Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu’nun hazırladığı 2019 Yılı Türkiye Varlık Fonu Denetim Raporu’nun TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeleri, muhalefetin borçlanma eleştirileri eşliğinde tamamlandı. Varlık Fonu Genel Müdürü Zafer Sönmez, milletvekillerine bir yıllık çalışmaları hakkında bilgi verdi, soruları yanıtladı.
Birgün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre, Sayıştay tarafından denetlenemeyen Varlık Fonu’nun aylar süren gecikmenin ardından TBMM’ye sunulan denetim raporları hakkında konuşan Genel Müdür Sönmez, önümüzdeki yıl İngiliz merkezli bir denetim şirketinin fonu denetleyeceğini açıkladı. Mevcut raporlarda net ekonomik verilerin yer almadığı eleştirilerine değinen Sönmez, “Biz Varlık Fonu’nun Yönetimi ve Yönetim Kurulu olarak denetimin yapılmasını özellikle teşvik ediyoruz. Bu sene denetimi başka bir kurum yapacak. PwC yapacak, Pricewaterhouse Coopers yapacak” dedi.
Varlık Fonu’nu denetleyecek yabancı şirket, Ziraat Bankası, HalkBank, Vakıfbank, Borsa İstanbul, Botaş, Türkiye Petrolleri, THY, PTT ve Türksat gibi stratejik kurumların hesaplarına ve kurum işleyişlerine ulaşabilecek.
BİZ BİZE YETERDİK!
2018 yılında da Varlık Fonu’na yabancı şirketlerin danışman olarak görevlendirilmesi tartışma konusu oldu. O dönemde Hazine ve Maliye Bakanı olan Berat Albayrak, McKinsey isimli danışmanlık şirketi ile anlaştıklarını açıklamış, Cumhurbaşkanı Erdoğan ise gelen yoğun tepkilerin ardından, “Biz bize yeteriz” diyerek anlaşmayı iptal ettiğini duyurmuştu.
ÜÇ YILDIR ‘VİTRİNSİZ’
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Varlık Fonu’nun kurulduğu 2016’da, ‘fonun vitrini’ olacağı ifade edilen ancak beş yıldır oluşturulamayan Danışma Kurulu da komisyonda gündeme geldi. Fona yol göstermesi planlanan ve dünyaya açılması sırasında referans olacağı ifade edilen Danışma Kurulu’nun aday isimleri arasında ABD eski başkanları Barack Obama, Bill Clinton ve Coca Cola’nın eski CEO’su Muhtar Kent olduğu açıklanmıştı. Varlık Fonu denetimlerinde de vurgulanan konuya değinen Genel Müdür Zafer Sönmez, “İsimleri belirlemiştik kabaca, arkasından pandemi geldi. Pandemiden dolayı insanlarla yüz yüze görüşemedik. Şimdi, Varlık Fonu’nu anlatmanız için bunu sanal ortamda yapmanız çok zor. Sayın Cumhurbaşkanımızı Yönetim Kuruluyla tanıştırmanız lazım, şirketin stratejisini anlatmanız lazım. Bu insanlar esasında uluslararası herhangi bir karar mekanizmasında olmayacak” dedi.
HEDİYE İLE KURTARACAKLAR
Varlık Fonu Genel Müdürü Sönmez, sürekli zarar eden ÇAYKUR için yaptıkları ‘ek gelir çalışmaları’nı da anlattı.
Şirketlere yılbaşı hediyesi alarak ÇAYKUR’a gelir kazandırdıklarını anlatan Sönmez, “Ben şahsen özel olarak gittim, Varlık Fonu şirketlerine yılbaşı hediyesi olarak ÇAYKUR’un hediye paketlerinden aldım yani binlerce aldık. Ciddi ilave bir gelir kaynağı yarattık. Bu, yeterli mi? Yeterli değil ama bir bakış değişikliğini yavaş yavaş tetikliyor muyuz? Tetiklediğimizi düşünüyorum” diye konuştu.
SATABİLMEK İÇİN ONAY
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Garo Paylan, uluslararası denetim şirketlerinin ülkenin en önemli kamusal varlıklarını denetleyebilecek olmasına tepki gösterdi.
“Erdoğan, ülkenin son değerli varlıklarını satabilmek için uluslararası onay almaya çalışıyor” diyen Paylan, BirGün’e yaptığı açıklamada, “AKP Genel Başkanı Erdoğan, ‘Ülkeyi bir şirket gibi yönetmek istiyorum’ demişti. Uluslararası finansın da bir kuralı var. Şimdi Erdoğan, Türkiye’nin son değerli şirketlerini satabilmek için utanç verici kararla fonu yabancıların denetimine açtı. Oysa kamusal denetim yapılmalıydı” ifadelerini kullandı.