BIST 100 9.550 DOLAR 34,54 EURO 36,01 ALTIN 3.005,46
7° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

'Vakıfların üniversite kurması anayasaya aykırı'

'Vakıfların üniversite kurması anayasaya aykırı'

Eğitim-Sen Yayın Kurulu üyesi ve eski Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Altıntaş, vakıf üniversitelerindeki akademisyenlerin düşük ücretlerle çalıştırılması ve tazminatsız biçimde işten çıkarılmaları tartışmaları sürerken, “Anayasa’nın hükümlerine göre, vakıfların ‘üniversite’ adı altında yükseköğretim kurumu kurmaları mümkün değildir ve var olanlar da Anayasa’ya aykırıdır” dedi.

Bazı vakıf üniversitelerinde, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanun’un 8’inci Maddesi’ndeki, “Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına göre devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen ücret tutarından az ücret verilemez” kararına karşın akademisyenlerin, devlet üniversitesindeki akademisyenlerden daha düşük ücret alması tartışmaları sürüyor.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) 9 Şubat’ta yaptığı Türkiye Yükseköğretim Meclisi Toplantısı'nda Meclis Başkanı Bekir Okan, Yükseköğretim Kanunu’nda yer alan “Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına göre devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen ücret tutarından az ücret verilemez” maddesinin, vakıf üniversitelerinin rekabet gücünü zayıflattığını gerekçe göstererek kaldırılmasını istemişti. Bekir Okan, aynı zamanda öğretim görevlilerinin işçi statüsüne geçirilmesini de talep etmişti.

Buna karşın vakıf üniversitesindeki bir akademisyen, devlet üniversitesindeki akademisyenden düşük ücret aldığı gerekçesiyle konuyu yargıya taşımıştı. İstanbul 9. İdare Mahkemesi de “vakıf yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanlarına devlet yükseköğrenim kurumlarındaki emsallerine ödenen ücretle birebir aynı ücretin ödenmesi gerektiğine” karar vererek davacı akademisyene mahrum kaldığı tüm özlük ve parasal alacakların fark tutarlarının hesaplanarak yasal faiziyle ödemesine hükmetmişti.

Geçen günlerde de Nişantaşı Üniversitesi’nde, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ücret artışı talep eden araştırma görevlisiyle onlara destek veren akademisyenleri, Kod 22 ile tazminatsız olarak işten çıkarılmıştı.

Eğitim-Sen Yayın Kurulu üyesi ve eski TÜMÖD Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Altıntaş, akademideki sorunları ANKA Haber Ajansı’ndan Çağatan Akyol'a değerlendirdi.

“Türkiye, evrensel hukuk kurallarına, kendi Anayasasına, kendi yasalarına, kendi yargı kararlarına, tarafı olduğu ‘ulus üstü yargı kararlarına’ uyulmamayı olağanlaştırmış bir ülke olma şöhretini sürekli artıran bir ülkedir” diyen Altıntaş, şunları söyledi:

Bu nedenle de hem ülke içinde hem de ülke dışında tartışma konusu olmakta ve toplumumuz bir türlü erince erişememekte, devlet de Anayasa’nın 5’inci Maddesi’ndeki temel amaç ve görevlerinden olan ‘kişilerin ve toplumun gönenç, erinç ve mutluluğunu sağlayamamakta; kişinin temel hak ve özgürlüklerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak biçimde sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın özdeksel ve tinsel varlığının gelişmesi için gerekli koşulları hazırlamaya çalışmak’ yerine, bunları bozmakta ve kargaşa yaratmaktadır.

ANAYASA’NIN İLGİLİ MADDELERİNE İŞARET ETTİ

Karmaşa konularından birisinin de Anayasa’nın 130’uncu ve Yükseköğretim Yasası’na ek maddelerle eklenen vakıf yükseköğretim kurumları olduğunu vurgulayan Altıntaş, Anayasa’nın ilgili maddelerine işaret ederek şöyle dedi:

Anayasa koyucu, 130’uncu maddenin ilk paragrafında üniversiteyi, ‘kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip ve devlet tarafından, yasa ile kurulan, kurumlar’ olarak tanımlanmaktadır. Aynı maddenin 2. paragrafında vakıflar tarafından kurulacak olanları da ‘yasada gösterilen usul ve esaslara göre, devletin gözetim ve denetimi altında kurulan yükseköğretim kurumu’ olarak tanımlamaktadır. Son paragraf ise ‘vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumlarının; mali ve yönetsel konularda özerk, akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, devlet eliyle kurulan üniversiteler için, Anayasa’da belirtilen hükümlere bağlıdır’ hükmü yer almaktadır.

Anayasa’nın bu hükümlerine göre, vakıfların “üniversite” adı altında yükseköğretim kurumu kurmalarının mümkün olmadığını ve var olanların da Anayasa’ya aykırı olduğuna dikkat çeken Altıntaş, “Bir an için, Anayasa’nın 130’uncu maddesini ciddiye almaksızın vakıflar tarafından kurulanların üniversite olduğunu düşündüğümüzde ise vakıflar tarafından kurulan bu üniversitelerin, devlet tarafından kurulan üniversitelerden farklı olarak ‘mali ve yönetim konularda özerk’, diğer konularda ise devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasa’da belirtilen hükümlere uyması gerekecektir” görüşünü dile getirdi.

'YÖK, VAKIFLARIN İSTEĞİ DOĞRULTUSUNDA ÇARMIHA GERİLECEK'

TOBB’nin toplantısına da değinen Altıntaş, “Görüşülen konular içinde öne çıkan istemlerden ikisi, yükseköğretim kurumlarının ‘devlet’, ‘vakıf’ ve ‘özel’ olmak üzere üçlü bir yapıya kavuşturulması ve ayrı mevzuat olarak düzenlenmesiyle ellerinden alınan ‘mali ve yönetim özerkliklerinin’ geri verilmesi olmuştur. Görülen o ki YÖK, 41 yıl sonra bu kez vakıf yükseköğretim kurumlarının isteği doğrultusunda çarmıha gerilecektir” dedi.