BIST 100 9.598 DOLAR 34,20 EURO 38,03 ALTIN 2.909,86
18° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Türkiye’de E-Spor Kültürü

Türkiye’de E-Spor Kültürü

Son yıllarda Dünya genelinde, sonrasında ise ülkemizde yaygın bir hale gelen, özellikle gençler ile özdeşleştirilen elektronik spordan yani e-spordan bahsedeceğiz. Yazı içeriğinde e-sporun ne olduğundan, e-sporun tarihçesinden, nasıl ortaya çıktığından, nasıl gerçekleştirildiğinden ve de hangi oyunların bu çatı altına girdiğinden, kişilerin nasıl e-sporcu olabileceklerinden bahsederek, e-spor ile alakalı olarak aklınıza takılan hiçbir soruyu atlamadan yazımızı ilerleteceğiz. Bütün bunlara gelmeden hemen önce, öncelikle e-spor nedir sorusuna cevap olalım.

Son yıllarda Dünya genelinde, sonrasında ise ülkemizde yaygın bir hale gelen, özellikle gençler ile özdeşleştirilen elektronik spordan yani e-spordan bahsedeceğiz. Yazı içeriğinde e-sporun ne olduğundan, e-sporun tarihçesinden, nasıl ortaya çıktığından, nasıl gerçekleştirildiğinden ve de hangi oyunların bu çatı altına girdiğinden, kişilerin nasıl e-sporcu olabileceklerinden bahsederek, e-spor ile alakalı olarak aklınıza takılan hiçbir soruyu atlamadan yazımızı ilerleteceğiz. Bütün bunlara gelmeden hemen önce, öncelikle e-spor nedir sorusuna cevap olalım.

E-Spor Nedir?

E-sporu kısaca, online oyunlar üzerine yoğunlaşan bir spor dalı olarak özetleyebiliriz. Espor, dünyanın dört bir yanından bir araya getirilen insanların, bilgisayar kullanıcılarının birbirleriyle eşit şartlar ve imkanlara sahip olarak organize bir biçimde mücadele içine girdiği ve bu mücadele sonrasında kazanan kişi ya da kişilerin ödül aldığı, ödüllendirildiği ve profesyonel bir şekilde yürütülen oyun turnuvalarının aldığı genel bir addır. Evet diğer spor dallarında olduğu gibi burada da kişiler ya da takımlar karşı karşıya getirilmektedir. Buradaki en önemli nokta ise bu bilgisayar kullanıcılarının hepsinin bu mücadeleyi eşit şartlar altında ilerletmesi, yürütmesi, oyuncuların, bu oyun içerisinde diğerler oyunculara üstünlük sağlayabileceği herhangi bir unsurun (oyun içi eşyanın ya da benzeri bir şeylerin) olmamasıdır. E-spor müsabakalarında herhangi bir mücadeleden bahsediyorsak şartlar eşit olmalıdır. Espor nedir? Sorusuna cevap olduktan sonra, aslında bize çok yeniymiş gibi gelse de öyle olmadığını anlamak, tarihinin sandığımızdan da geriye uzandığını görmek adına e-sporun tarihçesine göz gezdirebiliriz.

E-Spor Ne Zaman Ortaya Çıktı?

Ülkemizde, diğer ülkelere kıyasla sistemleşmesi daha da uzun bir süreci oluşturan e-spor sektörü, sanılanın aksine o kadar da yeni bir sektör değildir. E-spor, ülkemizde son 6 – 7 yıldır popüler bir hale gelmiş olsa da, Dünya genelinde bu sporun tarihçesine baktığımızda bu tarihlerin çok çok daha geriye gittiğini görmek mümkündür.

Türkiye ve Dünya’da E-Spor

E-spora ait bu kişisel tarihe baktığımızda bunu iki döneme ayırabilmemiz mümkündür. 1- Atari Dönemi. Bu dönem 1980 ve 1990 arasındaki 10 yıllık süre zarfını kapsar. 2- İnternet Dönemi.

Girdiğiniz bir yerde e - sporun 1980’lerde başladığını söylerseniz, e-spor genellikle bilgisayar ile özdeş kılındığından dolayı, size verilen ilk tepki, o yıllarda internetin olup olmadığıyla alakalı olacaktır ve de haklı bir tepki olacaktır zira bu birinci dönem atari merkezliydi. 2-İkinci dönem ise x + y + z şeklindeki bir süreç ile 1990 yılından günümüze kadar ulaşan dönemi kapsar.

Atari dönemindeki oyunlar, günümüzde bulunan internet ağı teknolojisine sahip olmasa da, bu atari oyunlarında en yüksek skoru elde etme çabası, şu an oynanan oyunların asıl amacı olan rekabet duygusunu ve e – spor kavramını temellendirmiştir. Dünya genelinde ilk video oyunu turnuvası 1980 yılında Atari’nin düzenlemiş olduğu Spice Invaders turnuvası olmuştur. Düzenlenen bu turnuvaya katılım sayısı ise yaklaşık 10 bin civarındadır. Bu tarz girişimler günümüzde ‘’E-spor’’ olarak bilinen bu kültürün temelini oluşturmaktadır.

Türkiye’de e–spor ilk olarak internet kafelerde düzenlenen küçük çaplı turnuvalarla kendini göstermiştir. Bu ise 2000’li yılların başlarına denk gelir. İlerleyen, gelişen bir süreç içerisinde de 2018 yılında Türkiye E-Spor Federasyonu kurulmuştur. Bu kurum, Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesi altında faaliyet göstermektedir.

E –Spor Nasıl Oynanmaktadır?

E – Spor çatısı altında tek bir oyun olmadığından, farklı farklı oyunlar olduğundan dolayı tek bir oynayıştan bahsedemeyiz. Zira her oyunun gereklilikleri vardır. Kısacası e–sporun nasıl oynandığı, oynadığınız oyuna göre farklılık göstermektedir. Fakat bu süreç her ne kadar farklı oyunlarla sürdürülse de bu organizasyonlarda dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. Bunlara yazımızın giriş kısmında kısaca bahsetmiştik, tekrar hatırlatalım. Bu spor müsabakalarında ücretli ya da ücretsiz oyunlar oynanmaktadır. Ücretli ya da ücretsiz olsun bu oyunlarda, bu oyunların asıl merkezini oluşturan rekabet duygusunun ortaya çıkabilmesi için oyun içi ve oyun dışı şartların eşit olması gerekmektedir. Zira bazı kullanıcılarının diğerlerine kıyasla ekipman ya da oyun içindeki bazı ayrıcalıklar açısından üstün olduğu bir ortamda rekabetten bahsedemeyiz. Buna örnek olarak ise Türkiye’de yerli ve milli kaynaklar ile geliştirilen ve tamamen Türk yapımı olan Sabotaj adlı bir oyunu verebiliriz. Sabotaj oyununda herkes tamamen eşittir. Oyunun en tabanından bir eşitlik duygusu olduğu için bu oyunun e-spor faaliyetlerinde de kesinlikle saf bir eşitlik bulunmaktadır.

Normal bir şekilde yürütülen spor müsabakalarında olduğu gibi, kullanıcıların/oyuncuların e–spor müsabakalarına katılabilmek adına bazı şartların yerine getirilmesi istenebilir. Yerine getirilmesi istenilen bu şartlar da, turnuvayı düzenleyenler tarafından belirleneceği için farklılık göstermesi muhtemeldir. Mücadele sergilenecek oyuna göre bireysel ya da takım odaklı başarılar ön plana çıkabilir.

E – Spor Oyunları Nelerdir?

Yazımızın devamında da genel olarak en çok oynanan e – spor oyunlarından ve daha özelde ise geçirdiğimiz bu 2020 yılında en çok tercih edilen oyunlardan bahsedeceğiz.

Genel olarak en popüler e–spor oyunlarını şu şekilde sıralamak mümkün: Dota, League of Legends, Cs Go, Fifa, Overwatch, Fortnite, Player Unknown Battlegrounds (PUBG) ve NBA 2K. Bu yıl Türk yapımı olarak piyasaya sürülen Sabotaj Oyun’un da e-spor faaliyetlerine başladığını hatırlatmak isteriz.

2020’nin en popüler e – spor oyunlarını ise: League of Legends, Mortal Kombat 11, The King of Fighters, Owerwatch, Player Unknown Battlegrounds (PUBG), Samurai Shodown Rocket League, Arena of Valor şeklinde sıralamak mümkündür

Ülkemizde gerçekleştirilen turnuvalarda genel olarak League of Legends oyunundan ve yerli bir oyun olan Sabotaj’dan bahsedebiliriz. Türkiye dışındaki ülkelerde de hangi oyunlar tercih ediliyor sorusuna cevap olabilmek adına da yukarıda listelediğimiz oyunlara tekrar bakabilirsiniz.

E–spor’un tanımından, ortaya çıkışından, hangi oyunların buna dahil olabileceğinden bahsettik. Biraz da bu oyunların içeriğinden bahsedelim isterseniz. Pek çok oyun olduğundan dolayı bu yazıda hepsinden bahsedemeyeceğiz. Sadece belli başlı, en çok tercih edilen oyunlardan bahsedilecektir. Onlar da şöyle:

League of Legends: Bu oyun, 5’şer kişiden oluşturulan 2 takımın, toplam 3 koridordan oluşan bir harita içerisinde, birbirlerinin merkezlerini yıkmaya çalışmasından oluşuyor. Bu yıkma mücadelesi tek bir şekilde olmadığından dolayı, kişilerin bu yolda yaptıkları şeyler de kendi stratejilerini oluşturmaktadır. Bu küçük nüans onu stratejik bir oyun kılıyor.

Fortnite: Kısaca özetleyecek olursak, gündüz vakti topladığınız, çaba harcayarak bulduğunuz oyun içi ekipmanlarla kendinize barınacak yer yapmaya çalışırken, gece vakti ise size saldırarak zarar vermeyen canavarlara karşı sürdürdüğünüz bir hayatta kalma mücadelesi olarak özetlenebilir.

Sabotaj: Bu FPS oyununda herkes tamamen eşit. 5 x 5 takım oyuncularından oluşan Sabotaj, çeşitli rekabetçi oyun modları ile ön plana çıkmaktadır. Stratejinin ve oyun içi iletişimin önemli olduğu bu rekabette, rakibi yenmek için sadece bileğinin çok iyi olmasına güvenmelisin.

Nasıl E – Sporcu Olunur?

Yukarıda saydığımız oyunları çoğu kişi oynuyor, çoğu kişi oynamıştır da. Ve şimdilik böyle devam edeceği gözüküyor. Burada karşımıza çıkan sorun şu: Her League of Legends oynayan, her fortnite, her CS-GO oynayan kişi otomatikman e – sporcu olmuyor. Peki e – sporcu nasıl olunur? Öncelikle bir e – sporcu olmak ve gerçek anlamda bir sporcu olmak arasında pek fark yok. E – spor denildiğinde, direkt olarak ‘’Oturuyorlar ve para kazanıyorlar’’ gibi karşılansa da iş öyle değil. Zira sadece oturularak ve belli şeyleri kullanarak yürütülen bir eylem değil. Diğer spor branşlarında da olduğu gibi sürekli olarak antrenman yapmak, pratik yapmak, yeni taktikler geliştirmek ile ilerleyen bir süreci oluşturuyor. İyi bir e – sporcu olabilmek adına çok çalışmalı, çok emek vermeli, hayatınızın, gününüzün büyük bir kısmından feragat ederek sürekli olarak kendinizi geliştirmek adına çaba harcamalısınız. Sistemli çalışmanın yanında da oyunun genel hatlarını iyice kavramanız gerekiyor. Bütün bunlar bu kadar kolay olsaydı eline her Mouse alan kişiye e – sporcu denilebilirdi. E – spor oyuncusu olabilmek adına hangi adımları izlemeli?

Öncelikle oynayacağınız, üzerinde yoğunlaşacağınız, vakit vereceğiniz oyunu seçin ve ona yönelin. Köşede duran bir joker gibi her oyunda yetkinleşmeye çalışmanıza gerek yok. Zaten her şeyden biraz biraz ilerlemek aslında hiçbir şeyi tam olarak yapmamak ile eşdeğer. Bu istek alanını dar ve sınırlı tutarak başarılı olmak daha kolay olabilir. Çok tutulan, ve turnuvaları da herhangi bir aksaklık olmadan düzenli bir şekilde ilerleyen popüler bir oyunu bul, ve enerjini ona kanalize et. Buna örnek olarak tamamen Türk yapımı olan ve gelişmeye devam eden Sabotaj Oyun E-spor faaliyetlerine katılabilirsiniz.

Oyunu buldunuz, keyif alıyorsunuz, her şey güzel gidiyor. Bütün bunları o an sağlamak mesele değil, asıl mesele bunda süreklilik sağlayarak geniş bir zamana yaymak. Ve bu sürekliliği sağlayarak, bu başarıyı daha geniş bir zaman dilimine yaymaya çalışmak. Sizi motive eden şeyler bulun ve sürekli olarak pratik yaparak kendinizi geliştirin ve bu düzeyi korumaya çalışın.

Yukarıda söylediğimiz gibi turnuvalarda şartlar eşit tutulsa da, o sürece gelene kadar herkesin şartları aynı olamıyor. Kimisini ekipmanları daha iyidir o sürece daha kısa ulaşır, kiminin ekipmanları aynı donanımda değildir ve bu biraz daha geç gerçekleşir. İyi bir e – sporcu olabilmek adına öncelikle kendinize, sonrasında ekipmanlarınıza yatırım yapmalısınız. Açtığınız oyunda sürekli olarak donan bir bilgisayarı düşünün? Ne kadar başarılı olabilirsiniz ki? Ekipmanlarınıza yaptığınız yatırım da aynı zamanda kendinize yaptığınız bir yatırımdır. Bu döngüsel bir süreçtir. Zira iyi bir ekipmanla yapılan antrenmanların ve sıkı bir çalışmanın sonucu sizi de mutlu edecektir.

Bireysel olarak iyi bir konuma geldiniz, ya da geliyorsunuz. Bu işin bir de ekip aşaması süreci var. Rüştünüzü gösterebilmek, kendinizi başkalarına ispat edebilmek, bu sektörde bir konum sahibi olabilmek adına bir takım bulmanız gerekiyor. Bu takımın iyi bir takım olması daha da önemli. Zira kötü, sürekli kaybeden bir takım içerisinde bulunmak, öncesindeki bütün başarılarınıza gölge düşürebilir. Bireysel başarılarınıza ket vurabilir. Bunun bir başka yönü de şu: Bu müsabakalar, e – spor karşılaşmaları salt bireysel olarak yürütülmüyor. Bunun bir de ‘’ekip’’ yönü var. Bunun için iyi bir ekibe dahil olmalı ve bir takım halinde de bu alıştırmaları sürdürmeniz, bunlara alışmanız gerekiyor. Bireysel olarak iyi bir oyuncu olabilirsiniz ama ekip oyunlarına uyum sağlayamıyorsanız bu büyük bir sorun oluşturur. Takım arkadaşlarınızla bol bol antrenman yaparak bunun üstesinden gelmelisiniz.

Uzaktan bakıldığında ‘’Ne güzel, oturarak para kazanıyorlar’’ diye nitelendirilen bu oyunculuk biraz irdelendiği takdirde diğer spor branşlarından pek de farklı olmadığı, öyle yan gelip yatarak ‘’para’’ kazanılmadığının, arkasında büyük bir emek, azmin olduğu ve bütün bunların bir araya getirilerek kişiyi başarıya ulaştırdığı komplike bir süreçten bahsediyoruz. Yoksa dediğimiz gibi her ekipmanı olan ya da bir bilgisayar oyunu oynayan kişi kendini ‘’ben e- sporcuyum’’ diye tanıtabilirdi. Bütün bunlardan bahsettik peki ya bu işin lisans süreci nasıl işliyor?

Gençlik ve Spor Bakanlığından lisans almanız gerekiyor. Ve bu lisans ücretsiz bir şekilde verilmektedir.