BIST 100 9.368 DOLAR 34,52 EURO 36,17 ALTIN 2.971,45
8° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

TKP üyesi Övünç Ballı: Osmaniye'deki şebeke suyunun sadece içilmesi değil, kullanılması dahi sağlığa zararlı

TKP üyesi Övünç Ballı: Osmaniye'deki şebeke suyunun sadece içilmesi değil, kullanılması dahi sağlığa zararlı

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Parti Meclisi Üyesi Övünç Ballı ve ekibi, deprem bölgesi Osmaniye'de şebeke suyunun sağlıklı olup olmadığını araştırdı. Özel bir laboratuvarda yapılan tahliller sonucunda, içme suyunda bakteri tespit edildi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Deprem Takip Merkezi kuran TKP, Osmaniye’de şebeke suyunun sağlıklı olup olmadığını araştırmak amacıyla Alibekirli Mahallesi, Yaveriyev Mahallesi'nde bulunan TOKİ evleri ve Esenevler İstasyon Mahallesi’nden aldığı numuneleri özel bir laboratuvarda analiz ettirdi.

TKP Parti Meclisi Üyesi Övünç Ballı, şunları söyledi:

"TKP'nin Deprem Takip Merkezi'ni kurmuştuk ve depremden etkilenen bölgelerde, en çok etkilenen bölgelerde kullanma suyunun, içme suyunun, şebeke suyunun sağlığa zararlı olup olmadığını tespit etmek için Çevre Mühendisleri Odası’nın İstanbul şubesinin de katkısıyla dört ilde numuneler aldık. Bu numuneleri devletin akredite ettiği laboratuvarlarda kontrol ettirdik. Hatay, Adıyaman, Osmaniye ve Kahramanmaraş'tan bu numuneler alındı. Onun dışında, atıkların döküldüğü bölgelerde sağlığa zararlı durumlar var mı diye bunları tespit etmeye çalıştık.

“SUDA BAKTERİYE RASTLANDI”

Osmaniye'de ise üç bölgeden numune almış olduk. Bunlardan bir tanesi Alibekirli Mahallesi, bir tanesi Yaveriyev Mahallesi'nde bulunan TOKİ evleri, bir diğeri de yıkımın en çok olduğu, Osmaniye'de yıkılan binaların en çok olduğu Esenevler İstasyon Mahallesi. Bu üç numune, bahsettiğim gibi akredite laboratuvarlarda kontrol edildi. Burada hem ağır metal, asbest gibi şeylere bakıldı hem de bakteri, virüs barındırıyor mu bu içme suları, onları kontrol etmiş olduk. TKP’nin Osmaniye'deki dayanışma merkezinde bir gözaltı yaşanmıştı, haberlerde geçti bütün bunlar. O sırada polisin de gerekçe olarak sunduğu bir şeydi bu. TKP üyelerine yönelik, içme suyunun, şebeke suyunun pis olduğu yönünde propaganda yapmak şeklinde bir suçlama yer almıştı. Biz, o dönem bunu yapmadığımızı, çünkü elimizde belge, doküman olmadığını söylemiştik. Ama üstüne, bugün yaptığımız tahlillerde, laboratuvar tahlillerinde ortaya çıktı ki bu üç yerden aldığımız numunelerin de tamamında bakteriye rastlandı. Bu suların sadece içilmesi değil, kullanılması dahi sağlığa zararlı. Dolayısıyla Osmaniye'nin önemli bir çoğunluğu çeşme sularını, şebeke sularını içiyor. İçmeyenler, yani şişelenmiş suya ulaşabilenler ise kullanma suyu olarak tüketiyorlar. İnanılmaz sağlıksız bir durumla karşı karşıyayız.

“İNSANLAR ŞEBEKE SUYU KULLANMAK ZORUNDA KALIYOR”

Şikayet almadık açıkçası ama çok fazla kullanıldığını, içildiğini öğrendiğimizde bu suyu tahlil etme gereğini hissettik. Diğer bölgelerde de aynı şekilde. Zaten yaptığımız tahlilin sonucunda gördük ki yıkımın en çok olduğu yerde koliform bakteriye daha fazla rastlandı. Dolayısıyla bu, ihtiyaç neticesinde bu ortaya çıkmış oldu. Depremden etkilenen insanların bir kısmı şehri terk etmiş oldu, bir kısmı binaları yıkıldığı için ya da ağır hasarlı olduğu için çadırlarda kalıyorlar. Bu insanların da tamamı şişelenmiş suya ulaşamıyor ne yazık ki. Onun dışında, zaten binasına korktukları için giremeyen insanlar mevcut, bu insanların da önemli bir kısmı şişelenmiş suya ulaşamadığı için şebeke suyunu kullanmak zorundalar. Bundan dolayı sağlıksız bir durum ortaya çıkmış oldu. Bizim kulağımıza gelen, tespit ettiğimiz, sorduğumuz insanlardan aldığımız bilgi ise şöyleydi; yani biz bu suları içmek zorundayız. Zaten bu bölge, inanılmaz yoksul da bir bölge. Özellikle bizim semt evimizin olduğu bölge, çok yoksul bir bölge. Bu insanların sürekli şişelenmiş suyu alıp tüketmesi mümkün değil. Burada devletin, belediyenin, devlet kurumlarının, sağlığa zararlı olmayan suyu; filtrelenmiş, virüslerden, bakterilerden arındırılmış, ilaçlanmış suyu ulaştırması gerekir ama bu konuda ciddi bir problem yaşandığını söyleyebiliriz." (ANKA)