Ergin Konuksever, gazeteciliğe 1956 yılında şair Orhan Veli Kanık'ın kardeşi gazeteci Adnan Veli Kanık'ın teşvikiyle Vatan gazetesinde başladı, ilk haberini de Orhan Veli’nin anma töreninde yaptı ve mesleğe ilk adımını attı.
85 yaşındaki Ergin Konuksever hayatını kaybetti.
CENAZE PROGRAMI BELLİ OLDU
Konuksever için düzenlenecek cenaze programı belli oldu.
Konuksever 18 Aralık Pazar günü ikindi namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Feriköy Mezarlığı'nda son yolculuğuna uğurlanacak.
Konuksever Deniz Gezmiş'in parkalı fotoğrafı çeken isimdi...
Ergin Konuksever 1937’de doğdu. Öğrenimini İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü nde tamamladı. 1956 yılında Ahmet Emin Yalman’ın çıkarttığı “Vatan” gazetesin’de başladığı gazetecilik yaşamını “Yeni Sabah”, “Hürriyet”, “Akşam”, “Günaydın”, “Cumhuriyet”, “Milliyet” gazetelerinde sürdürdü. 1974 yılında Kıbrıs’a çıkarma yapan deniz piyade birlikleriyle Kıbrıs Adası’na ilk ayak basanlardandır. Kıbrıs’ta “İkinci Harekât”ın birinci günü ağır yaralanarak Rumların eline düştü. Yanında bulunan arkadaşı Adem Yavuz tedaviye getirildiği Hastanenin bahçesinde askerler tarafından karnından vurularak şehit edildi. 27 Mayıs Hareketi, 22 Şubat ve 21 Mayıs olaylarının içinde yedek subay olarak bulundu. Bu arada gelişen olayların içinde Kurmay Albay Talât Aydemir’in basın sözcülüğünü yaptı.
Birgün'de yer alan habere göre, Deniz Gezmiş'in yakın dostu da olan Konuksever, fotoğrafın hikayesini şöyle anlatıyordu: "O zamanlar NATO’da görev yapan çok subay arkadaşım vardı. Parka getirirlerdi bana. Bende birkaç tane olurdu, biri de Deniz’in payına düştü! 17 Mart 1971’de Deniz’i aylar sonra görmüştüm. Birkaç cümle konuşmak istedim ama onu hızla götürdüler. Sadece deklanşöre basabilmiştim. Çektiğim fotoğraf ile aslında Deniz’e veda etmişim. Parkasının içinde dimdik duruyordu. Şimdi bu fotoğrafa baktığımda boğazım düğüm düğüm oluyor."
Konuksever, öte yandan Mahir Çayan'a da mavi kazağını veren kişi. Aynı röportajda Konuksever, konuya dair şunları söylüyor: "Cezaevinde ziyaret ettiğim Mahir Çayan’a verdiğim mavi renkli kazağın öyküsü daha trajiktir. Üşüdüğü için verdim. Kızıldere’de öldürüldüğünde üzerinde o kazak vardı, delik deşik olmuştu."