Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücret komisyonunda 7 bin 785 TL’yi gündeme getirmesinin ardından kendisine yöneltilen tepkilere yanıt verdi.
7 bin 785 TL’lik rakamın kasım ayı açlık sınırı verisi olduğunun altını çizen Atalay, açıklamalarının ‘iyi niyetli olmayanlar tarafından’ çarpıtıldığına işaret etti.
Türk-İş tarafından belirlenen açlık sınırının kasım ayı itibarıyla 7 bin 785 lira, yoksulluk sınırının ise25 bin TL’yi aştığını anımsatan Atalay, “Biz kamuoyunun önüne çıkıp ‘Türk-İş 7 bin 785 lira açlık sınırının üstü konuşacak’ dedik. Ama bazı iyi niyetli olmayanlar, ‘Türk-İş 7 bin 785 lira istedi’ diye bizi yargılıyorlar. Bizim asgari ücretle ilgili bir teklifimiz yok. Biz açlık sınırını anlatıyoruz” dedi.
‘ÖNCE İŞVEREN VE DEVLETİN AÇIKLAMASINI İSTİYORUZ’
Atalay, bir otelde düzenlenen Türkiye Yol-İş Sendikası 12. Olağan Genel Kurulu’na katıldı.
Sendikanın olduğu yerde sadece asgari ücretin değil, ikramiyenin, yol parasının, çocuk parasının ve gıda yardımının konuşulması gerektiğini vurgulayan Atalay, “Biz 4 dönemdir asgari ücretle ilgili bir teklif sunmuyoruz. Önce işveren ve devletin açıklamasını istiyoruz. Çünkü kamuoyu, Türk-İş’in ağzından bir rakam çıktığında o rakamdan aşağı inmeyeceğini biliyor” diye konuştu.
‘MASADA ASGARİ ÜCRETLİ DE OLSUN’
“O masada olmayan herkes görüş bildiriyor, bize katkı sağlıyor ama bunun bedelini biz ödüyoruz” diyen Atalay, “Bana ‘pazarlık aşağıdan başlar mı?’ diyorlar. Biz bunun üstünü konuşacağız, 8-9 olur, teklif önümüze bir gelsin. İnşallah bu son olur, o masada bir de asgari ücretli olur” diye konuştu.
Atalay, “12 Eylül’ün getirdiği bir sistem var. Diyor ki; ‘Asgari Ücret Tespit Komisyonu 15 kişiden oluşacak. 5 hükümet yetkilisi, 5 işveren, 5 işçi.’ Bu sistem 41 senedir devam ediyor. O masada asgari ücretli de olsun dedi.
‘BEN DEMİR YOLLARININ ÇIRAK İŞÇİSİYM’
İleride siyasete girmeyi düşünmediğini aktaran Atalay, “Ben demir yollarının çırak işçisiyim. Dün de öyleydim bugün de böyleyim. Ben Türk-İş başkanıyım. Beni Türkiye seçiyor. Mevcut oyların 10 senedir yüzde 90'ını alıyorum. Beni, emeği düşürürlerse hepinizi düşürürler” ifadelerini kullandı.
Asgari ücret konusunu Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başkanlarıyla da konuştuklarını aktaran Atalay, istedikleri rakam uygun bulunmadığı takdirde masaya oturmayacaklarını kaydetti.
‘TAŞERON SİSTEMİ ADİL DEĞİL’
EYT sorununun yıl sonuna kadar çözülüp ülke gündeminden kalkabileceğini belirten Atalay, taşeron meselesinin de çözülmesini istediklerini anlattı. Atalay, “Aynı aracın içinde işçilerden biri yemek yiyor, diğeri yiyemiyor. Bu adil mi, burada barış, huzur olur mu? Taşeronlara zaten para veriliyor, o parayı kendi işçinize verin, devletin çatısı altında olsun” değerlendirmesinde bulundu.
‘EMEKLİ MAAŞLARININ DÜZENLENMESİ GEREKİYOR’
Sendika olarak vergi konusunda da talepleri olduğunu söyleyen Atalay, işçilerden alınan vergilerin adil olmadığını söyledi.
Emekli maaşlarının da düzenlenmesi gerektiğini belirten Atalay, “20 bin lira emekli maaşı alan var, 4 bin lira emekli maaşı alan var, bu adil mi? Bayram ikramiyesi alırken kurban alınıyordu şimdi o parayla kurbanın iki bacağı alınıyor” ifadelerini kullandı.
Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar da Türkiye’deki önemli sorunlardan birinin iş sağlığı ve güvenliği alanında yaşanan sorunlar olduğunu dile getirdi. Sendika olarak bir işçinin bile ölümünü kabul etmediklerini ifade eden Ağar, “Türkiye’ye yakışmayan bu tabloyu işçi, işveren, devlet olarak bir an önce değiştirmemiz gerekiyor” dedi.
Türk-İş Genel Kurulu’nun kıdem tazminatı konusundaki kararlılığının en büyük teminatları olduğunu belirten Ağar, şu görüşleri paylaştı:
“Yol-İş topluluğumuz, farklı istihdam biçimlerine, adil olmayan ücret uygulamalarına ve taşeron işçiliğine karşı etkin biçimde mücadele etmektedir. Karayollarında, köylere hizmet götürme birliklerinde, il özel idarelerinde ve kamu iktisadi teşebbüslerinde çalışan ancak kapsam dışı bırakılan taşeron işçilerin kadroya alınması için büyük çaba gösteriyoruz.” (AA)