BIST 100 9.660 DOLAR 34,61 EURO 36,36 ALTIN 2.925,97
6° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Türkiye ekonomisi 2023'ün ilk çeyreğinde küçülebilir

Türkiye ekonomisi 2023'ün ilk çeyreğinde küçülebilir

Gazeteci yazar Şeref Oğuz, Türkiye ekonomisinin 2023'ün birinci çeyreğinde küçülebileceğini ifade etti. Oğuz, "Yüksek enflasyon, Rusya’nın enerji hamlesi, ülkemizin büyümesini çeyrek çeyrek düşürebilir" dedi.

Dünya gazetesi yazarı Şeref Oğuz, Türkiye ekonomisinin 2023'ün birinci çeyreğinde küçülebileceğini ifade etti. Oğuz "Türkiye her yıl en az yüzde 5 büyümek zorunda olan bir ülke… Ancak bu sayede her yıl çalışma hayatına katılan 950 bin gence yeni iş pozisyonları açabiliyor. Fakat yüksek enflasyon, Rusya’nın enerji hamlesi, ülkemizin büyümesini çeyrek çeyrek düşürebilir ve 2023’ün birinci çeyreği sonunda negatife çevirebilir. Negatif büyüme; aslında basbayağı küçülme demek." diyerek küçülmenin 5 sebebini şöyle sıraladı:

"1-Geleneksel para politikasından uzaklaşmamız. Heterodoks politikaların olumsuz sonuçları görülmesine rağmen dönülmemesi.

2- Euro/dolar paritesindeki gerileme... İhracatçı sektörlerimizin ciro ve üretim kayıpları... Dış borçların ağırlıklı olarak dolar, gelirlerimizin euro olması. turizm gelirleri ve yurt dışındaki vatandaşlarımızın getirdikleri dövizin de Euro olması. Dolar güçlenirken Euro’daki değer kaybı.

3-Pasif para politikası ile enflasyonun önüne geçilememesi, öngörülebilirliğin zayıflaması ve yatırım ikliminden uzaklaşmaya başlama.

4-Büyümesini dış finansmana bağlamış ülke olarak finansa erişimin zor ve rekor CDS’li olması.

5- Sorunu önceden görüp tedbir geliştirmek yerine tüm hayati tedbirlerin seçim sonrasına ertelenmesi."