Anıl Kurtuldu “Sanatçı Atölyelerinde” kapsamında merak ettiklerini sordu.
Anıl Kurtuldu: Sanatçı Atölyelerinde çok ince eleyip sık dokuduğunuz özel bir kitap olarak okuyucuyla buluştu. Yolu açık okuyucusu bol olsun. İlk olarak bu kitabın hikayesini dinleyerek röportaja başlamak isterim. Böyle bir projeyi gerçekleştirme fikri nasıl ortaya çıktı?
Vanessa Medini Arslan : Yazmayı çok seviyorum. Kendini yazılı olarak daha iyi ifade edebilen biriyim. Üniversite yıllarında öğretmenlerimiz bir konu hakkında yazı yazmamızı istediklerinde ben mutlaka istenilen sayfa sayısından daha fazla yazardım çünkü kendimi kaptırırdım ve o konuyla alakalı söylemek istediğim her şeyi söylediğime emin olana kadar durmazdım, rahat edemezdim. Arkadaşlarımda bana deli misin niye bu kadar uğraşıyorsun derlerdi. Hele ki ders sanat tarihiyse, işte o zaman büyük bir heyecanla ve tutkuyla yazardım. Yanlış hatırlamıyorsam 6 sene kadar önce evimde sanatçı ve galerici dostlarım için küçük bir davet verdim ve bu davete o zaman İstanbul Art News genel yayın yönetmeni olan arkadaşım Yasemin Bay’ı da çağırdım. Laf lafı açtı ve ben üniversitedeyken yazmayı ne kadar çok sevdiğimi ama iş yoğunluğu sebebiyle artık yazmaya vakit bulamadığımdan yakınırken Yasemin, “Bizim için yazmak ister misin?” diye sordu. “Çok isterim ama profesyonel bir yazar değilim ki ben, uygun olur mu bilemedim.” diye cevap verdim. O da “Sen hangi konuda yazmak istersen bir yaz bakalım, beğenirsem basarım.” dedi. Bunun üzerine bende sanatçı atölyelerinin çok ilgimi çektiğini ve atölye ziyaretleri yaparak, gözlemlediklerimi yazmak istediğimi söyledim. Kabul etti. 2017-2019 yılları arasında çok değerli 15 sanatçının atölyeleri hakkında yazılar yazdım.
Aldığım olumlu yorumlar sonrasında bu yazıları bir kitapta toplamaya karar verdim fakat araya Covid girdi. 2021’de bu atölyelere profesyonel bir fotoğraf sanatçısı olan Serkan Eldeleklioğlu’yla tekrar giderek öncesinde yazdığım yazılara eklemeler yaparak geliştirdim ve Serkan’ın çektiği fotoğraflarla da birleştirerek bir kitap haline getirdim. Kitabın tasarımını arkadaşım Ebru Aygun Kohen’in tanışmama vesile olduğu Salon Couture Books ile birlikte yaptık ve ortaya gerçekten tam anlamıyla hayal ettiğim gibi bir kitap ortaya çıktı.
Anıl Kurtuldu: Sanatçı Atölyelerinde kitabınız Selma Gürbüz’den Taner Ceylan’a, Ahmet Oran’dan Seçkin Pirim’e kadar çok özel isimlerin bir araya geldiği kitap olarak dikkat çekiyor. Bu isimleri ikna etmek özellikle atölyelerine girmek hiç kolay değil. Bunu nasıl başardınız?
Vanessa Medini Arslan: Evet haklısınız, atölyeler sanatçıların üretim alanları olması dolayısıyla onlar için mahrem alanlar fakat atölyelerine gelip giderken zaman içerisinde hepsiyle dost oldum, güvenlerini kazandım. Sanata karşı gerçekten de ilgili olduğumu, sanatla ilgilenmenin benim için ruhani bir boyutu olduğunu, işimden geri kalan tüm vaktimi sanata ayırdığımı, sanatlarına çok saygı duyduğumu ve yazılarımı tutkuyla yazdığımı gördükleri için de sanırım bana inandılar ve güvendiler. İstanbul Art News için yazdığım dönem atölyelerine gittiğimde kendilerini tamamen rahat hissetmeleri ve samimiyeti bozmaması için yapmış olduğumuz dört-beş saatlik konuşmaları herhangi bir kayda almadım, hepsini aklıma yazdım. Bu yüzden de ziyaretler sonrasında koşa koşa eve gidip aklımda kalan her şeyi unutmadan notlara döktüm. 2021’de yaptığım ziyaretlerde ise ses kaydı aldım çünkü yazıları bir kitap haline getireceğim için hiçbir detayı kaçırmak istemedim. Sanatçılar da bunu bildikleri için bundan rahatsızlık duymadılar ve bana bunu yapmam için izin verdiler.
Anıl Kurtuldu: Selma Gürbüz atölyenin kendisine neler hissettirdiğine dair çok özel cümleler kurmuş. Hepsi çok etkileyici. Peki siz birbirinden özel sanatçıların atölyelerini deneyimlemiş biri olarak, atölyelerin size neler hissettirdiğine dair neler söylersiniz?
Vanessa Medini Arslan: Sanatçı atölyeleri benim için çok büyüleyici alanlar. Müzelerde ve sergilerde eserlerin hep bitmiş halini görüyoruz fakat o eserlerin hangi ortamda, hangi duygu ve düşüncelerle üretildiğine şahitlik etmek bence çok heyecan verici. O üretim surecine karşı çok merak duyuyorum. Sanatçılarda sağ olsunlar küçük bir çocuk gibi boyalarını karıştırmamı ve onlara yüzlerce soru sormamı hoşgörüyle karşıladılar.
Anıl Kurtuldu: Kitapta yer alan isimleri hangi kriterlere göre belirlediniz?
Vanessa Medini Arslan: Tamamen içgüdüsel ilerledim diyebilirim. Eserlerini kendime yakın hissettiğim, derin bir bağ kurabildiğim sanatçılar hakkında yazmak istedim.
Anıl Kurtuldu: Yaptığınız her seyahatte sizi oyuncakçı yerine önce müzelere ve sanat galerilerine götüren anne ve babanıza teşekkür ediyorsunuz. Ailelerde bu temeli oturtmak için neler yapılması gerekiyor ?
Vanessa Medini Arslan: Her şeyde olduğu gibi bu konuda da altyapı, sanat bilincinin küçük yaştan itibaren oluşturulması için çok önemli. Ailece gezilen müzeler, sergiler ve katıldıkları sanat etkinliklerinin doğru bir başlangıç noktası olduğunu düşünüyorum. Sonrasında çocuğun ilgisine göre müzelerin çocuk programlarına ve workshoplara yönlendirilebilir. Ben 22 aylık kızımı müzelere götürmeye başladım bile. Birçok şeyi anlamlandıramasa bile ona baktığımız eserlerdeki renklerden, şekillerden bahsederek ve bunları hikaye gibi anlatarak ilgisini çekmeye çalışıyorum. İleride sanata karşı benim kadar ilgili olur mu olmaz mı bilmiyorum ama en azından müze ve sergi gezme alışkanlığını kazanmasını, sanatı takdir etmesini öğrenmesini ve hayatının bir parçası haline getirmesini umuyorum.
Ayrıca artık çocuklar için çok güzel kitaplar basılıyor. Hem kitap okuma alışkanlığını kazandırmak hem de sanatla tanıştırmak için bu kaynaklardan faydalanmanın da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kızım doğduğundan beri evdeki eserleri büyük bir dikkatle inceliyor ve en sevdiği aktivitelerden biri kütüphanemdeki kitapları karıştırmak. Bunu fark edince ona sanatla alakalı da olmak üzere kitap almaya başladım. Su anda oyuncaklarından fazla kitaplarıyla vakit geçirmeyi seviyor. Bu kitaplar sayesinde çok şey öğrendi…Mona Lisa’yı bile görünce Mona Lisa diyor örneğin! Gören herkes şaşırıyor. En önemlisi çocuklara iyi örnek olmak ve onları teşvik etmek.
Anıl Kurtuldu: Meraklısı kitaba nasıl ulaşacak?
Vanessa Medini Arslan: Kitabın ana dağıtımcısı Patika Kitabevi. Hem kitabevinden hem de online olarak satın alabilirler. Ayrıca Arter ’de ve SSM’de de satılıyor. Satış noktalarını artırmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Anıl Kurtuldu: Son olarak “Sanatçı Atölyelerinde” ve yeni projeleriniz kapsamında neler söylemek istersiniz?
Vanessa Medini Arslan: Yazılarımı bir kitap altında toplamaya karar verdikten sonra dijital bir çağda yaşadığımız için ve daha çok insana ulaşabileceğini düşündüğüm için kitaba ek olarak kitaptan ilham alan bir de belgesel çekmeye karar verdim. Bu projeyi en doğru şekilde, tam da hayal ettiğim gibi kiminle gerçekleştiririm diye düşünürken yapımcı ortağım Bulut Reyhanoğlu ile ortak bir arkadaşımız vasıtasıyla tanıştık. O zaman tamamen tesadüf olarak görünen bu karşılaşmanın sonradan tesadüf olmadığını anladık. Beni kimse ondan daha iyi anlayamazdı. Yönetmenimiz Mahmut Fazıl Coşkun’u da dahil ettiği müthiş bir ekip kurdu ve 2021 yılında adeta film çeker gibi bu belgeseli çektik. Klasik belgesel formatından çok uzak, hızlı ve dinamik bir kurgusu olan, sanatçıları atölyelerinde, çocukluklarının geçtiği, yaşadıkları ve ilham aldıkları İstanbul semtlerinde çektik. Gülay Semercioğlu, Sinan Logie, Candaş Şişman ve Seckin Pirim’in yer aldığı “Crossroads” İstanbul Film Festivali’nde prömiyerini yaptı. İstanbul ve Adana film festivallerinde en iyi ulusal belgesel film kategorisinde yarıştı. Boğaziçi Film Festivali’nde ise en iyi ulusal belgesel film seçildi ve birinci oldu. Şimdi ise Ankara Film Festivali’nde yarışıyor. Hedefimiz belgeselimizi yurtdışındaki festivallere götürmek ve olabildiğince çok insana ulaşmasını sağlamak.
Ülkemiz çok zengin bir tarihi ve kültürel mirasa sahip. Bu çok katmanlılık ülkemizi biricik kılan en önemli özelliklerden sadece bir tanesi. Bu topraklardan ilham alan, beslenen sanatçılar da aynı şekilde üretim pratikleri, sanat üslupları anlamında hem Doğu’yu hem de Batı’yı harmanlayarak eser üretmeleri açısından biricikler. Bu iki projeyle Türk çağdaş sanatına ve sanatçısına kendi imkanlarım dahilinde olabildiğince destek olmak, onların yurtiçinde ve yurtdışında bilinirliklerini arttırmayı amaçlıyorum.