Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

TGSD açıkladı: Asgari ücretin maliyeti 630 dolara çıktı, istihdam kaybı kaçınılmaz

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, asgari ücretli bir çalışanın işverene maliyetinin 410 dolardan 630 dolara yükseldiğini, pazar ve istihdam kaybının kaçınılmaz olduğunu söyledi. Kaya, istihdamda yüzde 10 kayıp öngördüklerini ifade etti.

Yeni yılda geçerli olacak asgari ücretin 8 bin 506 TL’ye yükselmesi sonrası hazır giyimcilerden istihdamda kayıp yaşanacağına dair açıklamalar geldi.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, asgari ücrete yapılan artışla birlikte asgari ücretli bir çalışanın işverene maliyetinin 410 dolardan 630 dolara yükseldiğini belirterek; sektörün küresel rakiplerle rekabet edemez hale geldiğini, pazar ve istihdam kaybının kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Mevut kur seviyesi ve istihdam maliyetleriyle Bangladeş, Vietnam, Hindistan ve Kamboçya gibi rakip üreticilere karşı Türk tekstil ve hazır giyim sektörlerinin fiyat tutturamayacağını belirten Kaya; müşterilerin diğer ülkelere kayacağını ve küresel resesyonun da etkisiyle önümüzdeki altı ayda siparişlerde yüzde 20-30 düşüş beklediklerini söyledi.

Kaya, bunun sonucu olarak istihdamda da yüzde 10 kayıp öngördüklerini ifade etti.

BU MALİYETLE FİYAT TUTTURMAMIZ KOLAY DEĞİL

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından bugün yapılan açıklamaya göre, 2023 yılı için net asgari ücret 8 bin 506 TL olarak belirlendi.

Asgari ücret 2022 için net 4 bin 253 TL olarak belirlenmiş, yılın ortasında ise tekrar artış yapılarak yaklaşık 5 bin 500 TL’ye yükseltilmişti.

İşçilik maliyetlerinin ağırlığının yüksek olduğu tekstil ve hazır giyim sektörleri ile ilgili Reuters’a değerlendirmede bulunan Kaya, “8 bin 500 lira olan net asgari ücretin bize 11 bin 758 lira maliyeti var. 11 bin 758 lira 630 dolar yapıyor. Zam öncesi bu rakam 410 dolardı. Yani bizim 410 dolar olan maliyetimiz 630 dolara çıktı” dedi ve ekledi:

Bu maliyetle fiyat tutturmamız hiç kolay değil. Daha pahalı bir ülke olduk. Bu maliyetlerle geçmişte yaptığımız işleri yapamaz hale geleceğiz, müşteri kaybedeceğiz. O müşteriler bizim rekabet ettiğimiz ülkeler gidecek. 630 dolar maliyetle Bangladeş, Vietnam, Hindistan Kamboçya gibi ülkelerle bizim rekabet etme şansımız yok.

YÜZDE 10 CİVARI İSTİHDAM KAYBI BEKLİYORUZ

Küresel resesyon, enflasyon artışı ve hanehalkı harcamalarındaki düşüşle birlikte son 3 ayda zaten alınan siparişlerde bir düşüş yaşandığını belirten Kaya, oluşan maliyet artışı ile birlikte müşteri kayıplarının hızlanacağını söyledi.

Kaya, “İşçilik ve enerji başta olmak üzere maliyetlerin artmasından dolayı fiyat tutturamadığımız için işler Türkiye ile rekabet eden ülkelere gidiyor. İhracat pazarlarımızda önümüzdeki dönem ortalama olarak adet bazında yüzde 20-30’lara varan daralmalar göreceğiz gibi geliyor…

İlk çeyrekle başlayacak ve ilk altı ayda kapasitelerde yüzde 20-30 civarında daralma olacak. Bu da önümüzdeki dönemde istihdam kaybına neden olacak. Toplamda yüzde 10 civarı istihdam kaybı bekliyoruz.”

DÖVİZ KURUNUN ETKİSİ

Tekstil ve hazır giyim sektörlerinde yaklaşık 1 milyon kişi istihdam ediliyor.

Kaya, Türkiye’nin şu anda ürettiği ve “basic” olarak nitelenen ürünlere 630 dolarlık işçilik maliyetiyle küresel müşterileri elinde tutmasının zor olduğunu belirterek, yapılması gerekenin yeni iş modelleri oluşturarak katma değerli ürünleri yönelmek olduğunu ifade etti.

Türk firmaların diğer üretici ülkelerle rekabetinde kur etkisine de dikkat çeken Kaya, “Maliyetin 630 dolara çıkma nedeni döviz. Yani dövizin belli bir noktada kilitlenmesi. Normalde döviz kuru 22-23 lirada olsaydı, bu söylediklerimizin yarısını belki konuşmayacaktık” dedi ve ekledi:

Önümüzde de seçim dönemi olduğunu düşünürsek, bu ekonomi politikaları, bu dövizdeki baskı ile önümüzdeki dönemde daralma, istihdam kaybı ile karşı karşıya kalacağız.

TL dolar karşısında 2022’de yüzde 30 değer kaybederken, son iki ayda 18,68 seviyesindeki tarihi zirvesinde oldukça yatay seyir izliyor. İhracat odaklı üreticiler TL’nin enflasyon kadar değer kaybetmesi gerektiğini, yoksa bunun ihracatçının rekabet koşullarını negatif etkileyeceğini belirtiyorlar.

Reuters’da bu ay yayımlanan bir analizde yavaşlayan büyüme ile istihdam seviyesinin nasıl korunacağının iktidarın seçim öncesi önemde en zorlanacağı konular olabileceğine dikkat çekilmişti. (REUTERS

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER