Topkapı Sarayı’ndaki restorasyon çalışmaları ‘bilinmezliklerle’ devam ediyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen, restorasyona dair endişe duyduklarını söyledi.
Birgün'den Uğur Şahin'in haberine göre, İstanbul 4 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Kurulu, 15 Eylül 2017 tarihinde Topkapı Sarayı’nın Sepetçiler Kasrı ile Ahırkapı Feneri arasındaki hasbahçenin 1. derece olan arkeolojik sit derecesini, 3. derece arkeolojik sit olarak değiştirdi. 6. Eylül 2019’da da Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Topkapı Sarayı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınarak, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı’na devredildi. Ardından da Saray’da restorasyon çalışmaları başladı.
Köymen, restorasyon çalışmalarını gözlemlemek için Topkapı Sarayı’na gitti. Gözlemlerini BirGün’e aktaran Köymen’e göre, şantiyede kontrol elemanlarının sayısı az. Topkapı’da yapılan çalışmalara dair kamuoyunun bilgilendirilmediğinin altını çizen Köymen, bölgedeki restorasyon çalışmalarının çok hızlı ilerlediğine de dikkat çekti: “Gözlemler için gittik, neredeyse bütün yapılarda onarım yapıldığını gördük. Bu kadar hızlı yapılan çalışmalar bizim için risklidir.”
Köymen, şunları anlattı:
İHYALAR YAPILABİLİR
Koruma Kurulu, 2017’de aldığı karar ile Topkapı Sarayı’nın Sepetçiler Kasrı ile Ahırkapı Feneri arasındaki hasbahçenin ‘1. Derece’ olan arkeolojik sit derecesini, 3. derece arkeolojik sit olarak değiştirdi. Bunu Fatih Belediyesi talep etmişti. Burada 1. dereceyken hiçbir şekilde yapı yapamazsınız. 3 derece doğal sit alanlarında ise ihyalar yapılabilir, yani daha önceden orada var olan yapı yeniden yapılır. Gezi Parkı’na Topçu Kışlası ihya etmek gibi düşünün. Bu ihyalar yapılabilir anlamına geliyor.
HIZLI ÇALIŞMA RİSK TAŞIR
Topkapı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlıyken birden Cumhurbaşkanlığı’na ve Milli Saraylar’a bağlandı. Milli Saraylar’a bağlı olduğu için de ne koruma kurulu ne de belediye alınan kararları bilmiyor; müdahale de edilemiyor. Hele Galata Kulesi’ndeki hiltili restorasyondan burada nasıl restorasyon yapılıyor, hangi firmalar var dedik. Çünkü burada çok hızlı gelişen çalışmalar var. Gözlemler için gittik, neredeyse bütün yapılarda onarım yapıldığını gördük. Bu kadar hızlı yapılan çalışmalar bizim için risklidir. Burada ciddi getirisi olan, turizm açısından en fazla ziyaret edilen müzeden bahsediyoruz.
KONTROL ELEMANI GÖRMEDİK
Üstelik Koruma Kurulları buraya müdahale edemiyor, Milli Saraylar’a bağlı olduğu için… Onun dışında hangi yöntemlerle restorasyon yapılıyor, içeride kimler çalışıyor, ihale yöntemi nedir, bilmiyoruz. Yapılan çalışmalara baktığımızda, örneğin kubbede çatlaklar var, kubbelere bakıyorsunuz, bu çatlakları nasıl diktiler, sıvayla mı kapatıyorlar, bilmiyoruz. Restorasyon tekniğine uygun mu, bu müdahale işin ehli kişilerce mi yapıyor, hangi kurulun onayıyla yapılıyor, haberimiz yok. Bunlar kimler tarafından yapılıyor? Ben çalışmaların çok kontrollü yapıldığını düşünmüyorum çünkü şantiyenin başında kontrol elemanlarını göremedik.
ŞANTİYE ALANLARI KAPALI
Adalet kulesi kapalı, Fatih Köşkü kapalı, Aslanlı Avlu açıktı. Ama orada yapılan restorasyon çalışmalarının detayını anlamıyoruz. Şantiye alanları kapalı, neler yapıldığını alanlar açıldığında göreceğiz. Ancak eskiyle kıyaslama şansı kaç kişinin olacak?