İyi hal indirimi uygulaması son olarak Şule Çet davası kararı ile gündeme geldi. Yargıtay bu konuda emsal bir karara imza attı.
O karar yine bir kadın cinayeti üzerinden, 34 Temmuz 2016'da 16 yaşında Batman'da abisi tarafından öldürülen Amine Demirtaş davası üzerinden verildi.
Habertürk'ten Yavuz Çakır'ın haberine göre, 29 yaşındaki Kasım Demirtaş, erkeklerle telefonla görüştüğünü öne sürdüğü kız kardeşi 16 yaşındaki Amine Demirtaş'a 1 hafta boyunca pense, tahta ve plastik sopalarla işkence etti. Daha sonra vücuduna su döküp, elektrik vererek öldürdü.
Olaya ilişkin dava Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, 29 yaşındaki Kasım Demirtaş'a önce 'eziyet çektirerek kardeşi kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Demirtaş’ın yargılama sürecindeki davranışlarını ve pişmanlığını dikkate alan mahkeme, sanığın cezasını müebbete indirdi.
Tepki geçen bu karar sonrası Cumhuriyet Savcısı ve Aile Bakanlığı dosyayı temyiz etti. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 1. Ceza Dairesi yerel mahkeme kararını bozdu. Kararda, sanık hakkındaki iyi hal indirimi uygulanamayacağı vurgulandı.
Hakimin takdiri indirim yetkisinin sınırsız olmadığı belirtilen kararda şöyle denildi:
“Bütün kararlarda olduğu gibi takdiri indirim uygulanmasına veya uygulanmamasına ilişkin kararlar da gerekçeli olmalıdır. Bununla birlikte gösterilen gerekçelerin hak, adalet ve nasafet kuralları ile dosya içeriğine uygunluğunun Yargıtay denetimine tabi olacağında da kuşku yoktur.”
Kararda, Amine Demirtaş cinayetinde neden iyi hal indirimi uygulanamayacağına ilişkin ise şu değerlendirmelere yer verildi: “Suçun işleniş biçimindeki hususiyetler, toplumda medyana getirdiği tepki ve infial, kamu vicdanına rencide edici niteliği nazara alındığında, takdiri indirime müstahak görülmeyen sanık lehine, hak etmediği halde takdiri indirim uygulanmasına karar verilmesi bozma nedeni sayılmıştır.”
Bu karar sonrası Amine Demirtaş davası yeniden görülecek.