Sözcü'de yer alan habere göre, Cumhuriyet’in ilanından kısa bir süre sonra o dönemde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ölümlere neden olan verem hastalarının tedavi ve rehabilitasyonu için büyük fedakarlıklarla inşa edilerek açılan Heybeliada Sanatoryumu’nun 200 dönümlük arazisinin Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilmesine TTB de tepki gösterdi.
MİRASYEDİ ANLAYIŞ
Heybeliada Sanatoryumu’nun önce atıl duruma getirildiği belirtilen TTB açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
*Böylesine değerli bir sağlık kurumunun türlü bahanelerle önce atıl hale sokulup çürümeye terk edilmesi şimdi de kuruluş amacıyla hiçbir ilgisi olmayan kurumlara tahsis edilmesi ülkeyi yönetenlerin sağlığa bakışının özetidir.
*Bu mirasyedi anlayış mevcut birikimi talan etmek, yeni sağlık tesislerinde ise hepimizi milyarlık borç altında bırakmak üzerine kuruludur.
ŞEHİR HASTANELERİNE ELEŞTİRİ
TTB açıklamasında, AKP hükümetlerinin “Sağlıkta Dönüşüm Programı”nın ve kamu özel işbirliği, yöntemli milyarlık kiralara neden olan şehir hastanelerinin COVID-19 salgını ile insanı değil sermaye ve kârı öncelediği açıkça görüldüğü belirtildi.
Açıklamada, “Heybeliada Sanatoryumu ile birlikte İstanbul'da Haydarpaşa, Şişli Etfal ve Haseki EAH başta olmak üzere onlarca şehir içi kamu hastanesinin tasfiye edilmesi planı ve sonuçları teşhir edilmiş oldu. Milyar dolarlık borç bırakan ‘Şehir Hastaneleri’ ile geleceğimizi, Heybeliada Sanatoryumu'nu gasp ederek geçmişten gelen değerlerimizi yok etmenize izin vermeyeceğiz” görüşleri dile getirildi.
TTB Heybeliada Sanatoryumu’nun sağlık ile ilgili değişik fonksiyonları yerine getirmek üzere yeniden yapılandırılarak korunması gerektiğini belirtti.