BIST 100 9.368 DOLAR 34,52 EURO 36,18 ALTIN 2.972,13
8° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Tahliye edilen gazeteci Merdan Yanardağ'dan ilk açıklama: Gözdağı vermeye çalışıyorlar

Tahliye edilen gazeteci Merdan Yanardağ'dan ilk açıklama: Gözdağı vermeye çalışıyorlar

Tutuklu gazeteci Merdan Yanardağ, bugün hakim karşısına çıktığı ilk duruşmada tahliye edildi. Yanardağ, tahliyesi'nin ardından yaptığı açıklamada "14-28 Mayıs seçimlerinin ilk siyasal sonucuyum" dedi.

Tutuklu gazeteci Merdan Yanardağ, bugün “suçu ve suçluyu övme” ve “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla hakim kaşısına çıktı. Açıklamanın ardından saat 12.30’da başlayan duruşmaya, salonun küçük olması nedeniyle az sayıda kişi katılabildi. Çok sayıda gazeteci ve avukat salona giremedi.

"SİYASİ İKTİDAR, ÇÖZÜMÜ BİR KERE DAHA HAPSETMEKTE BULDU"

Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görülen duruşma öncesi, Yanardağ'a destek için, aralarında CHP Grup Başkanı Özgür Özel, CHP'li vekiller Aylin Nazlıaka, Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, Kani Beko ve Yüksel Mansur Kılıç ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve CHP İstanbul İl Başkan adayı Özgür Çelik'in de olduğu çok sayıda siyasi parti temsilcisi, gazeteciler ve yurttaşlar adliye binası önünde bir araya geldi.

"Faşizme karşı omuz omuza", "Merdan Yanardağ yalnız değildir", "Özgür basın susturulamaz" sloganları atılan adliye önünde Merdan Yanardağ’a Özgürlük Platformu tarafından bir açıklama yapıldı.

Açıklamada, "Basın özgürlüğü ve demokrasi savunusuna tahammülü olmayan siyasi iktidar, çözümü bir kere daha hapsetmekte buldu" denildi.

"BAĞIMSIZ MEDYAYA GÖZDAĞI VERİLMEK İSTENİYOR"

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 1 buçuk saate yakın bir gecikmenin ardından saat 12.30'da başlayan duruşmaya Yanardağ jandarma eşliğinde getirildi.

Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Merdan Yanardağ, "Bu dava basın ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmak isteyen baskıcı otoritenin, insanları korkutarak sindirmeye çalışması için açılmıştır" dedi.

Hakimin sabıkası olup olmadığına yönelik soruya "Basın sabıkam var" diye yanıt veren Yanardağ şunları söyledi:

"Bu dava basın özgürlüğünü ortadan kaldırma, Türkiye’yi baskıcı ortama sürükleme davasıdır. Benim tutuklanmam bağımsız medyaya gözdağı vermek içindir. Toplumu sindirmek içindir. 38 yıllık gazeteciyim. Tele1’in hem yönetim kurulu başkanı, hem genel yayın yönetmeniyim. Yargılanmamın nedeni terör örgütü övmek değildir. Burada olmamamın nedeni Tele1’in yayınlarından dolayıdır. Yaptığım programın süresi 50 dakikadır, bu programda suçu ve suçluyu övmemişim, ne olduysa ‘Türkiye bayrama giderken gündem boş çılgın bir gazeteciyim gündem yaratayım’ demişim böyle bir şey olabilir mi?

Böyle bir muameleye karşılaştım beni niye tutukladınız ya adresin belli tüm çağrılara uyumuşum hiç aksama olmamış. Şöyle bir tezgah kurulmuş sosyal medyada bir troll ordusu var onları millet sanan bir savcılık var. Dün Ayşegül Arslan’ın başına gelen de budur. Bir kampanya başlıyor kim oldukları belli değil. Büyük bölümü sahte dava açmaya çalışıyoruz isim çıkmıyor.

Sözüm ona infial var. Biri sokağa çıkmış mı yok TELE1’in önüne gelip bir protesto var mı, yok ama halkı kin ve düşmanlığa kışkırtmışım. Beni destekleyen binlerce tweet var bunları dikkate almayan savcılıkla karşı karşıyayız. Seçimlerden önce yaptığımız yayınlar rahatsız etti. AKP’nin izlediği politikaları eleştirmek için yapıldı bu program.

"BU DAVANIN ASIL NEDENİ TECRİT TARTIŞMASI"

Üçüncü konu Özgür Özel’le ilgili, dördüncü konu ise AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun Kürt sorununun tartışılmasının yeni rotaya ilişkin açıklamaları. Bir gün önce bir internet sitesinde Ensari oğlu bir röportaj veriyor ve diyor ki, ‘Yeni bir çözüm süreci olabilir aslında bu sorun çözülmüştü ama Demirtaş’ın yüzünden çözülmedi. Abdullah Öcalan iyi niyetliydi.’

Bu davanın asıl nedeni tecrit tartışması. Bu iddianamede Galip Ensarioğlu’ndan hiç söz edilmiyor. İddianame ikinci bir montaj yapmış.Tele1’de bu güne kadar 3000 program yapmışım 62 saniyelik bir bölüm kesilmiş üstelik üzerinde 5 saat çalışılmış 25 haziranda sosyal medyaya yüklenmiş. Ebabil var ya kapatılan onun gibi hesaplar. 5 gün bu program hiç görülmemiş 5. gün infial yaratmış.

Neden bu konuyu tartıştık? AKP’nin yeni izleyeceği politikayı tartıştık. Öyle bir montaj yapılmış ki önü arkası yok. Bağlamında kopartılmış 62 saniye izleyip beni tutukladınız. Terör eylemi övülmemiş. Hepimizin evinde Dostoyevski kitapları var. Çara suikast yaptı, idama mahkum edildi arkadaşları kurşuna dizildi, çar tarafından affedildi. Şimdi ben Dostoyevski’yi övmüş mü oldum?

Necip Fazıl’dan örnek verelim; alkole düşkündür, kumara düşkündür, fotoğrafları vardır. Besleme basının ortaya çıkma sebebidir. Menderes’e ‘kapınızda it gibi titriyorum’ diye mektuplar yazan bir adamdır, ben üzerinde çalıştım. İslamo faşist denilecek bir yaklaşımı vardır. Biz Necip Fazıl iyi şairdir desek kumarbazlığını övmüş mü oluyoruz?

Yılmaz Güney iyi bir sinemacı desek onun tüm yaşantısına sahip çıkmış mı oluyoruz? Görülür bir gerçeklik var. AKP İmralı’yı siyasi bir araç olarak kullanmaya çalıştı. Daha önce kullandı onun üzerinden tehdit ediyor."

Yanardağ beraatına karar verilmesini ve davanın düşürülmesini talep ederek savunmasını tamamladı.

Yanardağ'ın savunmasının ardından söz alan avukatları Başar Yaltı, Gizem Duygu Öcalan ve Bilgütay Hakkı Durna da "suçu ve suçluyu övme" suçu ile "örgüt propagandası" suçunun unsurlarının oluşmadığına vurgu yaparak müvekkillerinin beraatı ve tahliyesini talep ettiler.

Savunmaların ardından savcılık mütalaasını verdi. Savcı, Yanardağ'ın tutukluluk halinin devamını ve cezalandırılmasını talep etti.

Kararı açıklayan mahkeme heyeti, Yanardağ’ın 2 yıl 6 ay hapsine hükmetti. Mahkeme kararla birlikte Yanardağ’ın tahliyesine karar verdi.

Kararın ardından Yanardağ, Silivri'deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu'ndan tahliye oldu. Yanardağ'ı karşılamak üzere ailesi ve sevenleri cezaevi önünde karşıladı. CHP'li Mahmut Tanal da karşılamaya geldi.

YANARDAĞ'DAN İLK AÇIKLAMA

Cezaevi önünde konuşma yapan Yanardağ, "Burası rejimin zulüm simgesidir. İktidar yeni dönemde mahkeme kararlarıyla bir yeni rejimi inşa etmeye çalışıyorlar" dedi.

Yanardağ sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Benim davamda bir televizyon programında güncel bir konuya ilişkin yapmış olduğu yorumlar nedeniyle terör örgütü propagandası yapma, suç ve suçluyu övme suçlamasıyla da karşı karşıyayız. Şimdi buradaki fiil ne? Televizyon programı. Yargılanan ne söylenen söz? Peki söylenen sözlerde suç var mı? Hayır, hiçbirinde suç yok. Söylediğim sözleri aynen mahkemede tekrar ettim. Bunların tamamını savundum. Peki niye ceza verdiler? Geleceğe dönük bir içtihat oluşturuyorlar. Sınırlamaya, bağımsız medyayı geri çekilmeye zorlamaya çalışıyorlar, Topluma gözdağı vererek sindirmeye çalışıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz."

"14-28 Mayıs seçimlerinin ilk siyasal sonucuyum, benim tutuklanmam ilk siyasal sonuç" diyen Yanardağ, "Benim seçilmem tesadüf değil. Dün aynı gerekçelerle Ayşenur Arslan hakkında böyle bir açıldı. Terör örgütü propagandası yapmak suç ve suçluyu övmek. Ben programı izledim. Programda kesinlikle böyle bir şey yok. Ayşenur Arslan'ı susturdular arkadaşlar. Ayşenur Arslan susturuldu" dedi.

"ÖFKELİYİM"

"Türkiye'de bir Nazi hukuku yerleştirilmeye çalışılıyor" diyem Yanardağ sözlerini şu şekilde noktaladı: "Suça değil kişiye bakarak suç icat etmek. Ceza kanununda bir maddi arıyorlar. Bulamazlarsa yoruma ve varsayıma dayalı bir şekilde icat ediyorlar. Eğer kuvvetli bir suç şüphesi yoksa bile, önden tutukluyorlar, biz ön infaz yani Mussolini'nin ceza yasasındaki ön infazı uygulamaya çalışıyorlar. Osman Kavala altı yıldır burada. Sessiz ve soylu bir direniş içinde. Tayfun Kahraman öyle. Seçilmiş bir milletvekili var burada. Bu Türkiye'nin ayıbıdır. Can Atalay seçilmiş bir milletvekili. Ben onları içeride bırakarak çıkmaktan utanıyorum. O nedenle öfkeliyim"

NE OLMUŞTU?

Merdan Yanardağ, Genel Yayın Yönetmeni olduğu TELE1’de yaptığı programda, yeni bir çözüm süreci ihtimali hakkında yorumlar yapmış, PKK lideri Abdullah Öcalan hakkında da bazı değerlendirmelerde bulunmuştu. Yanardağ, programdaki sözlerinden günler sonra sosyal medyaya düşürülen cımbızlanmış ifadelerin yer aldığı bir video ile hedef gösterilmişti.

İfadeleri gerekçesiyle gözaltına alındıkdıktan sonra tutuklanan Yanardağ için hazırlanan iddianamede, Yanardağ'ın "basın yoluyla suçu ve suçluyu övme" ile "basın yayın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 1 yıl 6 aydan 10 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.