1924 yılında Türkiye ve Yunanistan arasında gerçekleştirilen mübadele sürecini konu alan Toprağımın Buğusu adlı tiyatro oyunu pazar günü akşam saat 7'de Avcılar Barış Manço Kültür Merkezi'nde perde açacak. Ali Yaylı'nın yazıp yönettiği tiyatro oyunu daha önce Yunanistan'da ve İstanbul'da; Silivri, Çatalca ve Beşiktaş'ta sahnelenmişti. 2019 haziran ayından bu yana tiyatroseverlerin beğenisine sunulan oyuna ilişkin Damga'ya konuşan Arzu Noyan, “Mübadele döneminde yaşanan zorlukları, insanların duygusal dünyalarında olup bitenleri ve dönemin ruhunu yansıtan bir oyun oynuyoruz. Özellikle tarihin o dönemine ilişkin ışık tutan ve mübadeleye dahil olmak zorunda kalan insanların yaşadıklarını konu alan bu oyunu Avcılar'da da sahneleyecek olmanın mutluluğunu taşıyoruz” dedi.
'HERKESİ BEKLİYORUZ'
GazeteDamga'dan Anıl Boduç'a konuşan Arzu Noyan, “Oldukça geniş bir ekiple birlikte, çok çalışkan ve tiyatrosever bir grupla beraber güzel bir oyun sahneleyeceğiz. Geçmişte olduğu gibi pazar günü Avcılar'da da tüm sanatseverlerle buluşacak olmanın sevinci içindeyiz. Herkesi oyunumuza bekliyoruz” diye konuştu.
OYUNCU KADROSU ZENGİN
Toprağımın Buğusu adlı oyunda oynayan oyuncular ise şöyle; Orbay Kurt Cebe Noyan, Meltem Mutlu, Ali Ender Yıldırım, Hür Semih Noyan, Zülfü Şahin, Serdar Taşpınar, Ümit Keskin, Rasim Dönmez, Seyhan Kuru Keskin, Selcen Yıldırım, Arzu Noyan, Fatoş Gülay Çalışkan, Yasemin Kınay, Necati Enis Kınay, Osman Yazıcı, Adem Karpuz, Deniz Hacıoğlu, Sacit Hacıoğlu, Nurten Ersoy, Gürçay Eslen, Serap Efe, Ömer Kürkçü, Mehmed Murad Tokuş, Necla Aydın, Tahir Vural Çakıltaş, Erkan Efe, Alp Yüceler, Şebnem Kılıç, Ezgi Demirkol, Emel Sarıgene, Ege Küçük, Simay Efe, Tuana Kınay, Eylül Irmak Hacıoğlu, Arda Taşpınar, Serranaz Karabulut, Nehir Kınay.
TOPRAĞIMIN BUĞUSU NE ANLATIYOR?
1924 yılında Yunanistan'da bir köy, mübadele kanunu ile topraklarından Türkiye'ye göç etmeleri gerektiğini öğrenir. Oluşan bazı olaylardan sonra Ali dağlara çıkmak zorunda kalır. Ali bir çobandır ve mübadele olduğu sırada dağlardadır. Köye döndüğünde artık çok geçtir ve ailesi Türkiye'ye gitmek üzere yola çıkmıştır. Ali de onları bulmak için Selanik'teki limana gider ancak başına gelen olaylar onun hapse girmesine neden olur. Hapiste Debreli Hasan ve sağ kolu Kara Kedi ile tanışır. Debreli Hasan hapishaneye baskın yapmış ve tüm mahkumları kurtarmıştır. Ali onlara ile dağlara çıkmaz ve köyüne dönüp bir umut ailesini bulmayı umar. Fakat köyüne artık Anadolu'dan gelen Rumlar yerleşmiştir. O da Rum bir kıza aşık olarak orada kalmaya karar verir. İsmini değiştirip Hristiyan olmak zorunda kalır. Çünkü sadece Hristiyan olanların Yunanistan'da kalmasına izin verilmektedir. Evlenir, 1 oğlu olur ve aradan yıllar geçmesine rağmen ailesine kavuşamaz. Yıllar sonra babasından mektup gelir ama o artık Ali değil Aleko'dur, cesareti iyiden iyiye kırılmıştır. Ta ki oğlu büyüyüp ona Türkiye'ye gitmesi gerektiğini söyleyene kadar...