Kasasında 650 milyon TL olan, ancak Türkiye Varlık Fonu’na devredildikten sonra iki yıl içinde 900 milyon TL zarara uğratılan PTT’ye ilişkin sır aydınlatılamadı.
Yaklaşık iki yıldır PTT’nin bağlı iştiraklerini denetleyip denetlemediği açığa çıkamadı.
Birgün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre, Sayıştay’ın 2018 Yılı Denetim Raporu’nda, PTT’nin denetleme yetkisi bulunan bağlı ortaklıkların denetim, inceleme ve soruşturma yetkisinin mevzuatta düzenlenmemesi, sakıncalı bir işlem olarak görüldü.
Sayıştay denetçileri, bu birimler için bir denetim mekanizması kurulmasını talep etti. Bu yıl 19 Şubat’ta TBMM, KİT Alt Komisyonu görüşmelerinde milletvekilleri Sayıştay’ın bu tespitini PTT Genel Müdürü Hakan Gülten’e sordu.
Soruyu 9 Mart’ta yazılı olarak yanıtlayan Gülten, denetime ilişkin Rehberlik ve Kontrol Hizmetleri Prosedürü’nde düzenleme yapıldığını ifade etti.
Bu yanıtın ardından TBMM KİT Komisyonu Üyesi, CHP’li Deniz Yavuzyılmaz, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi hazırladı. Yavuzyılmaz, PTT’nin iştiraklerinin ne şekilde denetlendiğini, yaptıkların işlerin miktarını ve konularını sordu. Yavuzyılmaz’a 16 Haziran’da yanıt gönderen Bakan Karaismailoğlu PTT iştiraklerinin denetlenmesine ilişkin herhangi bir mevzuatın bulunmadığını ifade etti.
Kendisine verilen çelişkili yanıtlara tepki gösteren CHP’li Yavuzyılmaz, “Ortada birbirinden farklı iki cevap var. Kime inanmalıyız?” diye sordu. Varlık Fonu’na devredilmesinin ardından PTT’de yaşanan skandallara her gün bir yenisinin eklendiğini ifade eden Yavuzyılmaz, “Aynı kurumum yöneticilerinin verdiği bu taban tabana zıt iki resmi yanıtla, kurumun geleceği açısından çok tehlikeli bir çelişki ortaya çıkıyor. Anlaşılıyor ki PTT’deki devlet aklının yerini yandaş kurnazlığı almış durumda. Kurumdaki denetleme mekanizması devre dışı bırakılarak, kurum akbaba gibi üzerine üşüşen yandaş şirketlere yem ediliyor” dedi.