Sosyal deneyleriyle sosyal medyada konuşulan Mert Karataş ve Burak Tutal, Diyarbakır'daki çocukların iyiliğini gözler önüne serdi. Videoda sokaklarda kavun ve simit satan çocuklara yaklaşıp aç olduklarını ve kalacak yerleri olmadığını söyleyen ikili, çocuklardan yardım görüyor. Deneyi yapan ikili, daha sonra yardım eden çocuklara tablet hediye ediyor. Çocukların tableti de mahcubiyetle almaları dikkatlerden kaçmıyor.
Sosyal medyada trend olan sosyal deneye ilişkin bazı yorumlar şöyle:
- Diyarbakır'ın sofrası da insanı da zengindir. Bu hep böyleydi umarım hep de böyle kalacak.
- 2003-2007 yılları arasında Diyarbakır'da ikamet ettim. Esnafı orada bulunduğum yıllarda kaliteliydi ve hala aynı kalitede devam ediyor. Esnafı gerçekten bir başka.
- "Senin boyun uzun simitle doymazsın sen" şu saf ve iyilik dolu cümleye bakar mısınız.
- Videoyu izlerken gerçekten de duygulandım ve güzel memleketimin insanlarıyla bir kez daha gurur duydum hediyelerini güle güle kullansınlar inşallah.
- Bu memleketin doğusundan batısına tüm Anadolu çocukları pırlanta gibidir. Ümidim gençliktedir derken Atamızın kastettiği işte Kürdüyle, Türküyle bu çocuklardır.
İşte o görüntüler:
DİYARBAKIR BAROSU'NDAN TEPKİ
Diyarbakır’ın çeşitli yerlerini gezerek çalışan çocuklardan yemek yardımı isteyen iki youtuber’ın yayını tartışma yarattı. Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, çocuk haklarının ihlal edildiğini belirterek videonun paylaşılmamasını istedi.
Kentin çeşitli noktalarını dolaşan Burak Tutal ve Mert Karakaş, aç ve sokakta kaldıklarını söylediği çocuklardan yardım istedi. “Param yok, açım. Bana yemek alabilir misin?” diye sorduğu çocukların yardımı üzerine tablet bilgisayar hediye ederek ‘sosyal deney’ şeklinde yayınlayan Tutal ve Karakaş’a bir süre sonra sosyal medyadan tepki oluştu.
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, twitter hesabından şu açıklamayı paylaştı:
“Kendilerini medeni, kendilerinden olmayanı ise temel insani özelliklerinden dahi mahrum gören üsttenci bir zihniyetin ürünü olan sosyal deney adlı video çocukların haklarına yönelik ihlal oluşturmaktadır. Görünür olma arzusuyla paylaşılan video çocukların mahremiyetini ve unutulma hakkını ihlal etmektedir. Görüntüler paylaşılırken çocukların tanınmalarını ve herhangi bir tehlikeye maruz bırakılmalarını önleyecek şekilde paylaşım yapılması ve yine çocuklar ile velilerinin rızasının alınması gerekmektedir. Bu önemli noktalara riayet edilmeden yapılan paylaşımlar çocuklar bakımından hayatlarının ileriki aşamalarında sorun teşkil edecektir. Bugün sessiz kaldığımız takdirde böylesi olayların daha çok yaşanacağını bildiğimizden tepkimizi dile getiriyor ve ilgili videonun daha fazla paylaşılmamasını temenni ediyoruz.”
SERVET KOCAKAYA: KABAK TADI VERİYOR
Çok sayıda soysal medya kullanıcısı da ‘sosyal deney’le ilgili yorumda bulundu. Sanatçı Servet Kocakaya şunları yazdı:
Kısaca şunu demek istedim; Türkiye’nin sosyal-siyasal sorunlarını “ben açım” diyen bir adamın sosyal deneyiyle anlayamayız. Tek başına aç bir adama (dilenci değilse) büyük ölçüde dünyanın her yerinde yardım eli uzatılır . Cesaret edip doğru yerde doğru konular seçmek lazım.
Şu işi abartmayın. İzmirli de böyle Bayburtlu da. Açım diyeni kolay kolay geri çevirecek insan yok buralarda. İran’da da böyledir Irak’ta da. Özellikle Diyarbakır’da böyle videoların yapılması artık kabak tadı veriyor. Ne yani sürpriz mi oldu?
Gündem Çocuk Derneği’nin kurucalarından Ezgi Koman, İklim Tamkan’ın “Bu tuhaf deney beni rahatsız etti. Rahatsızlığım hediye edilen tabletle daha da arttı” diyen kullanıcıya “Rahatsızlığınız en azından çocuk hakları açısında çok da haklı.. Uzun uzun anlatabiliriz ihlalleri… Ama bendeki temel soru da şu: bu deneyi yapanlar gerçekten neyin peşindeler? hadi diyelim ki ihlallerin farkında değiller ama çok da ayıp ettiklerini hiç mi anlamazlar… :(” ifadesini paylaştı.
Gazeteci Gökçer Tahincioğlu da “Potansiyel terörist gözüyle bakılan, hakları hukukları öldürüldüklerinde bile mevzubahis olmayan Kürt çocuk işçiler üzerinde yine deney yapılmış. Bu deneyi yapan beyazlarla karşılaşıyor, beğenen ikiyüzlülükle de muhatap oluyoruz maalesef” diyerek tepki gösterdi.
Sabiha Temizkan da “Sosyal deney adı altında yapılan bu şey artık sıktı ama daha da rahatsız edici olanı “saf iyiliğe” paha biçilmesi. “Sen bana iyilik, yaptın al sana tablet” bu ne ya Allahaşkına” diye yazdı.