Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısının ardından her iki ülkeden de ham madde ithal eden yağ sektöründe, ürünleri taşıyacak gemiler Türkiye'ye gelemedi. Bu da sektörde endişeye neden oldu.
Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği (BYSD) Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, “Ülkemizin ilk 10 ithalat kalemi içinde yağlı tohum olarak 4'üncü sıradayız. Gerçekten buna bir çözüm üretmek lazım. Hem pandemi süreci hem de savaş bize gösterdi ki tarımda kendimize yetebilecek hale gelmemiz lazım. O nedenle bu süreçte ister istemez savaş etkiledi. Çünkü yıllarca bizim rekoltemiz, ürettiğimiz hasadımız, yağlı tohumlarda nisan ayı sonuna kadar yetebilecek halde tedarikimizi kullanabiliyorduk. Ondan sonrasını da hep ithal ediyorduk. Bu da bizim ihtiyacımız ülkemizde 3 milyon ton civarında. Nüfusumuzun gelişmesi, turizmin artması öyle olunca bu ihtiyaç 3 milyon ton iken, bunun 1,7 milyon tonunu karşılayabiliyor, 1,3 milyon tonunu da ithal etmek zorunda kalıyoruz. Bunun da yüzde 55'ini Rusya'dan, yüzde 15'ini de Ukrayna'dan ithal ediyorduk. Savaş nedeniyle bu aksadı. Halen limanlarda bekleyen sektörümüzün gemileri var'' dedi.
''GEMİLER GELİRSE RAHATLAYACAĞIZ''
Sektördeki sorunu Ticaret Bakanlığı'na bağlı İthalat Genel Müdürlüğü’ne bildirdiklerini ifade eden Büyükhelvacıgil, “İthalat Genel Müdürlüğü'ne ricada bulunduk. Çok hızlı aksiyon aldılar. Gereken limanları kontrol etmek ve süreci çabuklaştırmak adına devletimiz tedbir aldı ve ilgileniyor. Tabi bu arada mühim olan ürünün raflarda bulunması. Biz 2 yıldır bu pandemiyle birlikte sektörümüzün kıymetli temsilcilerine teşekkür ediyorum, devletimizin ilgili bakanlıklarına teşekkür ediyorum, müthiş bir birliktelik içinde hiçbir zaman raflarda ürünümüz boş kalmadı. Tüketicilerimiz rafta mutlaka ayçiçeği yağını bulabildiler. Bundan sonra da bulmaya devam edecekler. Bu gemiler gelirse rahatlayacağız demektir” dedi.
''HAM YAĞ TONU 2 BİN DOLARA YÜKSELDİ''
Rusya ve Ukrayna'da yaşanan savaş öncesi ham yağ ton fiyatının 1400 dolar civarında olduğunu ve şu an 2 bin dolara yükseldiğine dikkat çeken Büyükhelvacıgil, şunları söyledi:
''Biz sezon başında ham yağ ton fiyatları 1330 dolar civarında iken, kasım- aralık ayında, hatta ocak ayında en son savaş öncesi 1400- 1460 dolar civarında iken bugün 2 bin doları geçen fiyatları duyuyoruz. Ama bir yandan da bu fiyatı duyduğumuzda bile satış gerçekleşmiyor. Satış gerçekleşse 'Swift' ile ilgili Rusya'nın bankalarla olan problemi var. Arkasından tahmil- tahliye problemleri, ürünün nasıl geleceği problem var. Tek dileğimiz umarız bu savaş biter, insanlar müzakere masasında buna çözüm bulabilirler. Umarım çabuk çözülür diye düşünüyorum.''
''UKRAYNA'DA EKİM OLMAZSA SIKINTI YAŞANABİLİR''
Savaş nedeniyle Ukrayna'da bu yıl ekim olmazsa önümüzdeki yıl da sorun yaşanacağını belirten Büyükhelvacıgil, devletin önlem alması gerektiğini, ayçiçeği ve türevleri aspir, kanola ve soya üretiminin desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Büyükhelvacıgil, ürün ihtiyacının Balkan ülkelerinden karşılanabileceğini ifade ederek, ''Balkan ülkelerinde ürün var. Moldova, Bulgaristan ve Romanya'da biraz ürün var. Oralarda da bizimle eş değer miktarda ürün üretiyorlar. Onların nüfus yapıları bize göre daha az. Devletimizin güçlü ve güzel ilişkileri var. Çünkü serbest piyasaya çıktığınızda satıcılar çekiniyor ve uzak duruyor. Sanki devletimizin bu arada devreye girip çok rahat ürün tedarik edebileceğini umuyorum. Ona yapacak kudrete sahibiz'' dedi.
''STOKÇULAR PİYASAYA ÇIKABİLİR''
Ürün tedariki sorunu yaşanmaya devam ederse stokçuların piyasaya çıkabileceğini ifade eden Büyükhelvacıgil, ''Mal bulamazsanız, ister istemez stokçular olacaktır, o bir gerçek. Ama mühim olan biz güzel bir ülkeyiz, güzel insanlarımız var. Buna fırsat vermezler diye düşünüyorum'' diye konuştu.
Yağlı tohum fiyatının yükselmesine rağmen şu an bu artışın tüketiciye yansıtılmadığını belirten Büyükhelvacıgil, ''Yağlı tohumun ton fiyatı şu an 2 bin dolar civarında; ama işlem oluşmadı. Tüketiciye fiyat olarak pek fazla bir şey hissettirmemeye çalışıyoruz. Sektörümüze bir kez daha teşekkür ediyorum. Çok zarif ve kıymetli davranıyorlar. Fırsatçılık diye sektörün asla hedefi yok. Çünkü biz yağ sektörüyüz her zaman sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğumuz bilincinde arza devam ediyoruz'' ifadelerini kullandı.