Ankara 23. İdare Mahkemesi'nin kararıyla Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilip avukatlık başvurusu yapanlara yönelik verilen ret kararının iptalinin ardından Türkiye Barolar Birliği (TBB) yenilenen başvuruları kabul etmeye başladı.
TBB, daha önce reddettiği iki başvuruyu kabul ederek Adalet Bakanlığı'na gönderdi.
KHK ile ihraç edildiği gerekçesiyle reddedilmişti
Hakkında herhangi bir adli ve idari soruşturma ve kovuşturma olmayan davacının başvurusu, TBB tarafından KHK ile ihraç edildiği gerekçesiyle reddedilmişti.
Mahkeme, KHK ile ihraç edilen eski hakimin Adıyaman Barosu tarafından kabul edilen avukatlık ruhsatı başvurusunun TBB tarafından reddedilmesine yönelik iptal kararı vermişti.
Mahkeme "Kamu görevi değil kamu hizmeti" demişti
Mahkemenin kararında kamu görevinden ihraç edilmenin avukatlığa engel olmayacağı belirtilerek, avukatlığın kamu görevi değil, kamu hizmeti olduğuna vurgu yapılmıştı.
Independent Türkçe, Ankara 23. İdare Mahkemesi'nin kararını "KHK ile ihraç edilip hakkında soruşturma ve kovuşturma olmayanlara avukatlık yolu açıldı" başlıklı haberiyle duyurmuştu
İki başvuru Adalet Bakanlığı'na gönderildi
Mahkemenin kararı, TBB tarafından temyize götürülmedi ve kesinleşti.
Bunun üzerine Ankara Barosu'na yaptığı başvuru kabul edilen ancak TBB engeline takılan eski subay Levent Mazılıgüney ve bir avukat adayı daha başvurularını yeniledi.
TBB, Mazılıgüney ve diğer başvurucunun yeniledikleri talebi kabul ederek, Adalet Bakanlığı'na gönderdi.
Konuyla ilgili Independent Türkçe'ye konuşan Levent Mazılıgüney, "Şimdi ise TBB’nin de hem kamuoyuna açıkladığı görüşlerine uygun olarak hem İdare Mahkemesi kararı doğrultusunda hem de esasen hukukun gerektirdiği şekilde başvurumu kabul etmesi sevindiricidir." ifadelerini kullandı.
TBB, sisteminde başvuruyu Adalet Bakanlığı'na gönderdiği belirtti
"Bakanlık'tan olumlu görüş bekliyorum, FETÖ ile iltisakımın olmadığını daha nasıl gösterebilirim bilmiyorum"
Mazılıgüney, Adalet Bakanlığı'nın da olumlu görüş bildirmesini beklediğine değinerek, "FETÖ ile iltisakımın olmadığını daha nasıl gösterebilirim bilmiyorum" dedi.
Mazılıgüney şöyle konuştu:
Yalnızca kardeşime isnat edilen bir suçlama nedeniyle kamu görevinden çıkarıldım ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkımda yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı yani takipsizlik kararı verildi. Morbeyin kumpasının ortaya çıkarılmasında katkı sunabildiğim için mutluyum ve mağduriyetlerin giderilmesi adına çalışmalarım devam ediyor. FETÖ/PDY veya herhangi bir yapı ile irtibat veya iltisakımın olmadığını daha nasıl gösterebilirim bilmiyorum.
"Yargı Reformu'nun samimiyeti sorgulanır"
Türkiye Barolar Birliği'nin kabul edip Adalet Bakanlığı'na gönderdiği başvurusunun bakanlık tarafından reddedilmesi halinde Yargı Reformu'nun samimiyetinin sorgulanacağını ve yargıya duyulan güvenin azalacağını savunan Mazılıgüney, "Takipsizlik alalı 18 ay olmuşken görevime iade edilmemiş olmam ayrı bir problem iken, Yargı Reformu ve yargıya duyulan güvenin tartışıldığı günlerde takipsizlik/beraat almış ya da adli işlemi olmayan kişilerin dahi KHK gerekçesiyle serbest avukatlık hakkından mahrum bırakılması, yargı reformu söylemlerinin samimiyetini sorgulatacak ve yargıya duyulan güveni azaltacaktır." diye konuştu.
"Büyükelçi, bakan, milletvekili olunuyor avukat olunamıyor"
Kendisiyle aynı durumda olanların büyükelçi, bakan ve milletvekili olabildiğine dikkati çeken Mazılıgüney, "Serbest avukatlık hakkımın engellenmesi büyük bir çelişki olacak ve kamuoyuna açıklanması da mümkün olmayacaktır. KHK’lı milletvekillerimiz vardır ve elbette olmalıdır. TBMM çatısı altında milletin vekili olunabilirken, adliyelerde kişilerin vekili olarak nitelenebilecek serbest avukatlığa engel olunması da büyük bir çelişki olacaktır." dedi.
"Reddedilmesi benden çok yargıya kötülük olur"
Başvurusunun reddedilmesinin kendisinden çok yargıya kötülük olacağını söyleyen eski subay Levent Mazılıgüney, "Takipsizlik almış ve FETÖ/PDY mücadelesine katkı sağlamış biri olarak avukatlık ruhsat başvurumun Adalet Bakanlığı tarafından reddi hali, benden çok yargımıza karşı bir haksızlık ve kötülük olacaktır. Adalet Bakanlığı'nın başvurumu kabul edeceğini düşünüyorum ve bu kabul kararının yargı reformu ve yargıya güven tartışmalarıyla birlikte normalleşme beklentilerine de katkı sağlayacağını düşünüyorum.” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.