BIST 100 9.550 DOLAR 34,49 EURO 36,30 ALTIN 3.012,10
3° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

'Tepki gösteren biziz, işçiyi satan sensin'

'Tepki gösteren biziz, işçiyi satan sensin'

500 bin işçiyi ilgilendiren kamu işçilerinin çerçeve sözleşmesinde yüzde 8+4’e imza atan Türk-İş’in ve aynı zamanda Demiryol-İş’in Genel Başkanı Ergün Atalay, Aydınlık gazetesine verdiği röportajda, “Bana saldıranların yüzde 90’ı işçi değil, işçiyi satmam, sattırmam” dedi. Ergün Atalay’ın bu sözlerine Sivas’ta 15 yıldır kamuda çalışan Demiryol-İş üyesi bir işçiden yanıt geldi. "Tepki gösteren biziz, işçiyi satan sensin" diyen işçi, "İşçiler olarak hepimiz hem sözleşmeye, hem hükûmete, hem de Ergün Atalay’ın şahsına öfkeliyiz, tepkiliyiz. Yüzde 90 işçi değil diyerek lafı uzatmasın, işçilerin tepkisini o da çok iyi biliyor" diye konuştu.

Evrensel'den Ahmet Akarsu'nun sorularını yanıtlayan Demiryol-İş üyesi işçinin açıklamaları şöyle:

Sözleşme sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? Atalay’ın “Süreç şeffaftı, işçilerle ortak karar aldık” söylemlerine dair neler söylersiniz?

Çoğu kamu işçisi gibi ben de, Türk-İş’in açıkladığı yüzde 15’lik zammın arkasında duracağını düşünüyordum. Benim de görüşüm bu yöndeydi. Yüzde 8 ila yüzde 10 arasında bir rakama kendini teslim edeceği konuşuluyordu. Ama burada şöyle bir sorun var. Bizim kötü bir rakama imza atacağı yorumumuz, yüzde 8’e ikna olduğumuz ya da “İşçilerle ortak karar alındı” sonucunu çıkarmaz. Sürecin şeffaflığına gelince, sendika temsilcilerine bile sözleşme taslağına dair bir bilgi ulaşmadı. İşçilerle bilgilendirme toplantısı yapılmadı, beklentileri sorulmadı. Şeffaflık böyle mi olur? Tepeden karar alıp, tepeden işçiye sormadan yüzde 8+4’e imza attılar. Şeffaflığın “ş”si bile yok.

Atalay “Kriz koşullarında sözleşme yaptık, işçinin ekmek teknesini düşünüyoruz” diyor. Sizce işçinin ekmek teknesi büyüdü mü?

Krizde işçilerin zaten beli bükük kaldı. Atalay Başkan, krizde işçiyi düşündüğünü söylüyor ama işçi çarşı pazar fiyatlarından dem vuruyor. Çarşı pazardan Atalay Başkan alışveriş yapıyor mu hiç? Altı ay içerisinde elektrik ve doğal gaza üç kez zam yapıldı. Yapılan son zamlardan başkanın haberi yok belli ki! “Önce Türkiye, önce işçi” diyen Atalay başkan, işçiden haberin olsa yüzde 8’e imza atmazdın. Kendin işçinin 10-15 katı ücret almıyor musun? Cumhurbaşkanına yapılan yüzde 26 zam biliniyorken, Bülent Arınç’a yapılan 5 bin lira zam gözümüze sokulurken, bir tek işçiye gelince mi kriz oluyor? Devleti düşünsen işçinin 10-15 katı maaş almazsın. Ekmek teknemize gelecek olursak, ekmek teknemiz zaten hiç büyümedi. Enflasyon oranının altında bir sözleşme olunca tekne mekne kalmadı.

‘Bana saldıranların yüzde 90’ı işçi değil’ diyen Atalay’a Türk-İş üyesi bir işçi olarak neler söylersiniz?

Gönül ister ki başkanın karşısına çıkıp, bu sözleşmenin berbat bir sözleşme olduğunu ve işçiyi satanın da kendisinin olduğunu dile getireyim. Görüş verirken bile isim veremiyoruz. Sosyal medyada tepkisini dile getiren işçiler dahi tedirgin oluyor. Neden? Geçen dönem toplu sözleşme sürecinde bir işçi kardeşimiz şahsına yönelik bir eleştiri yapmış sonra bir kılıf bulunarak işine son verilmişti. İşçiler olarak hepimiz hem sözleşmeye, hem hükümete, hem de Ergün Atalay’ın şahsına öfkeliyiz, tepkiliyiz. Yüzde 90 işçi değil diyerek lafı uzatmasın, işçilerin tepkisini o da çok iyi biliyor.

Bir de mikrofon açıkken “Uzasa işi karıştıracağız. Ben böyle kapattım” şeklinde bir söylemi oldu...

Lafı evirmeye, çevirmeye hiç gerek yok. Binlerce işçinin önünde gerçek niyetini göstermiştir. İşçi nasıl satılır kendi ağzıyla ifade etmiştir. Bunu da şuradan ifade edebilirim, Ak Parti hükümete geldiğinden beri, kamu işçisinin en fazla almış olduğu zam yüzde 10’u geçmemiştir.