Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Uygur Türklerinin sorunlarının araştırılmasına ilişkin önerge AKP-MHP oylarıyla reddedildi

İYİ Parti’nin, "Doğu Türkistan'da yaşayan Uygur Türkleri ile Çin'in diğer bölgelerinde yaşayan Müslüman halkların sorunlarının araştırılması" önergesi AKP ve MHP milletvekilleri tarafından reddedildi. İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, “İYİ Parti Grubu olarak 27'nci Dönemde Uygur Türkleri ve Doğu Türkistan'da yaşanan mezalimle ilgili 7 defa araştırma önergesi verdik, bunlar AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Aynı dönemde İYİ Parti milletvekilleri olarak 18 soru önergesi verdik, hiçbirine tatmin edici cevap alamadık” dedi.

İYİ Parti’nin, "Doğu Türkistan'da yaşayan Uygur Türkleri ile Çin'in diğer bölgelerinde yaşayan Müslüman halkların sorunlarının araştırılması" önergesinin bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi önerisi AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Önergenin gerekçesini açıklayan İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin şunları söyledi:

'7 DEFA ARAŞTIRMA ÖNERGESİ VERDİK, BUNLAR AK PARTİ VE MHP OYLARIYLA REDDEDİLDİ'

İYİ Parti Grubu olarak 27'nci Dönemde Uygur Türkleri ve Doğu Türkistan'da yaşanan mezalimle ilgili 7 defa araştırma önergesi verdik, bunlar Ak Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Aynı dönemde İYİ Parti milletvekilleri olarak 18 soru önergesi verdik, hiçbirine tatmin edici cevap alamadık. İktidar, uzun süre soydaşlarımızın yaşadığı zulme ısrarla sessiz kalmış, âdeta göz yummuştu. Doğu Türkistan'da yaşanan baskılar ve zulüm bu dönemde artmaya devam etmiş, uluslararası hukukun insanlığa karşı suç olarak tanımladığı nitelikte vahim, kitlesel ve sistematik ihlaller hâlinde gelişmiştir, sürmüştür. Uygurların ve Çin topraklarında yaşayan diğer Türk ve Müslüman toplulukların kimliklerine göre yaşama taleplerinin terörizmle bağlantılı olduğu yalanını işleyen despot Çin rejimi, her bir soydaşımızı potansiyel ‘terörist’, her türlü kimlik ifadesini ‘isyan’, zulme karşı itirazları ve hak arayışlarını da ‘terörizm’ olarak takdim etmektedir.

'İKTİDAR, BİZLERİ ABD'NİN, BATI'NIN OYUNUNA DÜŞMEKLE İTHAM ETTİ'

Temerküz kamplarının sayısı 400'ü, özgürlüklerinden alıkonulan soydaşlarımızın sayısı en kısıtlı tahminle 1 milyonu aştı. Evet, facia, Nazilerinkine benzer kamplarda işkence ve cinayete kadar gitti. Soydaşlarımıza yönelik mezalimi teferruatıyla ve defaatle ifade ettik. Birleşmiş Milletler kuruluşlarının ve saygın uluslararası örgütlerin tarafsız raporları da temerküz kamplarına ilişkin tüm vahim ayrıntıları yazdı, insanlığa karşı suçları belgeledi. Bu raporların fazlası yok, eksiği var; bunları burada tekrarlamıyorum. Birçok Batılı ülke bu zulmü uluslararası gündeme taşırken iktidar ittifakı sessiz kaldı. Zulüm gören soydaşlarımızla ilgili aktardığımız somut bilgilere ve çağrılarımıza cevaben iktidar, bizleri ABD'nin, Batı'nın oyununa düşmekle itham etti.

'İKTİDAR, İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATINA ÜYE ÜLKELERİN KONUYA DİKKATİNİ ÇEKMEKTE DE YETERSİZ KALDI'

İktidar, İslam İşbirliği Teşkilatına üye ülkelerin konuya dikkatini çekmekte de yetersiz kaldı. Teşkilatın Mart 2019 zirvesinde yaşanan rezalet de herkesin malumu. Sayın Erdoğan'ın Zirve Dönem Başkanı olduğu tarihte İslam İşbirliği Teşkilatı Çin Halk Cumhuriyeti'ni, Müslüman vatandaşlarına sağladığı hizmetlerden dolayı takdir etti. Bu arka plan bağlamında, Türkiye adına Birleşmiş Milletler bünyesinde yeni yeni alınan bazı sınırlı inisiyatifler, Dışişleri Bakanı Sayın Çavuşoğlu'nun 2022 yılı sonu konuşmasında Uygur Türklerinin kaderi ve totaliter Çin rejiminin tutumuna, İslam ülkelerinin sorun karşısındaki ilgisizliklerine dair ifadeleri ve konuya ayırdığı yer bizi elbette memnun etti. Sayın Bakan İnsan Hakları Konseyi Başkanının Doğu Türkistan ve Çin'deki Türk ve Müslüman toplulukların gördükleri zulmü eksik de olsa ortaya koyan rapora da atıfta bulundu. Çok geç ve yetersiz olmasına rağmen bunu kayda değer bir adım olarak görüyoruz. İktidarın beş yıl boyunca kulakları sağır eden sessizliğinden sonra gelen bu ürkek kıpırdanma karşısında takdirimizi dile getiriyoruz. Ancak bir soruyu da sormak zorundayız: İktidarın bu gecikmiş şikâyetinde muhalefet olarak, İYİ Parti olarak biz mi etkili olduk yoksa Sayın Dışişleri Bakanının bu çıkışını yaklaşan seçimler mi tetikledi? Sayın Çavuşoğlu'nun geçtiğimiz haftalardaki bütçe konuşmalarında bu vahim meseleyi sadece Uygur Türklerini zikretmekle geçiştirdiği düşünüldüğünde bu sorgulamamız elbette meşrudur ama yine de mühim olan bir adımın atılmış olmasıdır. Bu noktadan sonra artık bir U dönüşü yapılmaması gerektiğini de vurgulamak istiyorum.

'7 ÖNERGENİN AKSİNE BU DEFA BİR ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULMASINA CESARET EDEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ'

Artık iktidarın bugüne kadar getirdiğimiz 7 önergenin aksine bu defa bir araştırma komisyonu kurulmasına cesaret edebileceğini düşünüyoruz. Komisyon kurulması iktidara da yardımcı olabilir; bu, hem iktidarın Uygur Türklerinin ve diğer soydaşlarımızın temel haklarının savunulmasına ilişkin samimiyetini gösterecektir hem de iktidarın Çin yönetiminden talepleri konusundaki pozisyonunu güçlendirecektir. TBMM'de komisyon kurulması vahim bir insani hukuk sorunu olan felaket karşısında milletimizin infialinin ortaya konulması açısından da önemlidir. Sizlerden yirmi yıllık iktidarınızda bir defa olsun Uygur Türklerine sahici olarak sahip çıkma iradesini vurgulama yürekliliğini göstermenizi istiyoruz.

'8 MİLYON KİŞİ TOPLAMA KAMPLARINDA ZULÜM ALTINDA İNLİYOR'

İYİ Parti’nin önerisi üzerine HDP grubu adına Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu söz aldı. Gergerlioğlu şunları kaydetti:

İktidarın bu ürkek, pasif tavrının ve zulme yol açan tavrının bir an evvel bitmesi gerektiğini söylüyoruz. Ne zaman Uygur Özerk Bölgesi'ndeki o mazlum insanların sesini duyacaksın Ak Parti, MHP diyorum? Birleşmiş Milletlere göre 1 milyon, Uygur Türklerine göre 8 milyon kişi toplama kamplarında zulüm altında inliyor. Biz, HDP olarak ayrım yapmıyoruz. Bulgaristan'da Türkler, Türkiye'de Kürtler, Çin'de Uygur Türkleri; mazlum kimse onun yanındayız, insan hakları savunuculuğu ve partimizin politikaları bunu gerektiriyor. Mazluma kimliği sorulmaz ve onun yanındayız diyoruz.

'UYGUR TÜRKLERİNİN DRAMINA AK PARTİ VE MHP İTTİFAKI OLARAK HÂLÂ NEDEN SESSİZ KALIYORSUNUZ?'

CHP adına söz alan Bursa Milletvekili Yüksel Özkan ise şunları söyledi:

Araştırmalarda son iki yılda Doğu Türkistan'da onlarca Müslüman mezarlığının yıkılmasının kültürel yok etme politikasının bir parçası olduğu belirtilmektedir. Çin yetkilileri ise mezarlıkların kentsel dönüşüm kapsamında standardizasyona tabi tutulduğunu savunmaktadır. Dünyanın gözü önünde yaşanan baskı ve işkencelerin bir an önce sonlandırılması için yapılan tüm uluslararası çağrılara bizler de destek vermeliyiz. Yakın tarihte, doğup büyüdüğüm Bulgaristan'da totaliter Jivkov rejimi döneminde Bulgaristan Türkleri Belene kamplarında bu dramı yaşarken Türkiye Büyük Millet Meclisinden dünyaya bu zulmün sonlandırılması için çağrıda bulunulmuştu. Sizler geçmişte AK PARTİ olarak ‘one minute’ dediniz, Rabia işareti yaptınız ama Kuzey Irak'ta katledilen 1,5 milyon Müslüman konusunda bile bir tek ufak tepki göstermediniz. Son yıllarda muhalefet partileri tarafından dile getirilen Uygur Türklerinin dramına Ak Parti ve MHP ittifakı olarak hâlâ neden sessiz kalıyorsunuz?

(ANKA)

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER