Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) 2023’ün ilk çeyreğine ilişkin sektör raporunu yayımladı TMB'nin “Deprem Felaketinin Acıları İçinde Seçim Süreci” başlığını taşıyan raporunda küresel ve ulusal ekonomi ile inşaat sektörüne ilişkin veriler yer aldı.
Raporda, "Ülkenin gündeminden imar affı ve benzeri uygulamalar tümden çıkartılmalı, aksine müeyyidelerin caydırıcı olması sağlanmalıdır" ifadelerine yer verdi.
"ENKAZ, BOYUT İTİBARIYLA ERCİYES DAĞI'NIN BÜYÜKLÜĞÜNDE"
Raporda, Maraş merkezli depremlerin, ülkede yaşanan acı tecrübelere rağmen depreme karşı yeterli önlemlerin alınmamış olduğunu ve dayanıksız yapı üretiminin yaygınlığını gözler önüne serdiği belirtilerek, şu değerlendirmede bulunuldu:
“Ortaya çıkan yaklaşık 230 milyon tonluk enkaz, boyutu itibarıyla Erciyes Dağı’nın büyüklüğü ile kıyaslanmıştır. Yıkılan binalar ve yitirilen canlar, doğal afet risklerini ve zemin şartlarını dikkate alan kentsel planlamanın, yetkin mühendisliğin, projeye uygun imalatın, doğru ve kaliteli malzeme kullanımı ile yapım faaliyetleri denetiminin hayati önemini ortaya koymaktadır.”
Deprem bölgesinde inceleme yapan teknik ekiplerin yapı hasarlarıyla ilgili tespitlerine yer verilen raporda, 2019’da yapı müteahhitlerinin ekonomik, mali, mesleki ve teknik yeterliklerine göre sınıflandırılması için hazırlanan “Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik”in, yurt çapında etkin ve taviz verilmeden uygulanması gerektiği ifade edildi.
"İMAR AFFI VE BENZERİ UYGULAMALAR TÜMDEN ÇARTILMALI"
Raporda, sektördeki denetim sistemi mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini belirtilerek, “Süreçte sorumluluğun çok taraflı olduğu gerçeği kabul edilerek ülkenin gündeminden imar affı ve benzeri uygulamalar tümden çıkartılmalı, aksine müeyyidelerin caydırıcı olması sağlanmalıdır” ifadesi kullanıldı.
Ülkede kentsel planlamanın depreme dayanıklı şekilde yapılmasının önemine işaret edilen raporda, olası imar aflarına güvenen kaçak yapılaşmanın önlenmesi, yüksek riskli yapı stoku için etkin kentsel dönüşüm politikalarının geliştirilmesi gerektiği bildirildi.
İNŞAAT SEKTÖRÜ DARALDI
Raporda, düşen alım gücü ve içinde bulunulan enflasyonist ortamın toplumun geniş kesimleri için krediye erişimde büyük engel teşkil ettiği belirtilerek, kentsel dönüşüm konusunda sadece İstanbul’daki ihtiyacın bile kapsamlı finansal çözümler gerektirdiği belirtildi.
Raporda, inşaat sektörünün 2018-2019 döneminden bu yana iç ve dış ekonomik gelişmelerin etkisiyle küçüldüğü, 2022 yılı genelinde ise sektörün, Covid-19 salgınının yaşandığı 2020’den daha derin bir daralma yaşadığı kaydedildi.
Salgının etkileri ve döviz kurundaki gelişmeler nedeniyle 2021’de temel girdi maliyetlerinde yüzde 150 düzeyine varan fiyat artışlarının yaşandığına işaret edilen raporda, “Ardından ortaya çıkan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ham madde fiyatları üzerinde küresel çapta yarattığı etkiyle de 2022’de bu oranın yüzde 170’i aştığı izlenmiştir” değerlendirmesinde bulunuldu.