Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından, 23 Haziran 2020 tarihinde yayımlanan ilanda, 9 Temmuz 2020 tarihinde yapılacak müzayedede 26 ilde 191 arsa için satış ve kira ihalesine çıkılacağı duyuruldu. İzmir’de ise satışa ve kiraya çıkarılan alanlarda dikkat çekici yerler olduğu görüldü.
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi yaptığı açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı ve ‘Kamu Tüzel Kişiliği’ taşıyan bir kuruluş olan TOKİ, kamuya ait taşınmazları, şahıslara satıldığını belirtilerek, “Tüm kente açık olması gereken rekreasyon alanının etrafına çit çevrilecek, sadece parası olanlar mı içeri girecek? İlk basamak sağlık hizmetlerinin verildiği sağlık ocağına gitmek için, mülk sahibinden izin mi alınacak? Yoksa bu alanlarda bir süre sonra plan değişiklikleri gerçekleştirilecek ve kamusal alanlar, konuta ve ticarete mi dönüştürülecek? ‘Buraları eskiden dutluk’tu şakasını, ‘yatırımcılar’ gerçeğe dönüştürecek; ‘eskiden buraları kamusal alanlardı, bastık parayı, üzerine nasıl da diktik binayı’ mı diyecekler?” denildi.
İMAR PLANINDA KIYI KENAR ÇİZGİSİ YOK
İzmir’de satışa ve kiraya çıkan alanlarda dikkat çeken yerlerden bahseden Şehir Plancılar Odası İzmir Şubesi, “Karşıyaka İlçesindeki 25697 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, imar planına göre ‘Rekreasyon Alanı’nda kalıyor. Halkın kullanımına açık olması gereken, herkesin rahatça ve serbest gezebilmesi gereken bir alanda… Ve bu alanın bir bölümü, denizin içinde kalıyor. Denizde nasıl mülkiyet olur diye sormayın… Gediz Nehri'nin denize açıldığı bölgede yer aldığı, zaman içerisinde su seviyesi yükseldiği ve taşınmazın eskiden su üzerinde kalan bölümü aşındığı için, artık bir bölümü sular altında. Ama imar planında kıyı kenar çizgisi yok, güncel bir tespit de yapılmamış. Öyle olunca, kimse fark etmez denilip, satışa çıkarılmaktan da imtina edilmiyor. Belli ki, TOKİ, ‘yatırımcı’sının portföyüne müşteri olarak balıkları, kuşları ve deniz yosunlarını da ekliyor” diye belirtildi.
YARGI KARARINI MI TANIMIYOR YOKSA YARGIYI ETKİLEYEBİLECEK GÜÇTE BİR ‘YATIRIMCI’ MI ARIYOR?
Karşıyaka’da bir parsel ise çocukların ve gençlerin kullanımı açısından kritik bir rol üstlenen, ‘Açık Spor Tesisleri Alanı’nda kaldığı vurgulanan açıklamada, “TOKİ, salonsuz ve parasız spor yapılamayacağını düşünüyor olmalı ki, burayı da satışa çıkarıyor. Aliağa, 804 ada 1 parsel ise, ‘Pazar Alanı’nda kalıyor. Yasalar, pazar alanlarının, yerel yönetimler denetiminde olmasını öngörüyor, özel şirketler tarafından işletilmesine izin vermiyor. Ötesinde, TOKİ’nin verdiği bilgiye göre, 804 ada 1 parselin tapu kaydında, ‘Kamu hizmetlerine ayrılan yerler ile Maliye Bakanlığınca değişik ihtiyaçlarla talep edilen taşınmazlar bedelsiz olarak Hazineye iade edilir’ şerhi bulunuyor. Yani, TOKİ diyor ki, kamu tarafından kullanılması ve bedelsiz olarak Hazineye terk edilmesi zorunlu olan bir alanı, satışa çıkarıyorum. Narlıdere’deki 156 ada 1962 parselde ise… Açık açık yazmışlar. “Planlamaya ilişkin İzmir Bölge İdare Mahkemesinde dava süreci bulunmakta ve devam etmektedir. Söz konusu davanın olumsuz sonuçlanması halinde alıcı tarafından İdare’den herhangi bir hal ve alacak talebinde bulunulmayacaktır.” Alandaki plan için, önce yürütmenin durdurulması kararı alınmış, ardından da planlar kamu yararına aykırı olduğu için iptal edilmiş. O halde, TOKİ neden bu alanı satışa çıkarıyor? Yargı kararını mı tanımıyor yoksa yargıyı etkileyebilecek güçte bir ‘yatırımcı’ mı arıyor?” diye soruldu.
Son olarak açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kamusal kullanıma ayrılmış ve satışa sunulacak söz konusu parsellerin sonrasında plan değişikliği yoluyla kamusal kullanımdan çıkarma girişimlerine kamusal kullanımda kalmasında ısrar etmekle birlikte başta hukuki yol olmak üzere her türlü girişimde bulunacağımızı ifade etmek isteriz. Kamuculuğu, toplumculuğu, hakkaniyeti, planlama ilkelerini geçtik… Utanması olan, bu taşınmazları satışa çıkarmaz. Satışa çıkarılan bütün kamusal alanların, yine kamu kurumları tarafından satın alınacak olması ihtimali bile bu gerçeği değiştirmez. Yapılması gereken açıktır. Gerek taşınmazların satışından, gerekse kamusal donatıların ve alanların özel mülkiyet eline geçirilmesinden vazgeçilmeli, bütün kamusal alanlar, ilgili kamu kurumlarına ve kamu kullanımına devredilmelidir.”