Mil sızdırmazlığı ihtiyacını ortadan kaldıran ve manyetik olarak tahrik edilen kimyasal proses pompası tasarımına manyetik tahrikli pompa adı verilir. Herhangi bir mekanik salmastra, salmastra sıvı kapları veya soğutma hatlarının bulunmaması nedeniyle pompanın ilk maliyetinin günlük işletme maliyetlerini önemli ölçüde azalttığı bilinmektedir.
Pompa sürücüsü ve motor sürücüsü arasındaki bağlantı, izolasyon örtüsü üzerinde çalışan manyetik bir bağlantı aracılığıyla gerçekleştirilir. Böylece operatörler için de çevre için de risk oluşturması olası sıvı ya da gazın kaçabileceği doğrudan ya da dolaylı bir yol bulunmaz. Manyetik tahrikli pompa evrensel uygulamalarıyla proses mühendisliğinde teknik standardizasyona katkıda bulunma özelliği taşır.
Manyetik tahrikli pompalar metalik ve metalik olmayan çoğu metalurji ve malzemede mevcut olmakla birlikte polimer astar pompaları korozyon direncini artırdıklarından sıklıkla kullanılırlar. Polimer kaplama seçenekleri perfloroalkoksi alkanlar (PFA), politetrafloroetilen (PTFE) ve poliviniliden florür (PVDF) içerir. Astarlı ya da metalik olmayan seçenekler çooğu zaman kaba bir gösterge olarak 90 derecenin altındaki normal sıcaklıklar için kullanılmaktadırlar. Daha yüksek sıcaklıklar için ise metalik manyetik tahrikli pompaların kullanılması söz konusu olmaktadır.
Manyetik tahrikli pompaların kapalı ekipman parçası olması nedeniyle yataklar için yağlama yağı ya da gres kullanılması söz konusu değildir. Pompalanan sıvı yatakların yağlanması kadar soğutma ihtiyaçları için de kullanılır. Pompalanan sıvının bir kısmı çoğu zaman pompa tahliyesinden alınmakta ve bu akış devridaim akışı olarak adlandırılmaktadır. Diğer yandan manyetik sistemi soğutma, radyal ve baskı yataklarını yağlama ile yağlayıcı ya da soğutma sıvısına gerek duyulan çok çeşitli uygulamalarda kullanılabilir.
Manyetik tahrikli pompalar çoğu zaman hidrodinamik yağlama amacıyla pompalanan sıvıyı kullanan kovan yataklarıyla donatılmaktadır. Kovanlı yatak sadece yatak yüzeylerinden meydana gelen ve yuvarlanma elemanları barındırmayan en basit yatak türlerinden biri olma özelliğine sahiptir. Bunun sonucu manşon yağlanması için pompalanan sıvının kullanıldığı yatak yüzeyi üzerinde kaymasıdır. Hafif ve kompakt bir yapıda olan rulmanlar, pek çok rulmana göre daha yüksek yük taşıma kapasitesine ve daha uzun ömre sahip olmalarıyla ön plandadırlar. Bunların yapım malzemeleri ile kayma yüzeyinin gerekli boşluklarının bu tür pompaların kullanılabileceği sıvıları ve hizmetleri kısıtlaması söz konusu olabilmektedir.
Manyetik tahrikli pompa yataklarının yapımında kullanılan silisyum karbür normal çalışma şartları altında mükemmel bir yatak malzemesi olma özelliği taşır. Bununla birlikte kuru çalışma, dinamik yükleme ve olası darbe gibi bazı anormal koşullara bağlı olarak zarar görmesi riski göz ardı edilmemelidir.
Bunlarda ileri seramik gibi bazı modern malzemelerin son derece başarılı bir şekilde kullanıldığı bilinmektedir. Önerilen malzemelerden bir diğeri ise silisyum karbüre benzer yatak özelliklerine sahip olmakla birlikte yüksek darbe direncine ve kuru çalışmaya karşı mükemmel düzeyde toleransı bulunan fiber takviyeli silisyum karbür seramik kompozit olarak bilinir. Söz konusu modern seçenekler mükemmel aşınma direnci, daha iyi darbe direnci ve çoğunlukla çok daha uzun ömür ve daha yüksek performans gibi pek çok fayda sağlar.
Manyetik tahrikli pompa uygulamalarına yönelik modern kovanlı yataklar kovan yüzeylerinde özel yüzey işlemleriyle ya da kuru çalışma koşullarında daha uzun süreli çalışmaya imkan verecek şekilde sürtünme katsayısını gereken miktarda azaltan kaplamalarla pürüzsüz yüzeyli olmalıdır. Kuru çalışmaya çok çeşitli arızalar ve hatalı işlemler neden olabilir. Kuru çalışma koşullarının neden olduğu ısı üretimi ise manyetik tahrikler için bir numaralı arıza modu olarak kabul edilir. Modern yatak malzemeleri genellikle geleneksel silisyum karbür malzemeye oranlar iki kat daha sert bir yapıya sahiptir. Bu sayede en zorlu çalışma ortamlarında dahi taviz verilmemesini garantiler.
Yağlama ve soğutma görevlerinin başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi için devridaim edilen akış her zaman her noktada sıvı fazda kalmalıdır. Yoğun ısının sıvıyı kaynatabileceği manyetik bağlantı alanı kaygı duyulan bir alan haline gelebilir. Bu yüzden bu alanlar için sağlam bir tasarım ve yeterli debiye gereksinim vardır. Faz değişiminin önlenmesi aşamasında belirleyici faktörler arasında sistem içindeki herhangi bir noktada kütle akış hızı, yerel basınç ve ısı kapasitesi sayılabilir. Devridaim akışıyla ilgili ayrıntılar aynı zamanda kütle akış hızını ve yerel basınç değişkenlerini de etkileyebilir.