24 Ocak 2020 tarihinde yaşanan Elâzığ depreminin bölgede yarattığı tahribatın henüz giderilemediğini ve bölge halkının hala ciddi sıkıntılar yaşadığını belirten Ağbaba, ülkedeki önemli yer bilimcilerin ciddi uyarılarına rağmen, hükümetin yeterince tedbirli ve hızlı hareket edemediğini belirtti. Ağbaba şöyle konuştu: “Doğal afetler siyaset üstü meselelerdir. Afetler sonucunda can ve mal kaybının oluşmasını engelleyecek doğru işler yapıldığında buna parti ayırt etmeksizin herkes sevinir ve alkışlar. Fakat tedbirlerin alınması gecikiyor ve mağdur olan vatandaşa uzanan el kısa kalıyorsa bu da tüm partilerin ortak sorunudur. Prof. Dr. Naci Görür başta olmak üzere pek çok yer bilimci yıllardır Malatya Fayı’ndaki enerji birikiminden bahsediyor ve tedbir alınması gerektiğini söylüyorlar. Sayın Görür’ün son açıklamalarına göre bu fay, 7.4 şiddetinde bir deprem üretebilecek kapasiteye sahip. Bölge için tamiri imkânsız tahribatların oluşmaması adına, en kötü senaryo üzerinden acilen bir deprem seferberliği başlatılmalıdır. Devlet tüm imkanlarıyla bölgedeki yapıları en kötü deprem senaryosuna dayanıklı hale getirmeli; acil eylem planları yine en kötü senaryoyu içerecek şekilde düzenlenmelidir. Bilim insanlarıyla birlikte, bilimsel analizlerle, bilimsel çalışmalar yapılmalı, popülist ve günü kurtarmaya yönelik tedbirler değil uzun vadeli ve bilimsel tedbirler ivedilikle alınmalıdır..” İfadelerini kullandı.
'ARTIK, ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ’NİN GERİ ÖDEME ZAMANI GELDİ'
Bölge halkının ciddi zorluklar içerisinde, sağlam olmayan yapılarda ve korku içerisinde yaşadığını söyleyen Ağbaba, önlem almayanların olası bir depremde oluşacak kayıplardan sorumlu olacağını belirtti. Ağbaba; “1999 yılından itibaren Özel İletişim Vergisi adı altında 64 milyar TL vergi toplayan bir devlet, yurttaşın yaşadığı sorunlara karşı koruyucu, önleyici, düzenleyici ve iyileştirici tedbirleri almak, yurttaşların mağduriyetlerini önlemek ve mağduriyetin olduğu durumlarda tahribatı azami ölçüde tamir etmekle yükümlüdür. Aksi halde 7,4 şiddetindeki bir deprem Malatya ve çevre illerin adeta yerle bir olmasına ve binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olabilir. Böylesine göz göre göre gelen bir felakete karşı önlem almayanlar, olası bir depremde yaşanacak kayıplardan da bizatihi sorumlu olacaklardır.” İfadelerini kullandı.