanı neden grup toplantısı düzenlemiyor. Neden milletvekillerine hitap etmiyor? Neden TBMM'ye gitmiyor.
Bunun birkaç nedeni olabilir. AKP'lilere sorsan pandemi önlemleri çerçevesinde grup toplantısı yapmıyoruz diyeceklerdir.
Gerçek değil. Cumhurbaşkanı Saray'da toplantı yapıyor. En son imamları topladı. Zaten Cumhurbaşkanı'nın bulunduğu her toplantıya katılanda Korona testi isteniyor. Göreve ne olursa olsun.
O halde mesele başka!..
Ne olabilir?
Cumhurbaşkanı artık yasama organını önemsemiyordur. Bu birinci olasılık. Grup toplantısı yapmayarak bu mesajı vermek istiyordur.
Cumhurbaşkanı forsumla partimin grup toplantısına katılmak yakışık almıyor diye düşünmüş olabilir; bu iyi olasılık.
Söyleyecek sözü bitmiştir. Bu da doğal olasılık. Çünkü, "Gerçek mümin yoklukta sabretmeyi bilendir." diyerek, cefayı bal eylememizi tavsiye ederek son noktayı koydu. Son sözü söyledi.
Daha ne desin ki?..
Daha ne diyecek ki!.."