Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Tüp Bebek (IVF) Tedavisi Nasıl Olur?

Tüp bebek tedavisi, çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için umut dolu bir yöntemdir. Bu tedavi süreci, doğal yollardan gebelik elde etmekte zorlanan çiftlere yardımcı olur. Bu makalede tüp bebek tedavisinin nasıl uygulandığı, hangi durumlarda tercih edildiği, başarı faktörleri ve beraberinde getirdiği riskler hakkında detaylı bilgiler bulacaksınız.

Tüp bebek tedavisi, çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için umut dolu bir yöntemdir. Bu tedavi süreci, doğal yollardan gebelik elde etmekte zorlanan çiftlere yardımcı olur. Bu makalede tüp bebek tedavisinin nasıl uygulandığı, hangi durumlarda tercih edildiği, başarı faktörleri ve beraberinde getirdiği riskler hakkında detaylı bilgiler bulacaksınız.

Tüp Bebek Tedavi Süreci

Tüp bebek tedavi süreci, çiftlerin özlemle bekledikleri anne-baba olma hayallerine ulaşmalarını sağlayan bir dizi adımdan oluşur. İlk aşama olan yumurtalık uyarımı ile başlayan süreç, yumurtaların toplanması, sperm örneği alınması, döllenme, embriyo transferi ve son olarak gebelik testini içerir.

Tüp Bebek Tedavisi Ne Zaman Uygulanır?

· Kadına ve/veya erkeğe ait doğal yolla gebe kalmaya engel teşkil eden durumlar

· Kadına ait yumurtlama problemleri,

· Kadının tüp tıkanıklığı

· Erkekte sperm sayı/hareketlilik veya şekil bozuklukları

· Cinsel işlev bozuklukları nedeni ile düzenli cinsel ilişkide bulunamama

· Nedeni belli olmayan infertilite (gebe kalmakta zorluk). Gebe kalmakta sıkıntı çeken çiftlerin %15-20’i bu gruba girer.

· Kadın yaşı eve canlı sağlıklı bebekle gitme açısından yıllardır değişmeyen çok önemli bir unsur olduğu için, kadın yaşı 35 ve özellikle 38 sonrasında infertilite süresi çok uzun olmasa da tüp bebek metodlarına başvurmaktayız.

· Ayrıca kadın veya erkekte yapısal/sayısal kromozomal problem varlığında ve de akraba evliliği olup çiftlerde ailede genetik hastalık var ise genetik hastalık engellenmesi amacı ile de tüp bebek yapılmaktadır. İlk uygulamaya PGT-A, genetik hastalık engellenmesi amacıyla de tüp bebek yapılmaktasına PGT-A denmektedir.

Tüp Bebek Başarısı Hangi Faktörlere Bağlıdır?

Tüp bebek tedavisinin başarısı, birçok faktörün etkileşimiyle belirlenir.

1. Kadın yaşı

2. Yumurta sayısı (yumurtalık rezervi)

3. Hastanın en uygun koşullarda yumurta toplamaya hazırlanması; tüp bebek merkezi deneyimi

4. Tüp bebek laboratuvar imkanları, yetkinliği ve kalite kontrolu

5. Çiftlerin yaşam tarzı koşulları (kilo fazlalığı, sigara, alkol tüketimi v.s.)

Tüp Bebek Tedavisinin Riskleri Nelerdir?

Tüp bebek tedavisinde riskler çoğul gebelik ve aşırı uyarım sendromudur (OHSS). Saygın bir tüp bebek merkezi en az sayıda embriyo transferi ederek, gebelik oranlarını en yüksek seviyede korur.

Bunun en önemli nedeni ikiz gebelik dahil olmak üzere çoğul gebeliğin tercih edilmemelidir. İkiz gebelik de dahil olmak üzere çoğul gebeliklerde, başta erken-prematür doğum olmak üzere gerek anne ve gerekse de bebeklere ait tüm riskler artmaktadır.

Zaten ülkemizde yürürlükte olan mevzuat ile transfer edilecek embriyo sayısı yasal olarak sınırlandırılmıştır.

Yine günümüz koşullarında alınacak tedbirlere, saygın bir tüp bebek merkezinde, her şekilde uzak durmak istediğimiz aşırı uyarım sendrom (OHSS) riski %0 civarındadır.

Anatolia Tüp Bebek Merkezi’nde Tüp Bebek Tedavi Süreci

Ankara Çankaya’da yer alan ve Türkiye’nin en saygın tüp bebek merkezleri arasında yer alan Anatolia Tüp Bebek Merkezi’nde her hastaya özel bir tedavi uygulanır. Çünkü başarıda en önemli kriter bireyselleştirilmiş uygulamalardır.

Çiftin özelliklerine göre;

1) yumurtalıkların uyarılması (uygun ilaç protokolu ve ilaç dozu ile);

2) doğru zamanda çatlatma iğnesi verilmesi;

3) hastaya özgü embryonun yataklanmasını ve devamını destekleyici ilaçların planlanması (luteal destek);

4) embriyoloji laboratuvar protokolleri uygulanır.

Bu şekilde yüksek gebelik oranları yanı sıra ikiz gebelik oranları en düşük seviyede (%5-6) tutulur.

Anatolia’da son 8 yılda hastaneye yatmayı gerekli kılacak aşırı uyarım sendromu (OHSS) hiç izlenmemiştir.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER