Bingöl Adaklı'da bir kişi hasta karısını sırtına alarak hastaneye yetiştirmeye çalıştı. O anlar cep telefonu kameraları ile kaydedildi. Görüntüler sosyal medyada çokça paylaşıldı.
Görüntülerde her tarafta kar olduğu, doğru düzgün yol olmadığı görüldü.
Yine görüntülerde insanların isyan eden, çaresizliklerinin sesleri duyuldu.
Soğukta bir taraftan yürüdüler bir taraftanda şunları söylediler:
Bu da devletin ayıbıdır. Bu insanların utanması lazım. 2020'deyiz, 2020'nin haline bakın. Bu bizim belediye balsın utansın şimdi. Devlet bizi görsün.
İşte o görüntüler:
BELEDİYE BAŞKANINDAN AÇIKLAMA
Konuyla ilgili açıklama yapan Adaklı Belediye Başkanı Zeki Işık, yol yapım çalışmalarının her bölgede sona erdiğini, ancak Direk ve ailesinin kaldığı Güngörsün mahallesindeki çalışmaların kar yağışı nedeniyle ertelendiğini söyledi. Işık, çalışmaların pazartesi günü tekrar başlayacağını aktardı.
ERDOĞAN'IN SÖZLERİNİ HATIRLATTI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan da eşini sırtında hastaneye götürmeye çalışan Ali Direk'in videosunu AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Biz gelmeden önce MR mı vardı, tomografi mi vardı? İnsanlar köpeklerle hastaneye taşınırdı. Biz bunu değiştirdik" açıklamalarını montajlayarak Erdoğan'a seslendi.
Tuncay Özkan'ın Erdoğan'a seslendiği açıklaması şöyle:
"Bingöl'de eşini sırtında hastaneye yetiştirmeye çalışan yurttaş "Yıl 2020. Türkiye'nin haline bak" diyerek isyan etti
Seçim döneminde "Biz gelmeden önce MR mı vardı, tomografi mi vardı? İnsanlar köpeklerle hastaneye taşınırdı. Biz bunu değiştirdik" diyen Erdoğan şimdi ne diyecek"
3 YAŞINDAKİ KÜÇÜK MUHARREM ÖLMÜŞ, BABASI CENAZESİNİ SIRTINDA TAŞIMIŞTI
Van’ın Gürpınar İlçesi’ne bağlı Yalınca Köyü’nün Çeli Mezrası’nda oturan Taş ailesi, rahatsızlanan 3 yaşındaki çocuklarının yolların kapalı olması nedeniyle hastaneyede götüremedikleri için öldüğünü söylemişlerdi. Bu olay 2014'te gerçekleşmiş, Türkiye günlerce bunu konuşmuştu. Minik Muharem’in ailesi tarafından çuvala konulan cenezesi ise babası tarafından sırtta taşınarak mezradan köye indirilmişti.
Olay Gürpınar İlçesi’ne 80 kilometre uzaklıkta bulunan Yalınca Köyü Çeli Mezrası’nda meydana gelmişti. Köye 16 kilometre uzaklıkta bulunan mezrada yaşayan 7 kişilik Taş ailesinin 3 yaşındaki çocukları Muharrem Taş, akşama doğru yüksek ateş ve öksürük şikayetleriyle aniden rahatsızlandı. Aile, mezra yolunun kardan kapalı olması nedeniyle çocuklarını hastaneye götüremeyince, ilgilileri telefonla arayarak yardım istedi. Aile, görevliler gelir umuduyla beklerken, minik Muharrem, gece saat 02.00 sıralarında hayatını kaybetti. Taş ailesinin, gece olması ve ağır kış şartları nedeniyle rahatsızlanan çocuklarını yürüyerek mezradan köye indirmeyerek, görevlilerin gelmesini bekledikleri öğrenildi.
Bunu üzerine aile durumu, Van’da yaşayan yakınlarına bildirdi. Gece yarısı yola çıkan yakınları, araçlarla sabaha karşı köye, geri kalan ve kapalı olan yolu ise 4 saat yürüyerek mezraya ulaştı. Otopsi işlemlerini yapmak ve suç duyurusunda bulunmak için, minik Muharrem’in cenazesini ise bir çuvala koyup sırtlarında taşıyan aile, yine yürüyerek 16 kilometre uzaklıktaki Yalınca Köyü’ne geldi. Daha sonra bir araca konulan cenaze, Yüzüncü Yıl üniversitesi Tıp Fakültesi Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’nde otopsisi yapıldıktan sonra Van’daki Şabaniye Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Cenazenin mezradan alınması ve çuval içinde sırtta taşınmasını amca Abdurahman Taş cep telefonuyla fotoğrafladı. Bu zorlu yolculuğu görüntüleyen Taş, 3 yaşındaki yeğenini ihmal sonucu kaybettiklerini belirterek şunları söylemişti:
"Yeğenim rahatsızlanınca ağabeyim yardım için yetkilileri arayarak yardım istemiş. Fakat hiç kimse ilgilenmedi. Yeğenimin ölüm haberini gece yarısı aldık. Köye kadar arabayla daha sonraki yolu da yürüyerek mezraya ulaştık. Ölen yeğenimi çuvala bırakıp ailesiyle birlikte tekrar karlı yolardan geçerek önce köye, ardından da bir araçla Van’a geldik. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Çünkü bu ölümde herkesin suçu var. Eğer zamanında müdahale etselerdi belki yeğenim ölmeyecekti. Eğer yine bize yardım eden olsaydı hastaneye götürselerdi, orada ölseydi Allah’ın takdiri yapacak birşey yok diyecektik. Ama burada büyük bir ihmal var. Biz sorumlu olan herkesten şikayetçiyiz. Yeğenimin cenazesini bile biz o yollardan yürüyerek akrabalarla birlikte getirdik. Sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz."