Döviz kurlarındaki yükselişle beraber yaşanan hayat pahalılığından hayvanlar ve hayvan severler de nasibini aldı. Kimi hayvan severler kullandıkları mamalara yüzde 30 ile 50 arasında zam geldiğini söylerken, kimilerine göre ise yüzde 100’lük bir artış var. Sosyal medyada ‘mamalar lüks değil ihtiyaçtır’ sloganıyla “mamalardaki yüzde 18'lik KDV kaldırılsın” çağrısı yapan hayvan severler, balık ve kuş gibi hayvanların mamalarındaki KDV oranının yüzde 1 olmasına da dikkat çekiyor.
Duvar'dan Ardıl Batmaz'ın aktardığına göre, 20 metrekarelik konteynere beş kediyi sığdıran Canpolat ailesi ve Elazığ'ın tarihi Harput Mahallesi'nde 70’in üzerinde kediye ev sahipliği yapan Nuriye Teyze de bu çağrıya kulak verilmesini istiyor.
Canpolat ailesi ev içinde beş, dışarda ise yaklaşık 10 kediye bakıyor. Kediler için ayda 30 kilo mama gerekiyor.
‘KENDİMİZ GİBİ KEDİLERİMİZİ DE KIT KANAAT GEÇİNDİRİYORUZ’
Canpolat ailesi, Elazığ’da meydana gelen 6,8’lik depremin ardından Kırklar Mahallesi’nde kurulan konteyner kente yerleşti. Tıpkı iki yıldır konteyner kentte yaşam mücadelesi veren diğer ailelerin de olduğu gibi Canpolat ailesinin de bir takım sorunları var. Geçim sıkıntısı, iş bulamama, kira yardımlarındaki kesintiler ve yetkililerin sorunlara kayıtsız kalması, bu örneklerden sadece birkaçı. “İki çocuğum, eşim ve kedilerimizle birlikte yaşıyoruz. Kendimiz gibi kedilerimizi de kıt kanaat geçindiriyoruz” diyen anne Serpil Canpolat’ın talebi; artan fiyatlardan ötürü karşılamakta güçlük çektikleri mama konusunda bir yardım yapılması. Konteynerin içerisinde beş, dışarısında ise yaklaşık on kediye bakan Canpolat ailesi, mama fiyatlarına gelen zamlardan sonra mamanın kalitesini düşürmek zorunda kalsa da bütçelerinin büyük çoğunluğu kedilere gidiyor. Dışarıdaki kedilerle birlikte ayda yaklaşık 30 kilogram mama tüketildiğini söylüyor baba Çetin Canpolat. Serpil Canpolat ise gülerek ekliyor: “Öğrenci olmalarına rağmen çocuklarımın bile o kadar masrafı yok.” Bakımı, sağlık giderleri, maması derken masraflarını sayıyor Serpil Canpolat: “Bunlar ciddi paralar, hele çalışmayan, geliri olmayan bir aile için büyük bir yıkım. Kısırlaştırmanın, ameliyatların, mamaların ucuz olması lazım. Neredeyse bir insan kadar masrafları var” diyor. Lise öğrencisi Meva Canpolat ise, “Hayvan sevgisini yaşayalım, onları yok saymayalım” çağrısında bulunuyor.
PANDEMİYLE BAKTIĞI KEDİ SAYISI ARTTI
Elazığ'ın tarihi Harput Mahallesi'nde yaşayan 63 yaşındaki Nuriye Yücesoy ise kedilerle dokuz yıldır haşır neşir. 70’in üzerinde kediye bakan Yücesoy'un hikâyesi yerel ve ulusal basın mensuplarının oldukça ilgisini çekiyor. ‘Harput Teyze’ olarak da tanınan Nuriye Teyze, başlarda bu ilgiden memnun olsa da sonralarda işin 'çığırından çıktığını' söylüyor. Bu ilgiden sonra pek çok kişinin sokak hayvanlarını getirip kendisine bıraktığını anlatıyor. Geçen sene 58 kediye bakan Nuriye Yücesoy’un baktığı kedi sayısı hızla artmış. Bunun sebebinin pandemi olduğunu söyleyen Yücesoy, “Pandemiden dolayı lokantalar kapanınca oradaki kediler de bizim evin yolunu tuttu” diyor.
Mama fiyatlarındaki KDV’nin kaldırılmasını isteyen ve bütçesinin bu zamlara yetişemediğini belirten Nuriye Yücesoy'un kedilerine aldığı 15 kilogramlık mama sadece üç günde bitiyor. “Mamaya zam yapmasınlar, dışarıda olsun, içeride olsun kediler, köpekler hepsi mağdur” diyen Yücesoy, zamlardan sonra hayvan severlerin de zor durumda kaldığını ve mama getirememeye başladıklarını belirtiyor: “Eşim emekli aylığı alıyor, engelli bir çocuğum var, onun da maaşını kestiler. Sadece bakıcı ücreti alabiliyoruz. Çocuklar okuyor, iş de yok. Bu hayvanlar da aç, ne yesinler?”
BELEDİYE DE YARDIM ETMİYOR
AKP'li eski Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz döneminde belediye tarafından bir kaç torba da olsa mama yardımı alabildiğini söyleyen Yücesoy, şimdi yine AKP'li Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’ndan ise yardım alamadığını söylüyor. Aslında tek sorun mama fiyatlarının zamlanması değil. Kum fiyatlarından, kısırlaştırma fiyatlarından da şikâyetçi Yücesoy. 50’nin üzerinde kediyi hayvan severlerin yardımıyla kısırlaştırdığını söyleyen Yücesoy’un kısırlaştırılmayı bekleyen 21 kedisi daha var. Bu ücretleri devletin karşılaması gerektiğini söyleyen Yücesoy sitem ediyor:
Bu sokak hayvanlarına devlet bakmalı. Devletin görevini bizler üstleniyoruz, en azından bize destek olmaları lazım. Hayvan severler ihtiyacı karşılayamadığı noktada mecburen kendimizi zora sokuyoruz. Hayvanların yiyeceği bir şey yok. Biz ne yapalım? Geçen yıl bir kedimiz ameliyat oldu, 650 lira masraf çıktı. Sonradan kedide başka hastalıklar çıktığı için öldü. Mesela hâlâ onun borcu duruyor, ödeyemedim. Bu arada yanlış anlamasınlar, yardım edemeyen hayvan severleri suçlamıyorum. Mama fiyatları bu kadar yüksek olduğu için yardım edemediklerini biliyorum, onlar da zor durumda.
AYLIK EN AZ 2 BİN LİRA GİDERLERİ VAR
Yücesoy’un kızı Gülhan ise, “Aşılandıramadığımız için 20 tane kedimizi kaybettik, bütçemiz yetmiyor. Evimize bir yağ almamız bile çok zor. 1500 lira bir kliniğe, 650 lira üniversite hastanesine, başka bir kliniğe 500 lira, mama aldığım dükkâna bin lira ödeme yapmam gerekiyor. Aylık en az 2 bin lira giderimiz var, o da kedilerin sağlığı yolundaysa. Peçete, çamaşır suyu, deterjan, her şey zamlı. Aylık giderlerimize bunlar dâhil bile değil. En azından mamalardaki KDV kaldırılsa insanlar bir, iki torba yollar biz de rahatlarız” diyor.