Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak 2022 enflasyonunu yüzde 11,10 olarak açıkladı ve yıllık enflasyon yüzde 48,69’a yükseldi. Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG) çalışmasında Ocak ayı enflasyonu yüzde 15,52 olurken 12 aylık enflasyon ise yüzde 114,87 olarak gerçekleşti.
İktisatçı Prof. Dr. Yalçın Karatepe, TÜİK’in enflasyon rakamlarını ANKA Haber Ajansı’ndan Tamer Arda Erşin'e değerlendirdi. Karatepe TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranının manşet enflasyon olduğunu ancak yurttaşların maruz kaldığı enflasyonun bunu çok daha üzerinde olduğunu söyledi. Karatepe, “Hissedilen ve yaşanılan enflasyon TÜİK manşet enflasyonundan epey farklı. Neden böyle? Çünkü biz enflasyon sepetinde yer alan 409 ürünü düzenli olarak tüketmiyoruz. Örneğin onun içerisinde kanepe, davlumbaz, buzdolabı, scooter var. Tüketici enflasyonundan bahsediyorsak ortalama vatandaşın düzenli olarak aldığı ve yerine koymak zorunda kaldığı şeylere biraz daha önem vermek gerekiyor. Bunu yaşam maliyeti enflasyonu olarak yeni bir başlık altında toplayarak vatandaş açısından daha anlamlı olabilir” diye konuştu.
Prof. Dr. Karatepe, TÜİK’in açıkladığı veride bile “çok şiddetli bir enflasyon” olduğunu kaydederek, “Yüzde 48,69’luk enflasyon oranı önümüzdeki aylarda da artmaya devam edecek. Hem Merkez Bankası açıkladığı enflasyon raporuna baktığımızda bunun yüksek seyredeceğini görüyoruz. Hem bugün Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Nebati’nin açıklamasından ‘Enflasyon yüksek seviyelerini Nisan ayına kadar koruyacaktır’ diyor ama ben takip eden aylarda da yüksek seviyelerin devam edeceğini düşünüyorum. TÜİK verilerine göre bile şiddetli bir enflasyonun yaşandığı dönemin içerisine girdik” dedi.
'TÜİK DÜŞÜRDÜ AMA BİZİM HARCAMA SEPETİNDE GIDANIN PAYI DAHA ÇOK ARTIYOR'
TÜİK’in enflasyon sepetinde de değişim yaptığını aktaran Karatepe, gıdanın enflasyon sepetindeki ağırlığının 0,63 puan azaltıldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
TÜİK bize şunu mu söylemek istiyor. ‘Gıda harcamalarının toplam harcamalarımız içerisindeki payı düştü. O yüzden ben enflasyonu hesaplarken bunun ağırlığını azaltıyorum’ diyor. Benim anladığım bu. Oysa biliyoruz ki ücretlerimiz enflasyona paralel olarak artmadığı için ve gıda enflasyonu da manşete taşınan enflasyonun üzerinde olduğu için, ki bugün yüzde 55’in üzerinde gıda enflasyon açıklandı, aslında bizim harcama sepetinde gıdanın payı daha çok artıyor…
'GELİRİMİZ CİDDİ ORANDA ARTMADIĞI İÇİN BÜYÜK KISMI BU KALEMLERE GİDİYOR'
Hem enerjide yaşanan yüksek artışlar. Doğalgaz ve elektrik fiyatlarında ciddi zam yapıldı. Hem gıda fiyatlarındaki TÜİK verilerine göre bile yüksek artış bizim harcama sepetimizde bunların ağırlığının arttığını gösteriyor. Gelirimiz ciddi oranda artmadığı için daha büyük kısmı bu kalemlere gidiyor.
'DOĞALGAZ, ELEKTRİK VE KİRANIN PAYI DA DÜŞTÜ'
TÜİK sadece gıda ağırlığını düşürmekle kalmadı aynı zamanda konut başlığı altında açıkladığı doğalgaz, kira, elektrik gibi ürünlerin ağırlığını da sepette düşürdü. Ocak ayı özelinde soğuk geçen bir ay oldu. Doğalgaz ve elektrik kullanımımız arttı, fiyatlarına ciddi zamlar yapıldı. Dolayısıyla gelirimizin daha büyük kısmı gidecek. Diyebilirsiniz ki ileriki aylarda düşecektir. Sonuç olarak bu ay karşılaştığımız faturalar çok ağır biçimde karşımızda duracaktır.”
'BAKAN NEBATİ MERKEZ BANKASI’NIN ÇALIŞMASINDAN HABERDAR DEĞİL Mİ? ONU OKUMADI MI?'
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin enflasyonun Nisan 2022’de tepeye ulaşacağı ve yüzde 50’yi geçmeyeceği tahminine ilişkin Karatepe, Merkez Bankası’nın Bakan Nebati’nin tam tersi tahminde bulunduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Karatepe, “Merkez Bankası’nın geçen hafta açıkladığı enflasyon raporuna baktığımızda fil yutmuş yılana benzeyen bir grafik vardı. Merkez Bankası haziran, temmuz aylarına kadar yüzde 50-55 seviyesinde seyredecek. O grafiğin bize söylediği o. Bakan Nebati Merkez Bankası’nın bu çalışmasından haberdar değil mi? Onu okumadı mı? İkisine baktığımız zaman örtüşmenin olmadığını görüyoruz. Merkez Bankası haziran- temmuz aylarına doğru zirveyi göreceğimizi söylerken Bakan Nebati nisan ayında göreceğimiz söylüyor” dedi.
“Türkiye’de enflasyon önümüzdeki altı, yedi ay boyunca yüzde 50’nin üzerinde seyredecek” diyen Karatepe, 2022 yılı sonunda Merkez Bankası’nın ve iktidarın açıkladığı enflasyonun çok üzerinde bir enflasyon ile karşılaşılacağını belirtti.
TÜİK yurt içi üretici enflasyonunun ocak ayında 10,45 artarken, yıllık yüzde 93,53 arttığını açıkladı. Üretici enflasyonu ile tüketici enflasyon arasında açılan bu bandı değerlendiren Karatepe, şunları açıkladı:
Yaklaşık iki yıla yakın zamandır üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki makas ciddi bir biçimde açılmış durumda. Genellikle iki kata yakın fark olur. Bugün açıklanan veriler de bunu gösteriyor. Kabaca baktığımızda iki katına yakın fark var. O zaman şunu mu anlamamız gerekiyor? Üreticiler katlandıkları maliyeti vatandaşa aktaramıyor. Yani ürünlerine aktaramıyor. Maliyeti artıyor ve fiyatlarına yansıtamıyorsa karlarında ciddi bir azalma olacak ya da zarar ediyor olmaları gerekiyor. İki yıllık dönemde sürekli zarar eden özel sektörün olması kabul edebileceğim bir şey değil. O zaman şöyle bir durum mu var? Aslında üreticiler maruz kaldıkları maliyet artışını tüketicilere bir biçimde yansıtıyorlar fakat TÜİK yaptığı ölçümlerde bunu yakalayamıyor. Diğer bir ifade ile manşete taşınan enflasyon verisi aslında gerçekleşenin biraz altında kalıyor.
'ASGARİ ÜCRET SATIN ALMA GÜCÜNDE 2021 YILININ GERİSİNE DÜŞTÜ'
Asgari ücrete 2022 yılın için yapılan zammın şimdiden erdiğini ifade eden Karatepe, şunları anlattı:
2022 yılı için uygulanacak asgari ücret 4 bin 250 lira diye duyuruldu. Yeni asgari ücreti çalışanlar ocak ayının sonunda aldı. Arttırılmış olan asgari ücretlerine iki gün önce ancak ulaştı insanlar. Ceplerine 4 bin 250 lira para girdi fakat o para girinceye kadar ocak ayı içinde çıkan yıllık 11,1’lik enflasyon o 4 bin 250 liranın 472 lirasını ortadan kaldırdı. Peki 2021 yılında ne oldu. 2021 yılında gerçekleşen enflasyon TÜİK verilerine göre yüzde 36,2. 2021 yılındaki asgari ücret ne kadardı? 2 bin 825 liraydı. Yani bu 2 bin 825 liranın yüzde 36,2’si, bin 18 lirası 2021 yılı içinde yaşanan enflasyon ile ortadan kalktı. 472 lira da ocak ayında gitti. Toplam kayıp bin 490 lira. Asgari ücrete ne kadar zam yapıldı. Arttırılan tutar parasal olarak bin 425 lira. Satın alma gücü kaybı olarak 2021 yılının başından ocak ayını sonunda ortaya çıkan kayıp ne kadar, bin 490 lira. O zaman reel olarak asgari ücrette artıştan bahsedebilir miyiz, bahsedemeyiz. Asgari ücret ocak ayı sonu itibariyle 2021 yılının gerisine düşmüştür satın alma gücü açısından. Çalışanlar ciddi şekilde yoksullaşmıştır.
'ÜCRETLİ ÇALIŞANLARA ÜÇ AYDA BİR ENFLASYON FARKI UYARLAMASI YAPILMALI'
Kamu çalışanları ve emekliler için de aynı durum söz konusu. Kamu çalışanları için 2022 yılının ilk yarısında yüzde 7,5’lik bir artış yapıldı enflasyon farkının üzerine. Ocak ayında enflasyon ne kadar gerçekleşti? 11,1. Ocak ayında gerçekleşen enflasyon bile kamu çalışanları ve emeklilere yapılan yüzde 7,5’lik artışı geride bıraktı. Dört puana yakın reel bir yoksullaşma ocak ayında gerçekleşti. Daha önümüzde altı aylık dönem var, kamu çalışanlarına ve emekli maaşlarına enflasyona uyarlanması için. Asgari ücretli çalışanlar için enflasyon uyarlaması da söz konusu değil. Eğer 2022 yılının sonuna kadar beklenir ve enflasyon bu seyrini korursa ücretli çalışanlar hızlı şekilde reel olarak yoksullaşmış olacaktır. Bu sebeple ücretli çalışanların enflasyon farkı uyarlamasını üç ayda bir yapılmasını talep etmeleri gerekir.
'İKTİDAR, BUGÜN YAŞANAN YÜKSEK ENFLASYONUN BAŞ SORUMLUSU'
Karatepe iktidarın enflasyon ile mücadele etmeyi bıraktığını söyleyerek, “Hatırlayalım faiz indirimlerine başlamadan önce geçen ağustos ayında enflasyon yüzde 18 seviyesindeydi. Ne oldu da Türkiye’de ne tür değişiklikler yapıldı da yüzde 18 olan enflasyon yüzde 50 seviyesine dayandı. Bunun bir açıklamasının olması lazım. Bir şey yapmış olmalıyız ki enflasyon çığırından çıktı. Burada iktidarın enflasyona nasıl yol açtığının izlerini buluyoruz. Ciddi bir biçimde Merkez Bankası politika faiz oranı yüzde 19’lardan yüzde 14’e kadar düşüren, bunu yapmakta da çok kararlı olduğunu her defasında telaffuz eden iktidar, bugün yaşanan yüksek enflasyonun baş sorumlusudur” diye konuştu.
OECD ülkelerinde yıllık enflasyonun yüzde 6,6 olduğunu bildiren Karatepe, Türkiye’deki enflasyonun OECD ülkelerinin sekiz katı olduğuna dikkat çekti.