Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) arasında 18 Mart’ta bir protokol imzalandığı ve bu protokole göre de 1954 yılından bu yana DSİ tarafından yapılan baraj, gölet, sulama ve taşkın gibi su yapılarının bundan sonra TOKİ tarafından yaptırılacağı ortaya çıktı.
DSİ Genel Müdürü, TOKİ Başkanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı ile Tarım ve Orman Bakanı’nın da imzalarının yer aldığı protokole BirGün ulaştı.
Protokolün amaç ve kapsamına ilişkin “Protokol ile DSİ’nin yapımı talep ettiği su yapılarının (baraj, gölet, sulama, taşkın vb.) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı TOKİ tarafından yaptırılması işlerini düzenlemektedir” denildi.
Protokolde, inşaat işlerinin TOKİ tarafından yaptırılacağı ve DSİ’nin de TOKİ’ye ödeme yapacağı vurgulanarak, “DSİ tarafından talep edilen ve milli ekonomiye kazandırılması zaruret arz eden su yapılarının DSİ’nin belirleyeceği teknik ve idari şartlara uygun olarak TOKİ tarafından uzun vadeli ödeme planına göre yaptırılması, TOKİ tarafından yaptırılan işleri bedelinin taraflar arasında mutabakata varılan ödeme planına göre DSİ bütçesinden ödenecektir" denildi.
Ayrıca protokolde, “Bu protokol kapsamındaki işlerin ihalelerinin yapılmasında da TOKİ’nin temin edeceği finansman doğrultusunda işlem tesis edecektir” denilerek ihale süreçlerinin TOKİ tarafından yürütüleceği vurgulandı.
'PROTOKOLÜN AMACINI ANLAYAMADIK'
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Topçu, imzalanan protokole ilişkin BirGün’e yaptığı değerlendirmede, “DSİ ve TOKİ arasında yapılan protokole dair yaptığımız araştırmalarda, bu protokolün neden gerektiğine dair bir bilgi bulamadık ve ayrıca amacını da anlayamadık. Edindiğimiz bilgilere DSİ tarafından yapılması önerilen baraj, gölet, sulama, taşkın projelerine yönelik yatırımlarını TOKİ’nin yaptıracağı bu işlerin masrafının da yine DSİ bütçesinden ödenmesi konusunda anlaşılmıştır” dedi.
“Bu çerçevede düzenlenen iş ve işlemlere neden gerek duyulduğu anlaşılamamaktadır” diye konuşan Topçu sözlerini şöyle tamamladı: “Kurulduğu 1954 yılından beri ülkemizdeki su ve toprak kaynaklara yönelik sayısız proje gerçekleştirmiş olan DSİ’nin, özel uzmanlık gerektiren su yapıları inşaatlarının ihale süreçlerinden uzaklaştırılması, DSİ’de çalışan binlerce mühendisin bu süreçlerdeki etki ve yetkisinin durumu, ihale süreçlerinin Sayıştay denetimine tabi olup olmaması gibi konular akıllarda büyük soru işaretleri bırakmaktadır.”
'DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE GÖRÜLMEMİŞ BİR ŞEY'
TOKİ ve DSİ arasından imzalanan protokolü değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, “Toplu konut işlerinde uzmanlaşmış TOKİ gibi bir kurumun, altyapı işleri için ihale yapması dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir şeydir” diyerek, “TOKİ’nin Kamu İhale Kanunu’nun bir çok hükmünden muaf olduğunu biliyoruz. Burada birinci amaç, Kamu İhale Kanunu’nun şeffaf ihale maddelerinden kurtularak istisnalarından yararlanmak olabilir. Protokolün bir diğer amacı olarak ise, bu şekilde TOKİ’ye bir finansman sağlanmaya çalışılıyor olabilir. İlk bakışta Kamu İhale Kanunu’nun arkasından dolaşılıyor izlenimi oluşuyor” ifadelerini kullandı.