İstanbul'da geçen hafta meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki deprem, toplanma alanlarının durumunu bir kez daha gündeme getirdi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), bu hafta içinde kapsamlı bir açıklama yaparak, toplanma yerlerinin tespitinde göz önüne alınan kriterleri açıkladı ve İstanbul'da 2 bin 864 adet toplanma alanı olduğunu duyurdu.
Ancak, bazı sivil toplum kuruluşları, bu alanların önemli bir kısmının gerekli kriterleri sağlamadığını ve 1999 depreminin ardından belirlenen alanların dörtte üçünün imara açıldığını öne sürüyor.
Toplanma alanının tanımını, sahip olması gereken kriterleri ve dünyadaki örneklerini 6 soruda derledik:
Toplanma alanı ne demek?
Bir afetin yaşanmasının ardından hayatta kalanların yaşamlarına devam etmeleri ve olası kayıpların da azaltılması için iki önemli kavram bulunuyor.
Bunlardan ilki tahliye yolları. Bu yollar, depremin ardından kurtulanların temel ihtiyaçlarını karşılayacakları güvenli alanlara ulaşmalarında çok kilit rol oynuyor.
İkincisi de toplanma alanları. Sadece deprem riskine karşı değil, yangın gibi diğer afet durumlarında da insanların güvenli kalmasını ve temel ihtiyaçlarına ulaşmasını sağlayacak şekilde tasarlanmış bölgelere toplanma alanı deniyor.
Deprem riski gözetilerek tasarlanan toplanma alanlarının belli kriterleri bulunuyor.
Uluslararası standart, kişi başı 1,5 metrekarelik bir alanın sağlanması yönünde. Toplanma yerleri düzenlenirken, deprem sonrası bir toplanma alanına ulaşacağı tahmin edilen kişi sayısına göre yapılan hesaplamayla belli bir bölge için gereken kişi sayısının gözetilmesi gerekiyor.
AFAD, toplanma alanını, "afet ve acil durumlar sonrasında geçici barınma merkezleri hazır olana kadar geçecek süre içerisinde paniği önlemek ve sağlıklı bilgi alışverişini sağlamak amacıyla halkın tehlikeli bölgeden uzaklaşarak toplanabileceği güvenli alanlar" olarak tanımlıyor.
AFAD, toplanma alanlarının 7 kritere göre belirlendiğini ifade ediyor ve bu kriterleri şöyle sıralıyor:
Bölgedeki nüfus yoğunluğu
Alanın ulaşılma ve tahliye edilme kolaylığı
Alanın mümkün olduğunca engellilerin ve yaşlıların ulaşımına uygun olması,
İkincil tehlikelerden uzaklığı
Mümkün olduğunca engebesiz düz arazilerde yer alması
Konut alanlarına yakın ancak yapısal ve yapısal olmayan unsurlardan etkilenmiyor olması
Elektrik, su, tuvalet gibi temel ihtiyaçlar ve benzeri unsurların karşılanabileceği yapılara yakın olması
AFAD, toplanma alanlarının nasıl belirlendiğini ise "Her bir kriterin önemi ağırlıklı olarak hesap ediliyor ve kriterleri karşılama durumuna göre o yerin toplanma alanı olup olamayacağı tespit ediliyor" sözleriyle açıklıyor.
İstanbul'da kaç toplanma alanı var?
İstanbul'da kaç adet toplanma alanı bulunduğuna dair farklı değerlendirmeler bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da 27 Eylül Perşembe günü meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki depremin ardından yaptığı açıklamada, "on binlerce şu anda ilan edilmiş toplanma alanı" olduğunu söyledi.
Erdoğan, "İstanbul'da AFAD'ın bırakın yüzlerce, binlerceyi, on binlerce şu anda ilan edilmiş toplanma alanları söz konusudur, vardır. Ve bunlar kendi sitesinden da AFAD'ın sürekli olarak yayımlanmaktadır. Bunun tabii bir de sürekli güncellenmesi de söz konusudur. Öyle toplanma alanları vardır ki bugün toplanma alanıdır ama yarın il veya ilçe planlarında yapılan değişiklikle belki sahipleri orayı farklı şekilde değerlendirir, onun yerine daha farklı yerde bir başka toplanma alanına da AFAD ilan edebilir. Yani bunların hepsi değişkendir" dedi.
AFAD da bu hafta içinde yaptığı yazılı açıklamayla İstanbul'daki toplanma alanlarının sayıları ve bunların belirlenme kriterleriyle ilgili ilk kez detaylı bilgiler verdi. AFAD'ın açıklamasına göre, İstanbul'da 2 bin 864 adet toplanma alanı bulunuyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yine depremin ardından yaptığı açıklamada, "İstanbul'da, 800'ün üzerinde yeni deprem toplanma alanı tespit ettik son 1 ay içerisinde. Hazır olanlar var, olmayanlar var. Bunların hazırlık çalışmalarını yapacağız. Bunların çoğu, İstanbul'un merkezi ilçelerinde. En küçüğü 500 metrekare olmak üzere İstanbul'un merkezi noktalarındaki bu tespitlerimiz aslında büyük bir eksikliği giderecek" dedi.
Ancak Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve bağlı odası İnşaat Mühendisleri Odası, İstanbul'da 2002 yılında belirlenen 496 alanın dörtte üçünün imara açılarak, üzerine rezidans, iş merkezi ve alışveriş merkezi gibi yapıların inşa edildiğini söylüyor.
TMMOB ve İnşaat Mühendisleri Odası'na göre, İstanbul'da şu an itibarıyla gerekli kriterleri karşılayan toplanma alanı sayısı sadece 77.
AFAD, toplanma alanının diğer başka kavramlarla karıştırıldığını ve bundan dolayı farklı açıklamalar olduğunu belirtiyor:
"Toplanma alanı ile karıştırılabilen kavramlardan olan barınma alanı, afetzedelerin barınma ihtiyaçlarını gidermek için kullanılacak, çadırkent-konteynerkent kurulacak alanları tanımlıyor. Karıştırılan bir diğer kavram olan tahliye alanı ise vatandaşların güvenli bir şekilde afet bölgesinden tahliye edileceği, ulaşım yollarına yakın ve toplanma alanlarına nazaran daha geniş alanları belirtiyor. Barınma alanı ve tahliye alanı, toplanma alanından farklı ihtiyaçları karşıladığı için toplanma alanından farklı ölçütlere göre belirleniyor" diyor.
İstanbul'daki toplanma alanları nerede?
İstanbul'un her ilçesinde toplanma alanı bulunuyor. Toplanma alanlarının bilgilerine turkiye.gov.tr üzerinden ulaşılabiliyor.
Kullanıcı adı ve şifresini kullanarak, e-devlet sistemine giren herkes, il, ilçe ve mahalle bilgilerini seçtiğinde o bölgedeki en yakın üç toplanma yerinin adı ve adresine ulaşıyor. Bu noktalar harita üzerinde de gösteriliyor.
Ayrıca bazı ilçe belediyeleri, kendi sınırları içerisinde bulunan toplanma alanlarını web sitelerinde gösteriyor.
Ancak İstanbul'daki toplanma alanlarının tamamının adresini ya da harita üzerindeki konumunu gösteren bir liste ya da harita bulunmuyor.
AFAD yetkilileri, böyle bir haritanın hazırlanması için çalışmaların sürdüğünü ve tamamlandıktan sonra kamuoyuyla paylaşılacağını söylüyor.
Toplanma alanlarında neler bulunuyor?
Toplanma alanlarının önemli bir kısmı boş bölgeler oluşturuyor. Bunlardan bazıları halihazırda bulunan park ve çocuk parkı gibi alanlardan oluşuyor.
Bazı toplanma alanlarında 1999 depreminin ardından yerleştirilen deprem konteynerleri bulunuyor.
İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezi, 2002 yılında yaptığı bir açıklamada, İstanbul'da 762 mahalle ve 173 köye turuncu renkli yaklaşık 2 bin konteyner yerleştirildiğini söyledi.
Bu konteynerlerin bakımı ve içindeki malzemelerin güncelliğinin korunması işi ise 2012 yılında ilçe belediyelerine devredildi.
Bugün bunlardan kaçının halen aktif olduğu bilinmemekle birlikte, birçoğunun hırsızlık ve yağmalama gibi olaylara maruz kaldığı için kaldırıldığı belirtiliyor. Bazı ilçelerde ise deprem konteyneri bulunmuyor.
Bazı ilçe belediyelerinin web sitelerinde toplanma alanlarıyla birlikte hangi noktalarda konteyner bulunduğu bilgisine de ulaşılabiliyor.
Konteynerlerin içine konulacak malzemelerle ilgili AFAD'ın yollamış olduğu bir liste bulunuyor. İlçe belediyelerinden bu listede yer alan malzemeleri tedarik etmeleri ve bakımlarını yapmaları bekleniyor.
Bu listede, kazma, kürek, baret, halat, el feneri, hilti gibi arama-kurtarma çalışmalarına yardımcı olacak malzemelerin yanı sıra battaniye, jeneratör ve ilkyardım çantası da yer alıyor.
Türkiye genelinde nerelerde, kaç toplanma alanı var?
AFAD, bu hafta içinde yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde 15 bin 984 toplanma alanı bulunduğunu söyledi.
Türkiye genelindeki toplanma alanlarının tamamına e-devlet üzerinden ulaşılabiliyor.
AFAD'ın web sitesinde "81 ilde, uygun her ilçe ve mahallede" toplanma alanı bulunduğu belirtiliyor.
AFAD, "Afet ve acil durum sonrası kullanılacak toplanma alanlarının tespiti ve mahallinde kontrolüne yönelik çalışmalar ilgili Belediye tarafından yürütülmektedir" diyor.
Dünyadaki uygulamalar nasıl?
Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünyanın birçok yerinde acil bir durum karşısında insanların toplanacağı alanların belirlenmesi yasal bir zorunluluk.
Ancak ülkeler sahip oldukları risklere göre, toplanma alanı kriterleri de buna göre belirleniyor.
Örneğin, yangının en önemli risk olarak nitelendirildiği bazı ülkelerde, binalardan uzak kaldırım üstlerinde toplanma alanları oluşturulurken, buralarda genellikle su kaynağı da yer alıyor.
Türkiye gibi deprem riskinin yüksek olduğu ülkelerden Japonya'da deprem sonrası arama-kurtarma, ilkyardım ve diğer temel ihtiyaç malzemeleri, toplanma alanlarında yerin altında oluşturulan bölümlerde muhafaza ediliyor.
BBC