Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan Ramazan Ağar’ın açıklamaları şöyle:
“Biz rakam vermedik. Çünkü rakam söylediğimiz zaman o rakamın altına düşme şansımız yok. Son günlere geldiğinde önce 14 bin 500, sonra 15 bin, 15 bin 500 rakamları telaffuz edildi. Bu rakamlar sohbet sırasında geçti. 500 doların 14.500 bin lira yaptığı söylendi. Ayrıca işveren, yapılacak desteğin bir hatta iki bin lira olmasını önerdi. Sonuçta bu işveren desteği 700 lira olarak belirlendi.
Çalışma Bakanı, Türk İş Temsilcisi Ergün Atalay ve TİSK Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaklaşık 1.5 saat görüştü. Daha sonra Çalışma Genel Müdürü, ben ve TİSK Genel Sekreteri de toplantıya dahil olduk. Görüşmeler devam ederken, işveren kesimi ücretin 16 bin 500 liraya çıkarılmasını son fiyat önerileri olarak belirtti. Cumhurbaşkanı da bunun 17 bin liraya yükseltilmesini istedi. Nihayet onlar 17 bin liraya ‘Evet’ dedi.
"EN AZ 18 BİN OLMASI YÖNÜNDE KARAR ALMIŞTIK"
Biz ücretin en az 18 bin lira olması yönünde karar almıştık. 18 bin lira dedik ama işveren temsilcileri bunun üzerine çıkamayacaklarını söyledi. Kabul edilmemesi halinde şerh koyacağımızı da söyledik. Cumhurbaşkanının araya girmesiyle işveren de miktarın 17 bin lira olmasına gönülsüz de olsa ‘evet’ dedi.
Genel başkanımız Ergün Atalay’ın 18 bin liradan az olmaması için diretmesi, işverenin 16 bin 300’de kaldığı bir ortamda, Cumhurbaşkanı devreye girmese belki 700 liralık zammı almamız mümkün olmayabilirdi. Ergün Atalay, 18 bin liradan az asgari ücreti kabul etmeyeceğimizi, muhalefet şerhi koyacağımızı, 18 binden az olması halinde imza atmayacağımızı biz de söyledik. İşveren de kendine göre hesap yapıyor. Burada cumhurbaşkanıyla görüşme imkânı olmasaydı belki de bu 17 bin lira da olmayabilirdi.”