Türkiye’ye Çin aşısından kötü haber

Sözcü'den Ali Gülen'in haberine göre; 27 üye ülkenin liderleri, “Dijital Aşı Pasaportu” konusunda anlaşırken, bunu “AB tarafından kabul edilen, AB'den onay alan aşılar” (ein EU-weit akzeptiertes Zertifikat für Impfungen, Immunität und Negativ-Tests) koşuluna bağladı.

Buna göre “Dijital Aşı Pasaportu” bu yaz aylarına kadar hayatımıza girecek. İlk başlarda, aşı pasaportuyla birlikte, uluslararası alanda tanınan “Bağışıklık kazanmıştır” raporu veya “Negatif PCR testi” de geçerli olacak.

ÇİN AŞISINA ONAY YOK

Türkiye'nin getirdiği ve kullanılan Çin’in geliştirdiği corona virüsü aşısı şse AB'den onay almadı. Çin'de aşıyı geliştirenler henüz AB onayı için başvurmadı bile. Ruslar ise kendi aşıları için AB onay kurumu olan EMA'ya başvurdu.

Dijital Aşı Pasaportu'nu henüz almamış olanlar, bu iki koşuldan birini yerine getirerek, AB'ye girebilecek. Ancak bir süre sonra, bunların yerine tamamen Dijital Aşı Pasaportu'nun alması bekleniyor.

Merkel, koronavirüs aşısı olanlara verilecek “aşı pasaportunun” bu yaz aylarında kullanılabileceğinin sinyalini verdi.

Aşı Pasaportu, özellikle 2020 yılında turizmde büyük sıkıntı yaşayan İspanya, Portekiz, İtalya ve Yunanistan'ın bu yılı kurtarmak için bastırmasıyla hayata geçirildi.

MERKEL: YAZA YETİŞEBİLİR

Almanya başbakanı Merkel, zirveden sonra yaptığı açıklamada, Avrupa Konseyi'nde Dijital Aşı Pasaportu'na ihtiyaç olduğu konusunda bir mutabakat olduğunu duyurdu. Bunun yaz aylarına kadar hazır olmasını umduğunu belirten Merkel, “Ancak aşı belgesinin seyahat için önkoşul olması konusunda henüz siyasi bir karar yok” dedi.

Bu siyasi karar çıkmadığı sürece, AB dışı ve risk bölgesi ilan edilen ülkelere vizelerin açılması da zor görünüyor.

AŞI UZUN ZAMAN KALICI OLACAK

AB içinde aşılamanın yavaş gitmesi de büyük tartışma çıkardı. Aşıya geç başlayan Kuzey Afrika ülkeleri ve Fas'ın AB'yi geçtiği belirtilerek, birlik içerisinde hızlanma istendi. Uzmanlar, birkaç hafta sonra hızlanmanın başlayacağını savundu.

Başbakan Merkel, coronavirüs mutasyonlarının uzun süre gündemde kalabileceğini ve bu nedenle çok uzun süre aşıya ihtiyaç duyulabileceğini belirtti.